Buradasınız
Ortak Direniş, Ortak Komite
UİD-DER üyesi eski bir grevci işçi
Geçtiğimiz hafta Brillant fabrikasından atılan işçilerle birlikte RİMAKS tekstil direnişçilerini ziyarete gittik. Aynı gün UPS direnişçileri de RİMAKS işçilerini ziyarete gelmişti. Hem RİMAKS hem UPS direnişçisi işçileri Brillant’ta yapılacak basın açıklamasına davet ettik. Basın açıklaması oldukça coşkulu geçti. Eylemimizin ardından direnişçi Brillant, RİMAKS, UPS ve İSKİ işçileriyle sohbet ettik.
Sohbetimizin konusu mücadelemizi ortaklaştırmaktı. Bu amaçla, yapacağımız eylemleri önceden birbirimize haber vermeyi kararlaştırdık. Böylelikle birbirimizin eylemlerini destekleyebilecektik. Sohbetin ilerleyen aşamasında, 12 yıl önce tecrübeli işçilerin deneyimlerinden duyduğum ve öğrendiğim bir şeyin gündeme geldiğini görerek sevindim. Direnişlerin ortaklaştırılması ve bu direnişlerin birbiriyle haberleşmesi için ortak komite kurulması gerektiğinden söz ediyorum. Bu hayata geçirildiğinde, işçiler tek tek kendi fabrikalarında mücadele vermenin ötesine geçmiş olacaklar. İşçi sınıfı bir bütün olarak hareket etmediği sürece mücadeleler yalıtık kalıyor ve yenilgi kaçınılmaz oluyor. İşçiler birbirinden destek alarak, somut dayanışma örnekleri sergileyerek patronlar sınıfına karşı ortak bir mücadele hattı örebilirler.
1998’de TIBSET, RESLAN, MAKİNE KALIP ve BRANDİ direnişlerinin temsilcilerine de ortak komite sloganı anlatılmıştı. Fakat “ortak direniş ortak komite” sloganı hayata geçirilememişti. İşçilerin birçoğunda da, bu tür düşüncelerin ne kadar güzel olursa olsun uygulanabilir olmadığı fikri oluşmuştu.
Oysa geçen günkü yaptığımız ortak eylem de gösteriyor ki, direnişlerin ortaklaştırılması ayakları yere basmayan bir düşünce değildir. Bunun koordinasyonunu sağlayacak olan ortak komite fikri de gerçekleşemeyecek bir hayal değildir. Brillant işçileri çok basit bir şey yaptı. Diğer direnişteki işçileri ziyaret etti, onların mücadelelerine omuz verdi, onların da direnişlerine omuz vermelerini istedi. Basın açıklamasında direnişlerden gelen işçilerin katılımı azımsanmayacak kadar çok ve önemliydi. Gereken altyapı oluşturulmadan, ön hazırlık yapılmadan ve ter akıtılmadan bu düşüncelerin gerçekleşmesini ummak hayalciliktir.
En değerli fikirler bile uğrunda gereken inanç, özveri, fedakârlık ve eylem olmadan hayata geçmez. Biz mücadeleye atılan işçiler gereken hazırlık çalışmalarını küçümsememeliyiz. Çünkü hazırlıksız savaşa tutuşanlar yenilmeye mahkûmdur.
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...