Buradasınız
Sınıf Kardeşlerimize Güvenelim İnadına Örgütlenelim!
Deri, metal, tekstil, sağlık, hizmet ve diğer sektörlerde çalışan işçiler UİD-DER’in temsilciliklerini ziyaret ederek, internet sitesine mektuplar göndererek yaşadıkları sorunlara çare aradıklarını dile getiriyorlar. UİD-DER’e başvuran işçiler ücret, tazminat, fazla mesai, sigorta hakları ve alacakları başta olmak üzere sendikalaşmaya varan sorunlarına bir çözüm aradıklarını söylüyorlar.
Derneğimize gelen veya mektup gönderen işçi kardeşlerimize yaşadıkları bütün sorunların bir çözüm yolunun olduğunu söylüyoruz. Ardından haklarını elde edebilmeleri için diğer işçileri de mücadeleye ortak etmeleri gerektiğini belirtiyoruz. İşte bu noktada istisnasız bütün işçiler “diğer işçilere güvenmediklerini”, “fabrika içinde hiç kimsenin birbirine güvenmediğini”, “işçiler arasında güven oluşturmanın imkânsız olduğunu” söylüyorlar.
Örneğin Altınşehir’den derneğimiz üyesi bir deri işçisi fabrikadaki güvensizlik durumu hakkında şunları söylüyor: “Bir şeyler yapalım dediğimizde, bu fabrikadan bir şey olmaz, bu işçilere güven olmaz deniliyor. Kimse mücadele etmeye cesaret edemiyor.” UİD-DER’in faaliyetlerine katılan ve derneğimizden öğrendiğini söyleyen aynı işçi sözlerine şunları ekliyor “Oysa önce kendimize güvenmeli ve kararlı olmalıyız.”
Deri işçisi kardeşimizin altını çizdiği gibi, işçiler arasındaki güvensizlik zincirlerini kırmak için ilk adımı önce kendimize güvenmekle atmalıyız. Kendine güven duyan, haklı olduğuna sonuna kadar inanan her işçi patron karşısında dik durmaya ve hakkını aramaya başlar.
Bu güveni kazanan iki kadın işçi, güvenle hareket ettiklerinde Tuzla’da kurulu bulunan bir fabrikadaki havayı nasıl değiştirdiklerini şöyle anlatıyorlar. “Bizler fabrikadaki arkadaşlarımızla bir araya gelip neler yapabileceğimizi konuştuk. Yıllık zammımızı alabilmek için üretimi durdurduk, çünkü biz işçilerin başka bir gücü yoktu. … Aslında şunu görmüş olduk ki, işçiler bir araya gelip örgütlü davranırsa, birbirine güvenirlerse her şeyi başarırlar.” Bu işçiler üretimi durdurarak hem aylık ücretlerine hem de fazla mesai ücretlerine zam almayı başarmışlar.
“Güvensizlik” doğuştan gelen bir özellik değildir. Güvensizliğin nedeni patronların işçileri bölmesi, parçalaması ve birbirine düşmanlaştırmasıdır. İşçileri statü, ücret, din, dil, ırk temelinde bölen patronlar, işyerlerinde üç işçinin dahi yan yana gelmesine mani olmaya çalışmaktadırlar.
Yıllardır aralarında güven bağları kuramayan Tuzla tersanelerinde çalışan işçi kardeşlerimizin içinde bulunduğu durum, güvensizliğin neden olduğu sonuçları hepimize gösteriyor. İş kazaları, taşeronlaştırma, sigorta primlerinin ödenmemesi sıradanlaşmış durumda. İşçiler her gün tersaneye girdiklerinde ölüm korkusu yaşıyorlar. Ama bu ölüm korkusu, işçilerin kendi arasında oluşturulan güvensizliğe üstün gelemiyor. Dolayısıyla da işçiler ölümlere karşı örgütlenemiyorlar. Güvensizliğin bir sonucu olarak, konuştuğumuz işçiler “örgütlenmekten bana ne, greve katılacağım da ne olacak, her koyun kendi bacağından asılır” deyiveriyorlar.
“Tek sorun korkularımızı yenmek.” İkitelli’den yazan bir kadın işçi, fabrikada suyun parayla satılmasına karşı verdikleri mücadelelerini örnek göstererek, ufak da olsa bazı haklar kazanmalarının sırrını şöyle ifade ediyor: “Korkularımızı yenersek bütün haklarımızı alırız patronlardan. Yeter ki fabrikamızda işçi arkadaşlarımıza güvenelim, birlikte hareket edelim.” Gerçekten de güvensizliğin neden olduğu korkular ancak örgütlü mücadeleyle aşılır. Bir çorap fabrikasında çalışan bu kadın işçi kardeşimiz, işyerinde paralı verilen suyun parasız hale getirilmesinde derneğimizin İşçi Dayanışması bülteninin fabrikada dağıtılmasının önemli bir rolü olduğuna da dikkat çekiyor.
Demek ki işçilerin aralarında güven bağları yoksa bundan tek kazançlı çıkan patronlar oluyor. Tuzla’da bulunan ve klima üreten Konveyör’den yazan bir işçi kardeşimiz, bu güvensizlikten dolayı işçilerin birleşemediğine, patronun işçileri cumartesi pazar demeden mesaiye bıraktığına, işçilere hakaret edildiğine ama bu hakaretlere bir cevap verilemediğine, en önemlisi de işçilerin iş kazalarında parmaklarını kaybettiğine dikkat çekiyor. Yani işçiler arasında güven azaldıkça patron işyerindeki sömürüyü arttırıyor, işçileri daha ağır koşullarda çalıştırmaya başlıyor.
Oysa bu yıl gerçekleştirilen birçok grev ve direniş başarıyla sonuçlandı. Hem de “bu işçilerle mi kavgayı kazanacağız”, “bunlarla mı patronun karşısına dikileceğiz” denilen yerlerde başarıldı bu mücadeleler. Kendine, işçi kardeşlerine ve mücadelelerine güvenen işçiler haklarını kazandılar. Çel-Mer, Mas-Daf, Yeşil Kundura, Rimaks, Koşuyolu ve Hacettepe sağlık işçileri birbirlerine güvendiler ve kazandılar.
Şimdi sıra sizde kardeşler. Önce kendimize güvenelim. Bu güveni sadece UİD-DER gibi işçi örgütlerinde bir araya gelip birleşerek kazanabilirsiniz. UİD-DER’li işçilerle tanışarak ve UİD-DER’in faaliyetlerine katılarak ve örgütlü bir işçi haline gelerek kendinize olan güveni kazanabilirsiniz. İşçiler korkularından kurtuldukça örgütlenecek, örgütlendikçe korkularından kurtulacak ve patronlardan haklarını söke söke alacaklardır.
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...