Buradasınız
Sivas Davasında Zaman Aşımı ve Polisin Saldırısı

2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bulunan 35 kişi Madımak Oteli’nde diri diri yanarak can verdi. Devlet güçlerinin bilinçli bir şekilde göz yumduğu bu katliamın sorumluları bugüne kadar cezalandırılmadı. Devlet Sivas katliamı sanıklarından Cafer Erçakmak’ı senelerce “aramış” ancak “bulamamıştı” ve Cafer Erçakmak ne garip tesadüftür ki Sivas’ta evinde geçirdiği kalp krizi sonucu ölmüştü. Caniler “aranırken” askerlik yapmış, polisten ehliyet almış, ama yine de bulunamamıştı!
Bu vahşette hayatını kaybedenlerin yakınlarının sorumluların cezalandırılması talebinin yanı sıra katliamın yaşandığı Madımak Oteli’nin müze olmasına dair talepleri de yıllarca görmezden gelindi. Ve 19 yıl süründürülen bu dava beklenen akıbetle karşı karşıya kaldı. 13 Martta Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme heyeti davanın “zaman aşımı” nedeniyle düşürülmesine hükmetti.
Dava öncesi Pir Sultan Abdal Derneği’nin çağrısıyla şehir dışından da gelen binlerce kişi “insanlık suçunda zamanaşımı olmaz” diyerek Adliye önünde saatlerce sloganlarla, alkış ve ıslıklarla “zaman aşımı” tehdidini protesto etti. Çeşitli Alevi kurumlarının, sosyalist çevrelerin, emekten yana örgütlerin, sendikacıların aralarında bulunduğu kitle, sabah saatlerinden itibaren Adliye önünde toplanmaya başladı. KESK Genel Başkanı Lami Özgen, KESK’li yöneticiler, BDP milletvekilleri Gülten Kışanak, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü ve bir grup CHP milletvekili de, Sivas davasında zaman aşımı tehdidine karşı tepkilerini gösterdiler. “Sivas’ın Işığı Sönmeyecek”, “Zaman aşımına Hayır”, “Sivas’ı Unutma Unutturma” sloganlarıyla alandaki binlerce kişi mahkeme salonundan gelecek kararı bekledi. Ancak açıklanan karar burjuva yargı sisteminin kimler için “adalet” dağıttığını bir kez daha gösterdi ve Sivas davası zaman aşımı kararıyla sona erdi. Sivas katliamı mağdurlarının avukatlarının mahkemenin aldığı kararı açıklamalarının ardından kitle uzun süre alkış ve ıslıklarla, yuhalamalarla kararı protesto etti.
Mahkemenin verdiği kararın suçluları cezalandırmadığını, cezanın asıl olarak insanların vicdanında hakkınca verileceğini dile getiren avukatlar, temyize gideceklerini ve eğer olumlu bir yanıt alınamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurulacağını belirttiler. Sivas katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları da yaşadıkları acıları paylaştı ve ne olursa olsun bunun hesabının sorulacağını belirttiler. Ses aracından yapılan açıklamalar devam ederken bazı gruplar ana yola çıkarak yürüyüşe başladı. Ancak kitle yürüyüşe başladıktan kısa bir süre sonra polis tarafından tazyikli su ve biber gazıyla durdurulmak istendi. Bunun üzerine çıkan çatışmayla birlikte polis uzun süre alana biber gazı sıkmaya devam etti. Ses aracından biber gazının atılmasının durdurulmasına dair yapılan çağrıların hiçbiri fayda vermedi ve saldırı, göstericilerin coplanması ve gözaltına alınmasıyla devam etti. Polis tarafından gerçekleştirilen bu saldırı, yapılan basın açıklamasıyla aynı günün akşamı emek güçleri tarafından protesto edildi.
Yaşanan katliamların hesabını soracak asıl güç örgütlü işçiler, emekçilerdir. Ancak o zaman Sivas’ın da, Çorum ve Maraş’ın da, Gazi’nin ve Roboski’nin de hesabını gerçek sorumlularından sorabiliriz. Aksi halde egemen güçler kendileninin işlediği bu suçları elbette yargılama, cezalandırma yoluna gitmeyecektir.
11 İşçi Ölmüş Patronların Neyine!
Sefaköy’de Emekçi Kadın Etkinliği
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...