Buradasınız
Petrol-İş Gebze Şubesi 9. Olağan Genel Kurulu Yapıldı
Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi 9. Olağan Genel Kurulu, 15 Ocak Pazar günü Delta Otel’de gerçekleştirildi. İşçilerin yoğun ilgi gösterdiği genel kurula, Petrol-İş’in örgütlü olduğu fabrikalardan delegeler ve üyelerin yanı sıra Gebze Sendikalar Birliği, bazı siyasi partiler ve emekten yana örgütlerle derneğimiz UİD-DER katılım gösterdi.
Kurul, geçen 4 yılda Gebze’de örgütlenen işyerlerinden, mitinglerden, direnişlerden derlenen sinevizyon gösterimiyle başladı. Sinevizyon gösteriminin ardından Petrol-İş Şube Başkanı Süleyman Akyüz kürsüye gelerek bir konuşma yaptı. Dünyada ve Türkiye’de işçi ve emekçi kitlelerin içinde bulunduğu kötü çalışma ve yaşam koşullarına değinen Akyüz, şunları ifade etti: “Sendikalar birbirleriyle rekabeti bırakacak, birbirinin gözlerini oymayı bırakacak. Bu ülkede bütün sendikalara yetecek kadar örgütsüz işçi vardır, dolayısıyla böyle sendikacılık olmaz. Biz o yüzden sınıf bilincinin tekrardan yaratılmasını istiyoruz ve bunu başaracağımıza
inanıyoruz.”Süleyman Akyüz’ün ardından, sözü Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın aldı. Öztaşkın, Türkiye’de sürekli değişen gündemlere değinerek, yapılacak yeni anayasa, sendikalar kanunu ve sendikal hareketin bugünkü durumu üzerine bir konuşma yaptı. Sömürü düzenine karşı anti-kapitalist, anti-emperyalist olunması gerektiğini ifade ettiği konuşmasında Öztaşkın, sözlerine şöyle devam etti. “Sendikalar toplumsal ve sosyal sorumluluklarını yerine getirememekte, üyelerinin hak ve çıkarlarını koruyamamakta ve uzun yıllardır yeni kazanımlar elde edememektedir. Var olan haklarımızı koruyabilmek için zaman zaman tavizler vermekteler. Bu nedenle sendikalar güçsüzleşmekte, çalışanların gözünde itibar kaybetmekteler. Var olanla yetinmeyeceksiniz, yeni kazanımlar için yeni politikalar, yeni stratejiler ortaya koyacaksınız. Bu insanlara güven vereceksiniz, onların önüne düşeceksiniz. Kendinizi siyasi iktidarların arka bahçesi olmaktan kurtaracaksınız, gerçek anlamda işçilerin emekçilerin haklarını, çıkarlarını savunan örgütlere dönüşeceksiniz, yollara düşeceksiniz, işçiyi arkanızdan getireceksiniz.” Öztaşkın’ın konuşmasının ardından Türk-İş Marmara Bölge Temsilcisi Adnan Uyar kürsüye gelerek “kim neyi söylüyorsa, kim neyin arkasında olduğunu iddia ediyorsa, söylediği ve iddia ettiği gibi yaşamayı becerebilirse, taban her zaman buna saygı duyar ve her zaman birliktelik en güçlü şekilde ayağa kalkar ve söz sahibi olur” dedi. Daha sonra konuklara söz verildi. UİD-DER adına yapılan konuşmada, işçi sınıfı ve genel kurul selamlandı. Krize karşı uluslararası düzeyde mücadelenin yükseldiğine dikkat çekildi. Sendikaların önemine değinilirken, uluslararası düzeyde süren sendikal baskılara karşı UİD-DER’in yürüttüğü dayanışma kampanyası üzerinde duruldu. Ayrıca AKP hükümetinin kıdem tazminatının gaspını da içeren saldırısına karşı, derneğimizin yürüttüğü imza kampanyası da kürsüde dile getirildi. UİD-DER temsilcisi konuşmasını şöyle tamamladı: “Sözlerime son verirken biz UİD-DER olarak, patronların sömürüsüne karşı örgütlenmeyi ve mücadele etmeyi seçen petrokimya işçilerine yürekten başarılar diliyoruz. Örgütüm adına diliyorum ki kongreniz, kongrelerin genel yıpratıcı havasından ziyade dayanışmanın ve mücadelenin yeniden tazelendiği bir kongre olsun. Bilmelisiniz ki örgütlenmeyi bekleyen on binlerce işçi sizden güzel haberler bekliyor. Hepinize, hepimize kolay gelsin.”Yapılan konuşma salondan büyük alkış aldı. Petrol-İş Başkanı Mustafa Öztaşkın “biz de Petrol-İş olarak, UİD-DER’e işçilerin içinde yer aldığı için ve meydanlarda, alanlarda bizimle omuz omuza olduğu için teşekkür ediyoruz” dedi. Daha sonra Deri-İş Tuzla Şube Başkanı Binali Tay bir konuşma yaptı. Sendikacıların işlerini yapmadığını, işçilerin çıkarlarını savunmadığını belirten Tay, Gebze Sendikalar Birliği’ne sitem etti. Tay konuşmasına şöyle devam etti: “Sendikacılık sadece toplu sözleşme yapmak değildir, ‘işyerini örgütledim, işçiler ikramiye alıyor’ demek değildir. Sendikacılık özverili olmaktır. Sendikacılık işçileri alana taşımaktır. Tuzla Kampana Deri’de 302 gündür işçiler fabrika önünde direnmeye devam ediyor. Ama Gebze Sendikalar Birliği’nin bileşenleri bu direnişten haberdar oldukları halde hâlâ gelip ziyaret etmediler.” Binali Tay’ın konuşmasının ardından kongreye ara verildi. Aradan sonra delegelere ve temsilcilere söz verildi:
Plascam Delegesi Erdem Çağlın: Ben Plascam delegesi ve Petrol-İş üyeliğini gururla taşıyan örgütlü bir işçiyim. Bizlerin Petrol-İş’te örgütlülüğü daha yenidir. Öncelikle, bu örgütlenmede emeği geçen herkese bir kez daha kürsüden yürek dolusu teşekkür ediyorum. Ben şu anda hâlâ sendikasız, örgütsüz olan işçilerin örgütlenmesinin boynumuzun borcu olduğunu düşünüyorum. Biz de kısa süre önce öyleydik. Çünkü hem patronların işçilerin kafasını karıştırıp yanlışa yönlendirmesi hem de örgütsüz işçiler arasında oluşan rekabet hepimizi ve sınıfımızı körleştiriyor. Arkadaşlar, bizim örgütlenmemiz öyle kolay olmadı. Gerçekten doğru zamanda doğru kararlar verdik. Doğru işler yaptık ve kişisel hırslardan ziyade Plascam işçisinin ortak çıkarlarını savunduk. Bugün de sendikamızda doğru kararlar vereceğiz. Bu tutum bizi örgütlü ve sendikalı yaptı. Bizler gibi fabrikalarda çalışan, yani siperde çarpışan işçiler şunu çok iyi biliyor, örgütlü olmak ekmek kadar, su kadar önemlidir. Örgütlülüğü kalıcılaştırmak ve güçlendirmek şarttır… Arkadaşlar aslanın yavrusu aslan olur, tavuğun yavrusu civciv. Biz işçi sınıfının evlatlarıyız, biz bu dünyanın zenginliklerini insanlığa armağan eden, alın teri akıtan ve namusuyla kazanan insanlarız. Hak ettiğimizi bulmak ve almak için daha çok yol yürümemiz lazım. Sizle yürüyeceğiz, bizle yürüyeceğiz. Örgütlü olmadan olmaz, dayanışmadan olmaz. Megaplast Delegesi Olcay Çakar: Ben sizlere bugün bürokratik, masa başı sendikacılık anlayışının işçi sınıfını içine soktuğu bunalımı ve bu bunalım sonucu işçi yığınlarının sendikacılara olan güvensizliğini anlatacağım. İşçi ve sendikal hareketin içinde bulunduğu bu durumdan kurtarmak için, ilkeli dürüst sendikacıya, sınıf bilinçli işçiye büyük bir sorumluluk düşüyor. İşçi hareketini tabandan başlayarak her kademede birleştirmek, sendikal hareketi mücadeleci temelde yeniden ayakları üzerine dikmek biz onurlu, ilerici işçilere düşen en önemli görevdir.Enplast Delegesi Erdem Bolat: Arkadaşlar hepimiz burada oy kullanıp bir yönetim oluşturacağız. Bu yönetim 4 yıl süreyle görev yapacak. Ancak şube çalışmalarının kontrolünü en az yılda bir kere yapmalıyız. Çalışmalar delegeler tarafından incelenmeli ve öneriler dikkate alınmalıdır. “Delegelerin işi bitti” diye düşünülmemeli. Ben bir temsilci olarak söylüyorum, delegelerin işi bitmemeli arkadaşlar. Şubenin çalışmalarını denetlemeli ve önerilerde bulunmalıyız. Bu nedenle yönetim kuruluna aday olduğumu belirtiyorum. Yaşasın İşçilerin Birliği, Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Megaplast Delegesi Emek Nalbant: Bugün bu kürsüden kadınların sorunlarına dikkatinizi çekmek istiyorum. Biz sendikalı kadınlar, kadın çalışanlar içinde nispeten şanslıyız. Ama kadınların kadın olmaktan kaynaklanan özel sorunları da var. Bizler hem evde hem de işte çalışarak çifte mesai yapıyoruz. Biz kadınlar daha aktif, daha mücadeleci olmak zorundayız. Sendikal politikaları izlemeli, alınan kararları takip etmeli, uygulamasına kesinlikle katılmalıyız. Arkadaşlar zorluklar aşılabilir, zorluklar bilinçle örgütlülükle aşılabilir. Örgütlü Kadın Güçlü Bir Petrol-İş!
Plascam Delegesi Emrah Daşdemir: Hükümet sermayeyle birlikte hareket edip işçilerin haklarını gasp etmeye devam ediyor. Haklarını arayanları, seslerini çıkaranları zindanlara atmakta ve bunun adına da ne yazık ki demokrasi demekteler. Arkadaşlar, ben şu an buradaki “Birlik Mücadele Dayanışma” pankartına bakıyorum. Çok değil iki ay önce Van’da bir deprem oldu ve biz de yardım topladık: 2400 lira! Bu rakam komik! Dayanışma diyoruz ama bu böyle olmuyor. Doğuda kaçakçılık dışında geçimlerini sağlayabilecek bir yol bulamayan insanların üzerine bombalar yağdırılıyor, bir de çıkıp pişkince bu katliama operasyon hatası diyorlar.
Polifen Delegesi Arif Sucuoğlu: Aslında bu ülkede onur duyulması gerekenler işçilerdir. Biz belki aylığımızdan bir günlük yevmiyemizi sendikamıza veriyoruz ama bunun yanında çok şey kazanıyoruz. Bunun farkına varalım ve bu birliğimizi bozmayalım.
Megaplast Temsilcisi Şivan Kırmızıçiçek: Değerli dostlar, şubemiz sanayinin en yoğun olduğu bir bölgede bulunmaktadır. Gebze Şubesi örgütlenmekte en başarılı şube olarak görülmektedir. Bu başarıya katkı sunan herkesi kutlamak gerekiyor. Ancak Öncü Plastik, Bericap, SA-BA, Tekno gibi işyerlerini neden kaybettiğimizi sorgulamamız gerekiyor. Örgütsüz işyerlerini örgütleme çabasına girmeden, gerçek bir başarı elde etmemiz mümkün değildir. Çevremizde bunca örgütsüz işyeri var oldukça rahat bir yaşam süremeyiz. “Hak verilmez alınır” şiarıyla bugün mali sekreterliğe adayım ve hepinizin desteğini bekliyorum.
Mali Sekreter Orhanettin Yıldız: Bölgemizde 12 tane organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. İşkolumuzda yaklaşık 10 bin işçi çalışmaktadır. Gerekli çalışmaların yürütülmesi ve bu işyerlerinde sendikalaşma olmazsa olmazdır.
Şube Başkan Yardımcısı Eyüp Akdemir: 2008-2011 geçmiş dönemini sizlere özetlemek istiyorum. Örgütlenme faaliyetlerinin çok yoğun olduğu bir dönem geçirdik. Bugün aramızda Petrol-İş ailesine katmış olduğumuz Alpla Plastik, Enplast, Betasan Bant, Saybooldt ve Plascam işyerleri bulunmaktadır. Emeğin sömürülmesine karşı durarak bizlerle omuz omuza mücadele eden üyelerimize, onların seçtiği temsilcilere ve delegelere sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum.
Delege ve şube yönetimine aday olanların konuşmalarının ardından ikinci kez kurula ara verildi. Daha sonra seçimlere geçildi. 150 delegenin oy hakkının olduğu kurulda, 147 delege oy kullanıldı. 129 oy alan Süleyman Akyüz başkanlığındaki yönetim yeniden seçildi ve şube genel kurulu tamamlandı.
***
UİD-DER temsilcisinin genel kurulda yaptığı konuşmayı aşağıda yayınlıyoruz:
“Sayın basın mensupları, yöneticiler, çok değerli delege arkadaşlar ve sevgili misafirler, hepinizi uluslararası işçi sınıfının bir parçası olan Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği UİD-DER adına saygıyla selamlıyorum.
Dostlar! Tüm dünyayı sarsan bir krizin içinden geçtiğimiz biliniyor. Çözüm için trilyon dolarların akıtıldığı ama daha da derinleşen bir krizin içindeyiz. 2012 sanılanın aksine, önceki yıllara göre çok daha sarsıntılı geçeceğe benziyor. Suçlusu patronlar ve onun kapitalist sistemi olmasına rağmen krizin bedelini işçiler ödüyor. İşçi sınıfının yeterince örgütlü olmadığı dönemlerde hep aynı olmuş. Patronlar sınıfı krizin yükünü işçi sınıfının sırtına yıkmak için her türlü oyunu planlamışlar, uygulamışlar. Ayak bağı olacaklara ise tehditler savurmaktalar. Sendikalarda ve diğer işçi örgütlerinde bunları çokça görüyoruz, yaşıyoruz.
Patronların denetiminde olan birçok siyasi parti görünürdeki bütün farklarına rağmen, sıra işçi sınıfının haklarının gaspına geldiğinde hepsi domuz topu gibi birleşiyor. Hükümetin gündeminde, her bir işçinin çalışma ve yaşam koşullarını olumsuz yönde etkileyecek olan kıdem tazminatının fona devredilmesi, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, deneme süresinin uzatılması ve özel istihdam bürolarının açılması gibi çok temel saldırı başlıkları yer almaktadır. Türkiye işçi sınıfının bütününe yönelik bu saldırıları püskürtebilmek ancak işçilerin birliği ve dayanışmasıyla mümkün olacaktır.
Dostlar, patronlar sınıfı aynı saldırıları dünyanın pek çok ülkesinde uygulamaya sokmuş ve dünya işçi sınıfı da bu saldırılar karşısında ayağa kalkmış durumda. Yunanistan’dan İtalya’ya, ABD’den İspanya’ya, İngiltere’den, Belçika’ya, İran’dan Mısır’a kadar pek çok ülkede sınıf kardeşlerimiz direniyor. Yani biz yalnız değiliz. UİD-DER olarak Türkiye’de olduğu gibi dünyanın pek çok ülkesinde sendikalarla ve baskı altındaki sendikacılarla dayanışma içindeyiz. Japonya’daki nükleer felaket sonrası Japon sendikalarıyla, İran’da baskılara boyun eğmeyen sendikacılarla ve Avrupa da Amerika da mücadele eden pek çok işçiyle omuz omuzayız. Yalnız değiliz, yalnız değilsiniz…
Sevgili işçi kardeşlerim, Türkiye’de yüzlerce patron örgütü aralarındaki bütün rekabete rağmen işçi sınıfının haklarına saldırmak konusunda hiç tereddüt etmiyorlar. Yasaları aleyhimize olacak şekilde değiştiriyor, elimizdeki kırıntılara dahi vicdansızca el koyuyorlar. Zenginlik onların ellerinde yoksulluk ise bizde birikiyor.
Arkadaşlar Petrokimya işçilerinin mücadele geleneği sınıfımızın önündeki zorluklara karşı nasıl mücadele edebileceğimize ilişkin ipuçları vermektedir. Ama öncelikle işçi sınıfı olarak tarihimizi hatırlamamız lazım, asla unutmayalım çünkü unutulan şey yok olur. Sigorta hakkını nasıl kazanmışsak, emeklilik hakkını, kıdem hakkını, 8 saatlik iş gününü, sendika hakkını nasıl kazanmışsak bugünde ancak öyle kazanabiliriz.
Güçlü bir sınıf örgüt olan Petrol-İş’in, son yıllarda daha da artan örgütlenme çabası umut vericidir. Petrol-İş’te örgütlenmeyi başaran işyerleri, örgütsüz işyerleri için çok önemli birer örnektir. Sizlerin de haklı olarak gururlandığı bu olumlu tablodan, bir işçi örgütü olan bizlerin de yüzü gülmektedir. Sizler kazandıkça bizler, bizler kazandıkça sizler kazanıyorsunuz. Bu başarı tet tek birilerinin değil işçi sınıfının ortak başarısıdır.
Sözlerime son verirken biz UİD-DER olarak, patronların sömürüsüne karşı örgütlenmeyi ve mücadele etmeyi seçen petrokimya işçilerine yürekten başarılar diliyoruz. Örgütüm adına diliyorum ki kongreniz, kongrelerin genel yıpratıcı havasından ziyade dayanışmanın ve mücadelenin yeniden tazelendiği bir kongre olsun.
Bilmelisiniz ki örgütlenmeyi bekleyen on binlerce işçi sizden güzel haberler bekliyor.
Hepinize, hepimize kolay gelsin.
Örgütlenmezsek Köleyiz
- Tekstil İşçileri Sendika Düşmanlığına, Beltur İşçileri Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- “Rehabilitasyonda Patronlar Kâr Peşinde, Öğretmenler Geçim Derdinde!”
- “Patronlara Değil Eğitime Bütçe!” Eylemi
- Kamu Emekçileri Sefalet Ücretine Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara, Ücret Gaspına, Şiddete Karşı Eylemler
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...