Buradasınız
Sarı Baret: Fıtratımızda Mücadele Var!
Ankara’dan iş güvenliği uzmanı işçiler

Bizler farklı şantiyelerde çalışan İSG uzmanı işçileriz. Dayanışma TV’nin yayınlamış olduğu Sarı Baret adlı belgeseli birlikte izledik ve sohbet ettik. Belgesel sayesinde yedi kat yerin altında zor şartlarda çalışan madencilerin yaşadıklarına daha yakından tanıklık ettik. Kimisi gözünü, kimisi parmağını, kimisi bacağını, kimisi arkadaşını kaybetmiş iş kazalarında. Belgeselde bir abinin “telefonumda kayıtlı kimse kalmadı, hepsi öldü” sözü bizi derinden etkiledi. Her gün sınıf kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı kaybediyoruz iş cinayetlerinde. Yerin yedi kat üstünde de çalışsak koşullarımızın benzer olduğunu biliyoruz. İş güvenliği önlemlerinin alınmadığını ve patronlara yaptırım uygulanmadığını çalıştığımız yerlerden ve Dayanışma TV’nin hazırlamış olduğu Sarı Baret gibi belgesellerden görüyoruz. Belgeseli hazırlayan Dayanışma TV’ye bizlere sınıfımızın penceresinden gerçekleri ulaştırdığı için içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2021 yılı ilk 8 ayında iş cinayetlerinde en az 1494 işçi öldü. 2020’de ise 2427 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bu veriler bilgisine ulaşılabilen iş cinayetlerinden elde edilen veriler. Daha nice iş cinayetinde yitirdiklerimizin olduğuna şüphe yok. Meslek hastalıklarının büyük bir kısmı ise meslek hastalığı olarak dahi geçmiyor. Patrona maddi ve hukuki yükümlülük getireceği için meslek hastalıklarından ölen işçilerin kaydı bile tutulmuyor. Patronlar önlemleri maliyet saydığı için işçiler canlarını yitiriyor. Buna karşılık patronlara verilen cezalar o kadar düşük ki, caydırıcı olmak bir tarafa neredeyse önlem almamaya teşvik ediyor.
2014 yılında Soma’da yaşanan maden faciasını hatırladık belgeseli izlerken. O facianın nedenleri; uygun olmayan havalandırma sistemi ile çalışılması ve ek nefesliklerin olmaması, alt yapı iyileştirmesi olmadan üretime devam edilmesi, işçilere devamlı kullanım için oksijen maskesi verilmesi gerekirken ferdi tip kurtarıcı karbon monoksit maskesi verilmesi, damarların gaz oranının ve kendiliğinden yanmaya yatkınlığının ölçümlerinin yapılmamış olması, acil durumlarda kaçış yollarının düzenlenmemesi gibi sonu faciaya neden olan ihmallerdi. Geride kalanlar ise kaybettikleri canların acısını çekerken bir türlü gelmeyen adaletin de eziyetini çektiler. Soma davası uzun yıllar sürdü ve maden işletmesinin patronu ceza almadan korundu.
Belgeselde de belirtildiği gibi bugün 18. yüzyıl koşullarında çalışıyoruz. Enerji ihtiyacı insana ve doğaya zarar vermeden karşılanabilecekken sırf daha kârlı olduğu için kömür tercih ediliyor. Kömür üretim ve tüketiminin hava ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin yanı sıra, kömür madeninde çalışan işçiler de kuralsız, denetimsiz, insanlık dışı koşullarda çalışıyor. Toplu işçi katliamları en çok kömür ocaklarında oluyor. Ancak Sarı Baret belgeselinde de gördüğümüz üzere işçilerin ölmesinin patronlar için hiçbir önemi yok. Bir işçinin belgeselde dediği gibi şirket müdürü “Ölmediniz de başımıza kaldınız. Ölseydiniz, yakınlarınıza elli bin yüz bin bir şeyler verirdik, susarlardı” demekten utanmıyor. Biz o işçi düşmanlarını Soma faciasından sonra Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in acılı bir madenciye attığı tekmeden, iktidar sözcülerinin “güzel öldüler”, “bu işin fıtratında var” diyerek iş cinayetlerini meşrulaştırmasından tanıyoruz. İş güvenliği uzmanı olduğumuz için, patronların işçi sağlığı ve iş güvenliği meselesine sırf maliyet olarak baktığına her gün tanık oluyoruz.
AKP dönemi boyunca çok övünülen ekonominin büyümesine paralel olarak işçi ölümlerinin arttığına tanık olduk. Soma ve Ermenek’te işçi ailelerinin mağdur edilmeyeceğini beyan ettiler. Fakat yaşananlar ve Sarı Baret belgeseli sözlerini tutmadıklarını gösterdi. Siyasi iktidar işçi ailelerini mağdur ederken patronları ihya etti. Ancak tüm bunlara rağmen maden işçilerinin geleneğini hatırlamakta fayda var. 4 Ocak 1991’de 100 binden fazla maden işçisi Ankara’ya doğru yollara döküldü. “Can güvenliği istiyoruz!”, “Gemileri yaktık geri dönüş yok!” diyen Zonguldaklı madenciler ücretlerinin yükseltilmesi için 4 gün grev yaptılar ve siyasi iktidarın değişmesine neden oldular. Madencilere destek verenler; eşleri, çocukları ve Zonguldak halkı idi. Bu manzara karşısında korku sardı beyleri ve o gün de jandarmayı diktiler işçilerin karşısına. O günlerde de maden işçileri yine dayanışma içindeydiler. O gün de “ölmek var, dönmek yok!” diye haykırıyorlardı.
Bugün de “bir canımız var, ya canımız, ya hakkımız!” diyen madencilerin mücadelelerini içtenlikle selamlıyor, çalıştığımız her alanda anlatmaya devam ediyoruz. Ölümü fıtrat olarak gösterenlere inat fıtratımızda mücadele var diyoruz. “Bir portakalı 146 işçi arkadaşına bölerek paylaşacaksın hayatta kalmak için” diyen işçi abimizin yanındayız. Biliyoruz ki mücadele etmeden, örgütlenmeden iş cinayetleri bitmeyecek, daha çok canımızı yitireceğiz. Bu karanlık dünyayı ancak örgütlü olursak aydınlatabiliriz. Örgütlenir ve mücadele edersek maden kazasında gözlerini kaybetmiş abimizin hiç göremediği, yüzüne hasret kaldığı çocuğuna, çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakabiliriz.
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...