Buradasınız
Brillant’ta İşten Atmalar Devam Ediyor!
Brillant mağduru bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ben BRİLLANT fabrikasında 8 yıllık bir işçiydim. Bugüne kadar gece gündüz demeden sürekli çalıştım, tüm fazla mesailere kaldım. Aylıklarımız ve fazla mesailerimiz geç ödendi, herkes gibi ben de sesimi çıkarmadım. Her ay onlarca arkadaşımız işten atıldı, biz işçiler için bu normal bir şey gibiydi. İşten atılan arkadaşlarımızın tazminatsız yollanması, kimilerinin üzerinde baskı kurulup istifa etmesinin sağlanması normal bir olay haline gelmişti. Ama UİD-DER’le tanışınca yapılanların haksızlık olduğunu kavradım. Özellikle son dönemlerde maaşların ödenmemesiyle birlikte bu haksızlıklara ses çıkarmaya başladık. Bunun sonucunda bazı arkadaşlarımız haksız yere işten atıldı ve hiçbir gerekçe gösterilmedi. Elimden geldiği kadar işten atılmış arkadaşlarımla dayanışmaya ve mücadele etmeye çalıştım.
Sırf bu yüzden yıllarca emek verdiğim halde BRİLLANT yönetimi bana düşmanca davranmaya başladı. Sürekli bölümüm değiştirildi. İki dakikalığına tuvalete gittiğim için adeta sorguya çekildim. Nihayetinde, artık fazla mesailere kalmayacağımı söylememi bahane göstererek beni de işten çıkarttılar. Ama pişman değilim, hakkımı aradığım ve hakkını arayan işçi arkadaşlarıma destek olduğum için işten atıldım. Şimdi ben de atıldığı halde mücadeleye devam eden arkadaşlarımın yanında yerimi alacağım. Hakkımı aramaya, içerdeki arkadaşlarımı örgütlemeye, mücadele etmeye devam edeceğim.
Tüm bu süreçten çıkardığım bazı dersler var. Birincisi örgütlülüğün önemidir. Eğer UİD-DER’e gidip gelmeseydim haklarımın neler olduğunu asla öğrenemeyecek ve koyun gibi boyun eğmeye devam edecektim. Belki halen işte çalışıyor olacaktım, ama ne pahasına? İnsanlığımın farkına varmadan, günde 12 saat, haftada 7 gün ve asgari ücrete. Ve sonunda ya bir iş kazasına kurban gidecektim ya da siparişler azaldı diye işten atılacaktım. Yani kaybedeceğim bir şeyim zaten yoktu. Daha da önemlisi, tüm bu sömürü koşullarına kölece boyun eğmeye devam etseydim ne insanlığımdan ne de geleceğimden eser kalmayacaktı. Farkına vardığım ikinci önemli ders de şudur, patronlara ve onların emrindeki yöneticilere asla güvenmemek gerekiyor. Bizler ne kadar çalışırsak çalışalım, ne kadar fedakârlıkta bulunursak bulunalım, işlerine gelmediğinde kapının önüne koyuluyoruz. Kimse de çok çalıştınız diye madalya vermiyor.
Biz işçiler sustukça kaybediyoruz, ama bir iki kişinin konuşmasıyla da olmuyor. Yani tüm işçi kardeşlerimizle birlikte hakkımızı aramamız gerekiyor. Biz hakkımızı aramazsak, patronlar ve onların yalakaları hakkımızı gaspediyor, bizlere de eşek gibi çalışmak ya da kapı dışarı edilmek kalıyor. Köle gibi çalışmamak, insan olduğumuzun farkına varmak, fazla mesailerle bir ömür tüketmek yerine hakkımızı arayıp birlik olursak işte o zaman kazanırız. İnsan tek başına hiçbir şey yapamaz. Biz işçilerin birlik olup mücadele etmekten başka kurtuluşu yok.
Yaşasın işçilerin mücadele birliği, kahrolsun patronların sömürü düzeni!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...