Buradasınız
Soma Katliamı 3. Yılında Anıldı

13 Mayıs 2014’te Manisa’nın Soma ilçesindeki maden ocağında bir katliam gerçekleşti. 301 maden işçisi çalışırken feci şekilde can verdi. Soma’da gerçekleşen katliamın yıl dönümünde Türkiye’nin pek çok yerinde anmalar ve etkinlikler gerçekleştirildi. DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İstanbul Koordinasyon Kurulu ve İstanbul Tabip Odası’nın çağrısıyla İstanbul Taksim Tünel’de gerçekleştirilen anmaya sendikalar ve çeşitli demokratik kitle örgütleri katıldı.
“Soma’yı Unutmadık, Unutmayacağız” pankartının açıldığı anmada, kurumlar adına, ortak açıklamayı DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Adil Çiftçi okudu. Soma davasında gerçek sorumluların yargılanmadığına dikkat çeken Çiftçi; “Soma davasının başından beri takipçisiyiz ve gerçek sorumluların açığa çıkarılması için sonuna dek takipçisi olacağız. Sorumluların görünen kısmının yargılandığı Soma davası bu haliyle kamuoyunu tatmin edecek bir tablo çizmiyor. Soma faciası sonrası, tepkileri azaltmak için her zaman olduğu gibi suçlu ve kurban arama süreci başladı. Kazanın akabinde Başsavcının ‘gözaltına alacağımız herkes işçilerle birlikte öldü’ beyanıyla, ölen mühendisleri işaret etmiş olması, sistemin yarattığı facianın sadece birkaç mühendise yüklenerek çözümlenmek istenilmesi ve sistemden kaynaklı sorunların örtülmek istenmesinden kaynaklanıyor” dedi.
Soma katliamında sorumluluğun sadece şirket yönetiminde olmadığının altını çizen Çiftçi, diğer tüm maden facialarında olduğu gibi Türkiye Kömür İşletmeleri’nin, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ve nihayetinde hükümetin bu yaşananlardan sorumlu olduğunu ve hesap vermeleri gerektiğini belirtti. Çiftçi açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Türkiye’de özellikle AKP iktidarı dönemde uygulanan politikalarla üretim; teknik bilgi ve alt yapı olarak yetersiz, deneyimi ve deneyimli uzmanı bulunmayan kişi ile şirketlere bırakılmıştır. Kamusal denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması iş cinayetlerinin Soma’da olduğu gibi katliama dönüşmesine neden olmuştur. Ülkemizde madenlerde işçiler her geçen gün daha çok iş cinayetine kurban gidiyor. Soma’dan bugüne değişen bir şey yok, bizlerin de öfkesi ve acısı çok taze. Çünkü esas sorumlular hesap vermekten kaçınmaktadır. Sorumlular hesap vermeden, babalarını, eşlerini, kardeşlerini, evlatlarını kaybedenlerin yüreğini soğutacak somut adımlar atılmadan bizlerin öfkesi dinmeyecek, yüreği soğumayacaktır.”
Gerçek sorumluların hesap vermesi gerektiği ve bu davanın takipçisi olunacağı yönündeki açıklamaların ardından, “Soma’yı Unutma Unutturma!” sloganlarıyla anma son buldu.
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Soma’yı Unutmadık! Tekmecilerden Hesap Sormak İçin Tek Adam Rejimine HAYIR!
- Soma: Acımız ve Öfkemiz Dinmedi, Unutmayacağız!
- Soma Katliamı Davası Sonuçlandı, Adalet Arayışı Sürüyor
- Soma Davasında Yine Adalet Yok!
- Soma Katliamının Hesabını Soracağız!
- Soma Katliamının Altıncı Yılı: Acımız da Öfkemiz de Dinmiş Değil!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...