Buradasınız
Servetinizin Hepsi Sizin Değil, Peki Kimin?
Kartal’dan bir işçi

Her sene dünyanın en zenginleri listesini açıklamayı gelenek haline getiren Forbes dergisine göre, Türkiye’nin en zengin kişisi Murat Ülker. Bu en zengin şahıs bir Youtube kanalında programa katılmış. Programda servetine dair sorulara büyük bir özgüvenle ve de soru soranların son derece alçak gönüllü bulduğu bir üslupla yanıtlar veriyor. Espriler havada uçuşuyor, neşesi yerinde. Nasıl olmasın? Daha kısa bir süre önce bir patron olarak işçileri sömüre sömüre, grevleri kıra kıra, toplu sözleşme masalarında istedikleri ücretleri belirleye belirleye nasıl büyüdüklerini anlatmamış mıydı, işyerlerinde örgütlü sendikanın sözcülerine? Fakat sohbet güzelce akıp giderken arada bir şikâyetini de dile getiriyor Ülker: Servetinin hepsinin aslında kendisine ait olmadığını söylemiş ama Forbes yine de inatla onu liste başı ilan etmiş! Bu serveti ailesiyle paylaştığını hesaba katmamış, “biz hesaplıyoruz, servetiniz bu kadar ediyor” demiş. Murat Ülker’in bu şekilde mağdur edilmesine gönlümüz razı değil! Bari biz açıklayalım servetiyle ilgili gerçekleri.
Murat Ülker, Sabri Ülker’in, yani zengin babanın zengin oğlu. Servetinin işçilerin emeğinin ürünü olduğunu elbette anlatmıyor. Babasından bu işleri öğrenmeye çalışırken “işçilerin çocukları da güzeldir” diyen Ülker işçilerinin çocuklarını muhakkak görmüştür de, onları da anlatmıyor. Bu kısmını biz biliyoruz. O yıllarda patronlara karşı birleşen işçiler “Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır” yazılı pankartla yürüyüşler yaptılar. Bunu da anlatmıyor, ama biz bunu biliyoruz. “İşçilerinize ne kadar ücret veriyorsunuz” diye sorduklarında adeta bu gerçeği itiraf ediyor: “Asgari ücret veriyoruz işçilerimize. Ama 4 ikramiyeyle yüzde 25 daha fazlasına çıkıyor.” Asgari ücretin açlık sınırında olduğunu da elbette söylemiyor. Ama işte, biz bunu da biliyoruz.
Siyasi iktidar asgari ücreti 1 Temmuzdan itibaren geçerli olmak üzere 11 bin 402 olarak açıkladı. Hükümetin Çalışma Bakanı daha seçim tartışmaları devam ederken asgari ücretin 500 dolar olması gerektiğini açıklamıştı. Nihayetinde 21 Haziranda asgari ücret açıklandı. Açıklandığı gün 484 dolar ediyordu asgari ücret. Fakat 10 gün içinde 437 dolara kadar düştü ve düşmeye devam ediyor. Temmuz ayında cebimize girdiğinde ne olur, bilinmez! İşte Ülker, işçisine alım gücü her geçen gün biraz daha düşen asgari ücretin biraz üzerinde bir ücret vermekle övünüyor. Ama işçilerin ürettiği artı değere nasıl el koyduğunu, işçileri nasıl dizginsizce sömürdüğünü anlatmıyor, anlatmaz.
Ne diyordu Murat Ülker? “Servetin hepsi benim değil!” Çok doğru! “Sizin Servetiniz Bizden Çaldıklarınızdır!” Patronların serveti işçilerden çaldıklarıdır.
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...