Buradasınız
İşçi Sınıfının Gençliği Çıkışsız Değil!
Gebze’den genç bir işçi
İngiliz romancı Charles Dickens, Fransız devrimini anlattığı “İki Şehrin Hikâyesi” adlı romanına şu etkileyici cümlelerle giriş yapmıştı: “Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü… Aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu…” O zamanlarda Dickens bu tarifi, tarihsel bir devrim dönemini anlatmak için kullanmıştı. Şimdiyse büyük çelişkilerin yaşandığı bir dönemde bu cümleler bize ne çok şey anlatıyor değil mi?
Mesela tıpkı Dickens’in dediği gibi gerçekten de varlığın içinde yokluğu yaşıyoruz. Bilim ve teknolojinin gelişmişlik düzeyi sayesinde pek çok hastalığın ve virüsün kökünü kurutabilecekken, yeterli beslenemediği için milyonlarca çocuk gelişim problemi çekiyor. İnsan aklının sınırlarını zorlayan keşifler ve gelişmeler yaşanırken, kültürel bir çölleşme içinde toplumsal yozlaşmaya tanık oluyoruz. Sanki aynı zamanda farklı dünyalarda yaşıyoruz… Biz örgütlü gençler olarak biliyoruz ki bu zıtlıkların hiçbirisi sebepsiz değil. Bu zıtlıkları ve çelişkileri yaratan şey kapitalist sömürü düzenidir. Fakat bir insanın tek başına bu çelişkileri doğru bir şekilde kavrayabilmesi mümkün değildir. Gerçeklerin çarpıtıldığı, yalanların hakikat olarak sunulduğu, iyiliğin kötülükle, umudun kasvetle, sevginin nefretle karartıldığı bir zamanda insanın insan gibi yaşayabilmesi ve bilincini koruyabilmesi ancak örgütlülükle mümkündür.
Özellikle seçimlerden sonra bir kez daha gördük ki milyonlarca işçi ve emekçi umudu kendilerinde, birliklerinde görmediği ve yanlış yerde aradığı için hayal kırıklığına uğradı, pasif bir noktaya itildi. Mesela seçimlerin ilk turundan bir gün sonra hayat pahalılığından, çalışma koşullarından ve toplumun hayatına çizdiği sınırlardan yorulduğunu söyleyen 20 yaşındaki bir genç kız arkasında bir mektup bırakarak intihar etti. Mektubunda Kılıçdaroğlu’nun ülkeyi daha yaşanabilir bir noktaya getirebileceğine inandığını, ama onun da önüne her türlü engelin koyulduğunu belirtiyordu. Değişim yaratmak için yapılması gerekenleri görmemenin, sorunlarla mücadele etmek yerine onlardan kaçmanın, çözümü başkasından beklemenin yarattığı acı bir sonuçtur bu.
Gençlerin içine itildiği bu duruma ne kadar üzülsek de üzülmekle bir şeyi değiştiremeyiz. Bizler işçi sınıfının gençliğiyiz! Çaresiz de çıkışsız da değiliz. Geleceğimizi çalan, hayatı çoraklaştıran bu rejime ve kapitalist düzene karşı sınıfımızın saflarında birleşir ve mücadele edersek değişimi kendi ellerimizle yaratabiliriz. Ve bu sayede hem umudun bir öznesine dönüşür hem de gerçek umudu büyütebiliriz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
- KYK Yurtlarında Ölmek İstemiyoruz!
- Bu Düzeni Yıkmak Boynumuzun Borcu
- Arel Üniversitesi Öğrencileri Servis Ücretine Neden İtiraz Ediyor?
- Aileler İstemese de Gençler Sorunları Görüyor
- Bizim Onlara İhtiyacımız Yok!
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...