PETKİM’de İşçi Sağlığı ve Toplu Sözleşme İçin Açıklama

Petrol-İş Sendikası ile PETKİM yönetimi arasında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ediyor. Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi devam eden toplu sözleşme sürecinde işçilerin taleplerinin kabul edilmesi ve işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması için 4 Martta bir eylem gerçekleştirdi. PETKİM işçileri sabah vardiyası değişim saatinde fabrika ana girişinde bir araya geldi.

Açıklamayı yapan Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Ahmet Oktay TÜPRAŞ ve RAVAGO’da devam eden toplu sözleşme görüşmeleri hakkında konuştu. Patronların görüşmelerde ekonomik krizi bahane ettiklerini ifade etti ve sendika olarak taleplerinde ısrarcı olduklarını söyledi.

Oktay, sözleşme hakkında yaptığı açıklamanın ardından, PETKİM’de çalışan işçi sayısının yetersiz olması nedeniyle işçi sağlığı ve güvenliğinin tehlikeye atıldığını söyledi. Oktay, “herhangi bir ünitede, vardiyada eksikliği dile getirdiğimizde riski kendilerinin aldığını söylüyorlar. Bizim hayatımız üzerinden risk alamazsın. Eğer bizim üzerimizden risk almaya kalkarsanız bu işletmede üç-dört ay içerisinde yaşanan sıkıntılar önümüzdeki günlerde artarak önümüze gelecektir” dedi.

Oktay, “geçtiğimiz günlerde 2018 yılı cirosunu 9,3 milyar olarak açıklayan PETKİM’e soruyoruz, bu ciroda PETKİM emekçilerinin payı yok mu? Bizlerin emeği üzerinden sağladığınız kazanç ortada. PETKİM’de bizim canımız üzerinden tasarruf yapamazsınız” diye konuştu. Oktay, toplu sözleşme için bir görüşme daha yapacaklarını söyledi.

Az işçiyle çok iş mantığı, işverenlerin iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak görmesi ve ihmal etmesi işçileri öldürmeye devam ediyor. PETKİM patronları da aynı şekilde işçilerin canını umursamıyor. İşçilerin yaşamı söz konusuyken rsikleri ortadan kaldırmak yerine “riski biz alıyoruz” diyebiliyorlar. Şubat ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin sayısı 125 olarak açıklandı. Bu sayıyla AKP iktidarı süresince iş cinayetlerinde ölen işçi sayısı 22 bini geçti. Bu da gösteriyor ki iş güvenliği önlemleri patronların ve sermaye iktidarının insafına bırakılamaz. İşçilerin her düzeyde örgütlü olması ve sınıf bilincine kavuşması hayati önem taşıyor.