Buradasınız
Sarıgazi Bölgesinde İmza Kampanyamız Sürüyor
Sarıgazi’den UİD-DER’li işçiler
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Sarıgazi’den UİD-DER’li işçiler olarak “Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyeceğiz!” kampanyamızı yoğun bir çalışma ile sürdürüyoruz. Bu kapsamda ana caddelerde, duraklarda, fabrika önlerinde imza topluyoruz. Çalışmamız esnasında kıdem tazminatına sahip çıkmanın önemine değinerek, işçilerin mücadelesiyle hakların korunacağını vurguluyoruz.
Kıdem tazminatımızı gasp etmek amacıyla çıkarılması düşünülen yasadan hiç haberi olmayan işçiler olduğu gibi, burjuva medyanın yanlış yönlendirmeleriyle bu yasanın iyi bir şey olduğunu düşünen işçiler de var. Hatta bırakalım yasayı, kıdem tazminatının ne olduğunu bilmeyen pek çok genç işçi kardeşimiz var. Dolayısıyla kampanya sırasında pek çok farklı tepkiyle karşılaşmış oluyoruz. Kıdem tazminatının fona devredilmesini iyi bir şey olarak gören işçilere bunun göründüğü gibi iyi niyetli bir yasa olmadığını anlatıyoruz. Bir kere bu fonun 10 yıl sonra ne olacağının bir garantisi var mı? Deprem vergileri, Konut Edindirme Yardımı Fonu, işsizlik fonu gibi olumsuz örnekler bize bir fikir veriyor aslında. Ayrıca kıdem tazminatı gibi bir yükten kurtulan işverenin işçi çıkartırkenki rahatlığını bir düşünsenize. Şimdi bile patronun iki dudağı arasındayız. Bu yasa geçtiğinde hepten onun ellerinde olmuş olmayacak mıyız? Hem madem hükümet bizi bu kadar çok düşünüyor, zaten alamadığımızı söylediği kıdem tazminatını vermeyen işverenleri denetlesin o halde. Caydırıcı cezalar versin. Neden vermiyor? Üstelik bu yasayı talep edenler kimler? Bizzat işveren örgütleri değil mi? İşte bütün bunları anlattığımızda “Televizyonda öyle anlatmamışlardı, bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim” diyerek imza atan pek çok işçi kardeşimiz var.
İşten atılıp kıdem tazminatını alamayan kimi işçiler, “keşke bu haklarımı anlatan sizin gibi işçilerle tanışsaydım, bu durumda işten atıldığımda hakkımı alırdım” diyerek çalışmamızdan duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Caddelerde yaptığımız sesli ajitasyonu duyan bir işçi kardeşimiz de çalıştığı tekstil atölyesinden gelip kendiliğinden imza attı. Ailece gelip imza atan işçilerin sayısı da az değildi. Bir önceki Nükleer Karşıtı Kampanyamızdan bizi tanıyan, gelip imza atanların yanı sıra özverili çalışmamızı bir süre izleyen ve kendiliğinden gelip imza veren işçiler de vardı. “Niye uğraşıyorsunuz, bir şey olmaz” diyen, fakat bir sohbet sonrasında imza atan işçilerle de karşılaştık. Fabrika önünde çalışma yaptığımız esnada bir işçi, imza föylerimizi alarak bizzat kendisi servis içindeki bütün işçi arkadaşlarına imza attırdı.Bütün tepkiler olumlu değil tabii ki. Örneğin öğrenci olduğunu söyleyerek bu sorunun kendisini ilgilendirmediğini düşünen gençler de vardı. Ya da memur veya doktor olduğu için kendisini işçi olarak görmeyen, dolayısıyla imza atmayı gereksiz gören işçilerle de karşılaştık. Veya tam imza atacakken eşi tarafından kolundan çekiştirilip götürülen işçiler de oldu. Olumlusuyla olumsuzuyla bütün bu tepkiler sınıfımızın aynasıdır. Bu gerçeği bildiğimiz için aldığımız olumsuz tepkiler, en az olumlu tepkiler kadar normal geliyor bize.
Bu kampanya, hakkımızı gasp ettirmemek için verdiğimiz mücadelenin bir parçası olduğu için çok anlamlı bir kampanya. Ama tek anlamı bu değil tabii ki. Bir kere UİD-DER’li işçiler olarak bize öğrettiği çok şey var. Karşılaştığımız, sohbet ettiğimiz işçiler bize Türkiye’de işçi sınıfının ne durumda olduğunu gösteriyor aslında. Medyanın yalanlarına kanmış, gerçeklerden bihaber ya da farkında olduğu halde yalnız olduğunu düşünüp eli kolu bağlı duran o kadar çok işçi kardeşimiz var ki. İşte tüm bu işçilerin suya duydukları ihtiyaç kadar gerçekleri bilmeye de ihtiyaçları var. Aldığımız her teşekkür, bize yöneltilen her meraklı soru, görüşelim diyerek verilen her telefon bunu gösteriyor. Elbette ki bu kampanya sayesinde bilinçli ve mücadeleci UİD-DER’li işçiler olarak ne kadar şanslı olduğumuzu gördük bir kez daha. Patronlar sınıfının zihinlerimizi sakatlamaması için, haklarımızı yedirmemek için, insanca yaşayabilmek için mücadele etmekten başka yolumuz yok.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...