Buradasınız
Kriz Teğet Değil Direkt Geçti
Esenler’den işsiz bir işçi
Geçen gün iş ararken bir arkadaşla tanıştım. O da benim gibi iş arıyordu. Birlikte biraz yürüdük, birkaç fabrikaya başvurduk, çoğunun söylediği şey “ne alması, burada da işçi çıkartılıyor” oldu. Neden çıkartılıyor diye sorduğumda, krizden dolayı cevabını aldım. Neredeyse 20’ye yakın işyerine gittik. Sadece bir tanesi işçi alıyordu ve sendikalı bir fabrikaydı, ancak içinde taşeron firma çalıştırıyor. İşçi aldığı kısım da taşeron olan yerdi. Öyle güzel şartları vardı ki; mesela sürekli fazla mesai var, asgari ücret var, sigorta yok! Bütün bunların karşılığında yapılan iş taşımacılıkmış. Arkadaşla birbirimize baktık ve hiçbir şey söylemeden çıktık. Arkadaş çıktıktan sonra bunlar işçi değil köle arıyorlar dedi.
Yolun kenarında biraz durduk sohbet ettik. Herkes krizden bahsediyor sence kriz var mı dediğimde, krizin teğet geçtiğini söylüyorlar diye cevap verdi. Onun da benim de ortak sorunumuz geçim sıkıntısıydı. Ev kiram yaklaştı ne yapacağımı bilmiyorum, ev sahibi yoktan anlamıyor, iki yaşında çocuğum var ekmek ister su ister. Çocuk o, yoktan anlamaz ki dediğinde, bir an beni anlattığını düşündüm. Sanki birbirimizin aynası gibiydik. Konuştukça daha çok şeyi paylaşmaya başladık. Önce işyerinden neden ayrıldığını sordum; küçük atölyeymiş, 15 kişi çalışıyormuş, krizden dolayı kapatmış. Tazminatlarınızı verdi mi, içerde alacağınız var mı diye sordum. İki aylık fazla mesailerini, ücretlerini ve tazminatlarını almadıklarını, daha çıkış belgelerini imzalamadıklarını, patronun ayın 22’sinde çıkış kâğıtlarını imzalatıp bütün paralarını vereceğini söylediğini anlattı. “Sigortanız yatırılıyor muydu?” dedim. “Yok maaşımız yüksekti”, dedi. “Peki, ayın 11’inde işten çıkarılıyorsunuz, 22’sinde yani on bir gün sonra çıkışınızı imzalamak ve paranızı almak için gittiğinizde gerçekten patronu bulabilecek misiniz? Sizi kandırıp kaçmasın” dediğimde, “yok canım ben beş yıldır yanında çalışıyorum, yapmaz öyle şey, iyi adamdır” dedi. “O gün parası olmadığı için vermedi, olsaydı verirdi” diye de ekledi.
Elinde su şişesi vardı, “şunu bana verebilir misin” dedim. Benim elimde de su şişesi olduğu için önce gülümsedi sonra verdi. İçmek için istememiştim, biraz elimde tuttum sonra geri verdim. “Biraz önce suyu içeceğimi düşündün verdin teşekkür ederim. Şimdi bir satıcı olduğunu düşün, sen su satıyorsun ben de susadım ve senden su almak için gelen birisiyim, hani işyerlerinde kantin olur, onlardan birisi veya sürekli alışveriş yaptığım marketçi yani birbirimizi tanıyoruz” dedim. Elindeki suyu tekrar istedim, vermedi. Neden vermiyorsun dediğimde, “önce parasını ver ondan sonra al” dedi. Param yok, çok susadım, daha sonra veririm dediğimde, “iş başka arkadaşlık başka, paran yoksa içme” dedi. Birbirimize bakıp güldükten sonra, sence patronlar para kazanmasa iş yaparlar mı dediğimde, ben bir suyu bile vermediğime göre yapmazlar dedi. İşyerinden iki aylık ücret alacağı olduğunu söylediğinde, “sizin patron iki aydır bedava mı iş yaptı ya da iki aydır işyerinde iş olmadığı için oturdunuz mu” diye sordum. “Hayır, işyeri sipariş üzerine çalışıyordu. Patron işi alırken parasının yarısını alıyordu, iş bitince de kalanını” dedi. O zaman neden sizin paranızı ödemedi dediğimde, “Tabii ya krizi kullanarak bizi kandırdı. Bu zamana kadar aldığı siparişlerin parasını aldı, tekrar sipariş gelmeyince işyerini kapattı” dedi. Adamın zaten parası varmış, neden işten çıkarırken vermedi de sonra çağırdı bizi diye sordu. Ben de, bence size para falan vermeyecek, sigortanız bile yokmuş, tazminat hiç vermez dediğimde önce bana kızdı. Sen tanımıyorsun bizim patronu, neden vermeyeceğini düşünüyorsun dedi. Tek tek patronları tanımamıza gerek yok ki, hepsinin de derdi biz işçileri çalıştırıp daha çok para kazanmaktır dedim.
Arkadaşla iş ararken tanışmış olmamıza rağmen bir sürü şeyi paylaşmıştık. Ayrılırken sordum, “sence kriz teğet geçmiş mi” diye. “Patrona yok işçiye var, ne teğet geçmesi, bizi delmiş geçmiş de haberimiz yokmuş” cevabını verdi. Bir taraftan işçi çıkartıyorlar bir taraftan da fazla mesai yaptırarak üç kişinin işini bir kişiye yaptırarak işsiz işçilerin iş bulma olanağını kısıtlıyorlar. Kuşkusuz ki patronlar sınıfı her zaman biz işçi sınıfını yalanlarla dolanlarla kandırarak en ağır koşullarda üç kuruşa çalıştırıyordu. Ancak krizle birlikte çalışma koşullarımız daha da ağırlaştı. Evet, patronlar sınıfının sorumlusu olduğu bir krizin içindeyiz, faturasını da biz işçi sınıfı ödüyoruz. İşçi kardeşler, içinde bulunduğumuz krizin sorumlusu biz işçiler değil patronlar sınıfıdır. Faturasını da patronlar ödemelidir. Yüz yıllardır patronlar sınıfı için gecemizi gündüz ettik, öldük öldürdük. Artık patronlar için bedeller ödemeyelim! Kardeşler, işçinin işçiden başka dostu yoktur! Patronlara değil bizimle aynı koşullarda olan işçilere, sınıf kardeşlerimize güvenelim! Krizin faturasını patronlara ödetmek için mücadeledeki yerimizi alalım! İnsanın insan gibi yaşayacağı bir dünya ancak bu sistem yıkıldığında olacak. Asalaklardan oluşan, yalanla dolanla dönen bu iğrenç sistemi yıkacak olan, işçi sınıfının örgütlü gücüdür!
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...