Buradasınız
Sıcak Sıcak Fırından Çıkan Yasalar…
Samatya’dan bir UİD-DER’li
Seçim dönemlerinde emekçilerin kapılarını çalarak tek tek oy isteyen milletvekilleri ne hikmetse meclisten içeri girince birden değişiveriyorlar. Sanki onlar değiller, bizlere gelip, “bizler de işçi çocuğuyuz, bizler de emekçiyiz, köylüyüz” diyenler! Kurdukları cümleler güzel ve albenili ama onlar ne emekçi ne de köylü! Ben ve diğer mücadeleci işçiler onların ne olduğunu gayet iyi biliyoruz ama burada yazmak adab-ı muaşerete uymaz…
Korku filmlerindeki vampirleri hepimiz iyi biliriz: gündüz yatarlar, gece de ava çıkıp, etrafı yakıp yıkarlar. Şu an meclistekilerin bundan fazla bir farkı olduğunu sanmıyorum. Onlara bir çift lafımız var: Sizler kanımızı içmekten büyük haz alıyorsunuz. Hani siz de emekçiydiniz, köylüydünüz? Gece yarıları yeni yasalar çıkartmakta ve sabah da evinize gidip rahat uyku uyumakta üzerinize yok. Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında kıdem tazminatlarımızı gasp etmek istiyorsunuz ama bizler de bunu sizlere yedirmemekte kararlıyız. İki yıl milletvekilliği yapan emekli olabilecek. Tabii işiniz çok zor. Kendi maaşlarınıza zam yapmak, işçilerin, emeklilerin haklarını gasp etmek üzere birçok yasa hazırlıyorsunuz ve akabinde hemen yasalaştırıyorsunuz. Herhalde bu nedenle çok yoruluyorsunuz ve iki yıl görev yapınca emekliliği hakkınız olarak görüyorsunuz, öyle değil mi? Üstelik utanmadan TV kameraları karşısında “geçinemiyoruz” diyorsunuz. Ya biz? Biz bizi mahkûm ettiğiniz asgari ücretle nasıl geçiniyoruz, bir fikriniz var mı? Ya da emekli olmak için 65 yaşına dek ve sizin gibi 720 gün değil, 7200 gün çalışmak zorunda olduğumuzu bilmiyor musunuz? Üstelik birçoğumuz 65’ine varamadan bu dünyadan ayrılıp gidiyor. Emekli olsak bile emekli maaşıyla geçinemeyeceğimiz ortadadır. Mezarda rahat edersiniz diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Size bu zevki yaşatmayacağız. Söke söke hakkımızı alacağız.
Her yerde hazır ve nazır
Bir Lokma Ekmek Bize Çok Görülüyor
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...