Buradasınız
Fazla Mesai Ücretlerimizden Patrona Vergi Ödüyoruz!
Ankara Sincan’dan bir işçi
Son iki senedir dünyadaki ekonomik kriz hiç gündemimizden düşmedi. Türkiye’de hükümet krizden etkilenmedik dedi. Dediği de bir anlamıyla doğruydu çünkü krizden patronlar etkilenmedi daha doğrusu krizi kâra çevirdiler; kriz var diyerek biz işçilerin emeğinden daha fazla kâr ettiler. Yüz binlerce işçi işsiz kaldı, yüz binlercesinin maaşları, fazla mesaileri ödenmedi, ücretler düşürüldü ve çalışma saatleri uzatıldı. Patronların ekonomistleri krizin bittiğini söylüyor ama biz işçiler için durum hiç de öyle değil.
Ben asgari ücretli çalışan bir fabrika işçisiyim. Asgari ücretle geçinmek imkânsız olduğu için, yaptığımız fazla mesailer bizi çok yorsa bile bizim için çok önemlidir ve çoğu zaman ilaç gibi gelir. Pek çok açık onunla kapatılmaya çalışılır. Fakat bizim fabrikada, “cin fikirli” patronumuz ve en az onun kadar “kurnaz” müdürleri fazla mesai ücretlerimizin de bir kısmına el koymanın yolunu bulmuşlar. Pek çok işyerinde olduğu gibi bizim fabrikada da patron vergi kaçırmanın her yolunu deniyor, bu durum şaşırtıcı değil hiçbirimiz için elbette, çünkü bu sistemde vergi kaçıramayan tek sınıfın işçiler olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama bizim fabrikada artık işçiler patrona vergi ödüyor.
Bakın anlatayım nasıl oluyor: bir ay içinde 50 saatlik fazla mesai yaptıysak bunun 24 saatinin karşılığını bankaya yatırıyorlar. Devlet bundan vergi alıyor ve çeşitli kesintiler yapıyor ve elimize 24 saatin ancak 15 saati geçiyor. Karşılığı bankaya yatmayan ve elden verilen 26 saatlik fazla mesaimizin vergisini de patron kendine kesiyor ve elimize 26 saatlik fazla çalışma için ancak 17 saatlik ücret geçiyor.
Bu olanlara 3-5 arkadaş ses çıkarmaya kalktığımızda da, kriz var dışarısı işsiz dolu, işinize gelirse diyerek kapıyı gösteriyorlar.
İşte krizi üreten de, onu işine geldiği gibi bize karşı kullanan da bu kapitalistlerin düzenidir. Patronlar kapitalist sistemin yarattığı oyunlarla bizi iliğimize kadar sömürüyor.
Bu sömürüye son vermek işçi sınıfının ayağa kalkmasına bağlı. Bunu sağlamak için her türlü yolu denemek de biz işçilerin görevi.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...