Buradasınız
“O Zaman Ben de 2019’da Onlara Oy Vermem!”
Pendik’ten bir işçi

Senelerdir milyonlarca işçinin dört gözle beklediği müjdeli haber nihayetinde verilmişti! Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, “taşeron işini inşallah bu hafta bitiriyoruz” demesinin hemen ardından Başbakan Binali Yıldırım’dan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla hallediyoruz” açıklaması gelmişti. “Bir hafta içerisinde inşallah Meclise gönderiyoruz” demişlerdi. Haftalar geçti ve Erdoğan, taşeron meselesine dair Bakanlıklarının iyi çalıştığını, birlikte işi tatlıya bağladıklarını söyledi. Peki, iş nasıl “tatlıya bağlanmıştı”?
Benim çalıştığım işyerinde de birden fazla taşeron firma var. Haliyle “müjdeli” haberden sonra herkes “nasıl olacak, bizleri kadroya alacaklar mı, maaşımız artacak mı?” gibi sorulara cevap aramaya başladı. İlerleyen günlerde müjdeli haberin içeriği netleşmeye başlayınca işçilerdeki sevincin yerini öfke almaya başladı. Sendika temsilcisinin de aralarında bulunduğu bir grup işçi hararetli olarak “taşerona kadro” sözü üzerine tartışıyorlardı. AKP’ye oy vermiş işçilerden biri kriterlere uymadığını, dolayısıyla kadroya alınmayacağını söyledi. “Oysa bize söz vermişlerdi” diyen işçi, “gelmeyecek mi 2019, o zaman görürler işte. Ben de onlara bir daha oy verirsem… ” diye tepki gösterdi. Daha önce AKP’ye oy vermiş bir başka işçi ise maaşlara yapılacak zammın istedikleri rakamın çok çok altında teklif edilmesine karşın, en doğal sınıfsal tepkisini “greve çıkalım, hakkımızı alalım” şeklinde verdi.
Hükümetin söylediklerinde samimi olmadığını, nasıl da ikiyüzlüce davrandığını birçok vesileyle tekrar görüyoruz. Erdoğan, bir fabrikayı ziyaret etmiş ve o esnada işçilerden biri “kadro istiyoruz” diye bağırmıştı. “Ne kadrosu yahu, çalışıyorsunuz işte” diye tepki vermişti.
“İşin varsa şükret, daha ne istiyorsun” minvalinde lütufkâr konuşmalarla, gerçek anlamda taşeron sorununu çözmek gibi bir dertlerinin olmadığını dışa vurmuş oluyorlar. 2015 seçimlerinden bu yana hükümetin “taşerona kadro” oyalaması, aldatmacası 696 sayılı KHK ile ayyuka çıkmış oldu. Kadro sözünün arkasında durmayan AKP hükümeti, KHK ile taşeron işçilerinin karşısına çıktı. Çalıştığım işyerinden de gördüğüm üzere işçiler artık daha fazla bu yalana kanmak, aldatılmak istemiyorlar. İster AKP’ye, ister başka bir partiye oy vermiş olalım aynı tezgâhın başında çalışıyor, aynı masanın etrafında yemek yiyor, hayat pahalılığı, düşük ücretler, işsizlik, iş güvencesinden yoksunluk gibi can yakıcı sorunlarla hep birlikte boğuşuyoruz. Yukarda işyerindeki arkadaşımın dediği gibi biz işçiler taşeronluk belasından ancak birlik olabilirsek, grev gibi haklarımıza sahip çıkabilirsek kurtulabiliriz.
Son Eklenenler
- Gebze Organize Sanayi Tembelova Mevkii’nde bulunan güneş paneli üretimi yapan Smart Solar fabrikasında çalışan işçiler 6 ay önce Birleşik Metal-İş Sendikası 1 No’lu şubede örgütlendiler. Ama Smart Solar yönetimi işçilerin sendikal haklarını...
- Basın ve meslek örgütleri, “Dezenformasyon yasası” olarak bilinen sosyal medya ve internet haberciliğini zapturapt altına almak üzere getirilen “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifini protesto etti. “Sansür...
- Ekvador’da emekçiler yoksulluğa, artan hayat pahalılığına ve hükümetin IMF ile yaptığı anlaşmayla hayata geçirdiği ekonomik saldırılara karşı ayağa kalktı. Brüksel’de kamuda ve özel sektörde çalışan 80 bine yakın işçi, artan hayat pahalılığına karşı...
- İngiltere işçi sınıfı hayat pahalılığına, toplu işten çıkarma saldırılarına, artan enflasyon ve eriyen ücretlere karşı “Artık yeter” dedi ve meydanlara aktı. İngiltere İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (TUC) “Daha iyisini talep ediyoruz” sloganıyla...
- 2022 yılının başında patronun düşük zam dayatmasını kabul etmeyerek iş durduran ve bunun neticesinde 2 bin 500 lira zam alan Alpin Çorap’ta işçi kıyımı yaşanıyor. İstanbul/Kâğıthane’de bulunan Ormoteks’te çalışan 5 işçi sendikalaştığı için işten...
- İşyerlerinde devam eden baskılara, işçilerin makine yerine konmasına ve ağır çalışma koşullarına zıvanadan çıkan hayat pahalılığı ve eriyen ücretler eşlik ediyor. Bu koşullar birçok işyerinde işçileri mücadeleye itiyor; sendikalaşan işçiler...
- 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Bu 9 yılda çok sayıda işyerinde iş güvenliği uzmanlığı yaptım, iş güvenliği eğitimleri verdim. Tüm iş güvenliği uzmanlarının çok iyi bildiği ve nefret ettiği “bana bir şey olmaz” cümlesini defalarca...
- 15 Haziranda Asen Metal önünde hep birlikte hem sınıf dayanışmasının bir örneğini sergiledik hem de hep birlikte olmanın coşkusunu ve mutluluğunu yaşadık. Bizler liseli gençler olarak direnişteki abi ve ablalarımızın yanında yer almaktan gurur...
- Temel gıda maddeleri başta olmak üzere ürünlerin fiyatı her gün artıyor. Ancak enflasyon toplumun bütün kesimlerini aynı düzey ve biçimde etkilemiyor. Zenginin enflasyonuyla yoksulun enflasyonu aynı değil. Bakan Nebati’nin kendi açıklamasıyla da...
- Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in akla zarar açıklamalarını bilmeyeniniz yoktur. Her bir açıklamasıyla biz işçilere “Acaba biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz?” sorusunu sordurur oldu. TÜİK şimdi de yılın ilk çeyreği için büyüme rakamlarını açıkladı....
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişinin 52’nci yıldönümünü Kocaeli Dilovası’nda direnişte olan Asen Metal işçileriyle birlikte kutladı.
- 15 Haziran Çarşamba günü hekimler ve sağlık çalışanları Türkiye’nin pek çok yerinde greve gitti. Sağlık çalışanlarına yönelik TBMM’ye sunulan yasa tasarısının geri çekilmesi için TTB, SES ve çeşitli sağlık meslek örgütleri bir araya gelerek ortak...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 52. yıldönümünde DİSK’e bağlı sendikalar Ankara Ulus Meydanında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamaya sendika yöneticileri ve DİSK üyesi işçiler katıldı. Basın açıklamasında konuşan DİSK İç Anadolu Bölge...