Buradasınız
Patronların Kâr Hırsı, Katledilen 20 İşçi, Acı ve Gözyaşı
Tuzla’dan emekli bir işçi
Adları Nejdet, Aydın, Aydemir, Abdullah, Apdulkadir, Aytaç, Dilek, İkram, Hüseyin, Ramazan, Ali. Kimisi baba-oğul, kimisi aynı evden iki kardeş, kimisi birbirini tanır, kimisi bir diğerini tanımazdı. Her birinin ayrı bir hikâyesi var. Kimisi altı ay işsiz gezmiş, OSTİM’deki patlamadan iki gün önce işe başlamıştı. Kimisi yeni evliydi ve eşi iki aylık hamileydi, kimisi bıyığı daha yeni terlemiş gençlerdi. Hepsinin ortak yanı işçi olmalarıydı.
Hepsi de kendilerinin ve ailelerinin yaşayabilmesi için çalışmak zorundaydılar. Hepsi de sabahleyin uyandırma zili çalmaya başladığında yataklarından fırladı. Sıcak yatakları terk etmenin işkenceden farkı yoktu. Ama kalkıp işe gitmek zorundaydılar. Kimisi evde birkaç tane ucuz zeytin, bir iki dilim yağsız peynir ve bir bardak çayla kahvaltı etti. Kimisi ise yol üstünden birkaç poğaça aldı. Hepsi soğuktan elleri ceplerinde OSTİM’in yolunu tuttular. Evde bıraktıkları eşlerine, çocuklarına, anne ve babalarına “akşama görüşürüz” dediler. Yolda birbirini tanıyanlar “günaydın, kolay gelsin” diyerek çalıştıkları işyerlerine gittiler. İşbaşı zilleri bir bir çaldı. Makinelerin sesinden başka ses duyulmaz oldu. OSTİM’de çoğu sigortasız, hepsi sendikasız binlerce işçi çalışmaya başladı.
Saat 11’i biraz geçiyordu. İşin ağırlığı ve hızlı tempoda çalışmak işçilerin enerjisini azaltmış ve hepsi acıkmaya başlamıştı. İyice acıkanlar arada sırada saatlerine bakıyorlardı. Bir anda kulakları sağır eden bir patlama oldu. Patlama sonucunda 6 işçi parçalanarak can verdi. Yüzlerce işçi yaralandı.
OSTİM’de yerle bir olan işyerinden ölüler ve yaralılar taşınıyordu. Diğer işyerlerinde ise işçiler harıl harıl çalıştırılıyordu. Birinci patlamanın üzerinden daha 6 saat geçmemişti ki ikinci bir patlama daha oldu. Bu patlama 13 işçinin canını aldı. İşçilerin yanan bedenleri tanınmaz hale geldi. Kara haber işçi mahallerine ulaştığında, işçi aileleri acıya ve yasa boğuldular. Yollara dökülüp OSTİM’deki işyerleri önünde toplandılar. 20 işçinin evine, ocağına ateş düştü. Eve ekmek götüren 20 baba, eş, çocuk bir daha evlerine geri dönmeyecek. Aynı 2008’in son gününde İstanbul Davutpaşa’daki patlamada bir daha evlerine ve sevdiklerine geri dönemeyen 24 işçi gibi. Bursa’da ipek dokurken cayır cayır yanan 8 kadın işçi gibi. Tuzla tersanelerinde kaybettiğimiz 132 işçi gibi. Ve daha niceleri gibi.
Tüm bu iş cinayetlerinin sorumlusu tatlı kârlarından başka hiçbir şey düşünmeyen patronlardır. OSTİM’de 20 işçiyi katleden ve işçi ailelerini acı ve gözyaşına boğan patronlardır. Patronlar, işçilerin örgütsüzlüğünden güç alarak hiçbir şekilde iş güvenliği önlemlerini almıyorlar. Buna artık bir dur demenin zamanı gelmedi mi? Patronların saldırılarına ve ölümlere ancak örgütlenerek dur diyebiliriz.
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
Son Eklenenler
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü dolayısıyla Kadıköy’de Süreyya Operası önünde “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...