Buradasınız
Her Şeyi Üretenler, Neden Her Şeyden Mahrum?
Çayırova’dan işsiz bir kadın

Merhaba işçi kardeşlerim. Milyonlarca işçi gibi ben de yıllarca ayakta çalıştım. Hani deriz ya, dizlerimin bağı tutmuyor diye, işte öyle yoğun çalıştırıldım. Sürekli ayakta çalışmaktan ayaklarımda hep nasır olurdu. “Olurdu” diyorum. Oğlum doğduktan sonra doğum iznimi kullanmıştım. Tekrar işe başladığımda çocuğuma bir süre kayınvalidem bakmıştı. Bir süre de kız kardeşim baktı çocuğuma. Daha sonra çocuğumu biraz büyütebilmek için işten ayrılmak durumunda kaldım. Yani yaklaşık 2 yıldır çalışmıyorum. Çocuğum seneye anasınıfına başlayacak. Ben de oğlumu okula bırakabileceğim için işe başlayacağım. Kriz nedeniyle milyonlarca işsiz varken, bir iş bulabilirsem elbette, çalışacağım.
Çocukluğumdan beri çalışıyorum. O günlerden bu yana her ay kendime rahat, güzel ve kaliteli bir ayakkabı alacağım derdim. Ama her ayakkabı almak için gittiğimde fiyatlara bakınca istediğim gibi bir ayakkabı alamayacağımı anlardım. Ancak ucuz ve ayağımın rahat etmediği bir ayakkabı alabilirdim. Yani aylar ayları, yıllar yılları kovaladı ama benim rahat, güzel ve kaliteli bir ayakkabım olmadı.
Eşim sendikalı bir işe girdi. Sendikalı olduğu için toplu sözleşmede yılda iki defa ayakkabı fişi hakları var. Geçen yıl ilk ayakkabı fişiyle eşim kendisine ayakkabı aldı. İkinci ayakkabı fişiyle de ben kendime iyi bir markadan güzel ve kaliteli bir ayakkabı aldım. Yaşım 39. Yani 39 yaşımda ayağımın rahat ettiği bir ayakkabım oldu. Kız kardeşim geçenlerde bize gelmişti. Markete gitmek için evden çıkacaktı. Giderken benim yeni aldığım ayakkabıları giyerek gitmişti. Geri geldiğinde “abla ne kadar rahat bir ayakkabıymış” dedi. Ben de “öyledir” dedim. “Abla ben de kendime alayım” dedi. Ben de “yok, alamazsın, çünkü çok pahalı” dedim. Fiyatını söyleyince “hadi ya!” dedi.
Ayakkabıdan giyime her şeyi üreten biz işçileriz. Ama ürettiklerimizi alıp kullanamayan yine biz işçiler, yoksullarız. Biz işçiler, yoksullar, haklarımızı aramadıkça ayağımıza ayakkabıyı, sırtımıza montu bile bin bir zorlukla alabiliriz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...