Buradasınız
Seçim Tartışmaları Devam Ediyor
Kocaeli’den bir kadın metal işçisi
Seçim yapıldı, İstanbul’da iptal edildi ve yeniden seçime gidilirken işçi sınıfının sorunları da artarak devam ediyor. Siyasi iktidar demokratik hakları yok ederken, işçi sınıfının ekonomik haklarına da saldırmaya devam ediyor. Gündem seçimler ve sonuçları ile çalkalanırken; sere serpe açılan “reform” paketinden çıkan saldırıların, işçi sınıfının haklarını gasp etme girişimlerinin, zamların üzerinde yeterince duramadık. Bu saldırılara karşı ne yapmamız gerektiğini yeterince tartışmadık. Seçim sonrasında süren tartışmalar işçiler açısından asıl üzerinde durulması gereken sorunların çok önüne geçti. Ne yazık ki farklı partilere oy vermiş işçiler yanlış temellerde siz-biz diye ayrıştırıldı. İşçiler yan yana çalıştıkları halde “verin mazbatamızı, oylarımızı çaldınız” diye diye olan bitenden birbirlerini suçlar oldu. Derken tamamen siyasi bir kararla “seçim yenilenecek” dendi.
Tepemize çöreklenenler bir yandan kendi politikalarını yürütmek için gündem belirlerken diğer yandan işçi sınıfının da gündemini belirlemek istiyorlar. Çünkü onlar var olan gerçekliğin pekâlâ farkındalar. Ekonomik krizin git gide derinleştiği, işsizliğin günden güne arttığı, her geçen gün yeni fabrikaların iflas gösterdiği bir zamandan geçiyoruz. Böyle bir zamanda siyasi iktidarın yaptığı sürekli olarak yeni gündem yaratarak kitlelerin gerçekleri görmesini engellemek, milliyetçiliği kışkırtarak düşmanlaşmayı arttırmak, işçileri bölüp parçalamaktır. Olası bir tepkiyi engellemek için baskıyı, korkutma, sindirme politikalarını azdırmaktır. Onlar elinden sopayı eksik etmezken, bir yandan politikada diğer yandan ekonomik alanda boynumuza yağlı urgan takıp çekiştirirken bizim sahiplenmemiz gereken şey nedir?
İşçi sınıfı olarak bu denli saldırılarla, hak gasplarıyla, kıdem tazminatı, BES, EYT, zamlar, vergilerle karşı karşıyayken kavgasını vermemiz gereken şey tek adam düzenine karşı tepkimizi göstermek ve haklarımıza sahip çıkmaktır. Bugün ay sonunu getirmek için fazla mesailere muhtaç olan, kriz var denilip işten atılan, açlığa mahkûm edilen bizleriz. Çarşı pazardan eli boş dönen, bunca yoksulluğun içinde üzerine bir de BES dayatmasıyla karşı karşıya olan, kıdem tazminatına göz konulan bizleriz. Evin kirasını, faturalarını karşılamakta zorlanan, yeri geldiğinde kışın ortasında battaniye ile oturan, fabrika yemeğinde çıkan meyveyi yemeyip evde çocuğuna götüren bizleriz. Nereden bakarsanız bakın her yol işçi sınıfına ve onun örgütlü olma ihtiyacına çıkar. Tepemizdekilerin aldatma siyasetinin peşinden sürüklenmek yerine kendi sınıfımızın siyasetini yapmalı, demokratik ve ekonomik haklarımızın elimizden alınmasına, yaşamımızın çileye dönüştürülmesine karşı birleşmeliyiz. Çünkü onların oyununa gelip ayrışmak kendi ellerimizle tepemizdekilerin değirmenine su taşımak olur. Ancak birleşirsek sorunlarımızı çözebilir, yarınlara umutla bakabiliriz. Artık bıçak kemiğe dayanmadı mı?
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...