Buradasınız
Sefaköy Temsilciliğimizde Üç Direnişten Dersler Semineri
Söğütlüçeşme’den bir işçi
Akkardan direnişi, sendikalı olunduğunda mücadelenin bitmediğini, daha da çok mücadele etmemiz ve sendikacıları denetlememiz gerektiğini net bir şekilde gösteriyor. Çel-Mer direnişinin ise ayrı bir yeri vardı. Yaptığımız seminer sayesinde Çel-Mer işçilerinin mücadelesini daha geniş öğrenme şansımız oldu. İşçilerin fabrikayı nasıl işgal ettiğini ve bitişinde aldıkları kararı, yapılan röportajdan izlemek çok güzel bir duygu, içimi coşturdu. Patronların saltanatının yıkılacağı günler gözümde canlandı. Her yerde olduğu gibi Çel-Mer’de de işçiler ağır ve kötü çalışma koşullarına maruz kaldıkları için sendikalı olmak istiyorlar. Sendikalı olmak için gittikleri şube Akkardan işçilerini yalnız bırakan şube. Akkardan işçilerine yaptıklarını Çel-Mer işçilerine de yapmak istiyorlar. Ancak sendikacıların dedikleriyle yetinmeyen ve hakkını arayan Çel-Mer işçileri, sağladıkları örgütlülük sayesinde sendikacıların ezberini bozuyor. Bir kişi ile başlayan direniş, direnen işçiye selam veren işçilerin de çıkarılması ile çoğalıp fabrika işgaline kadar gidiyor. Direnişçi işçiler Çel-Mer fabrikasına sendikanın girmesini sağlıyor. Evet, direniş sonunda işçilerin tamamı işe geri dönemedi, 11 işçi işsiz kaldı, ama bunun geçerli birçok sebebinin olduğunu da bilmemiz gerekiyor. En başta da sınıf olarak örgütsüz oluşumuz. Yaşanan direnişlere ve grevlere maddi ve manevi ne kadar destek veriyoruz? Bizler daha fazla sahip çıksak, destek versek kazanamayacağımız hiçbir şey yok. Koca vinçlerin üstünde 4 gün kalan Çel-Mer işçileri, bizlere işçilerin öz örgütlülüğü sağlandığında nelerin başarılabileceğini bir kez daha gösteriyor.
Hâlâ devam eden UPS direnişi ise bizlere dünya işçi sınıfının bir bütün olduğunu ve uluslararası desteğin önemini anlatıyor. UPS kargo dünyanın her yerinde faaliyet yürüten bir firma. Diğer ülkelerdeki işçiler, adlarını dahi bilmedikleri, yüzlerini bile görmedikleri sınıf kardeşlerine destek amaçlı birçok eylemler gerçekleştirdiler. Bu da UPS patronunun köşeye sıkışmasına yardımcı oluyor.
Bizler UİD-DER’li işçiler olarak, yaşananlardan dersler çıkararak mücadele etmeyi kılavuz edinenleriz. Çel-Mer direnişçisi röportajda şöyle diyordu: “Direnişteyken dilin işçi dili, milletin işçi milleti, kimliğin işçi kimliği olmalıdır.” Ne kadar güzel söylemiş değil mi? Biz işçiler patronlar sayesinde yasaklarla, engellerle, ayrımlarla dolu bir dünyada yaşamaya mahkûm bırakılıyoruz. Oysa patronlar ekmeğimizi elimizden alırken hiçbir ayrım yapmıyorlar. Biz işçilerin tek kurtuluşu mücadele etmekten geçiyor. Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın birleşip patronlara gününü göstermenin zamanı gelmedi mi? Bir araya gelip örgütlü hareket etmek için daha neyi bekliyoruz?
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Bericap İşçilerinin Yürüyüşüne Katıldım
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....