Buradasınız
Sorunlarımız Ortak, Çözüm de!
Bir gıda işçisi
Geçtiğimiz Pazar günü UİD-DER’in Sefaköy temsilciliğinde “Krize Karşı Mücadeleye” adlı bir seminer yapıldı. Çeşitli sektörlerden gelen işçi dostlarımızla her geçen gün artan sorunlarımız üzerine sohbet ettik. Sorunlarımızın hemen her sektörde ortaklaştığını gördük. Dolayısıyla çözümün de ortak bir mücadeleyle geleceğini biliyoruz.
Genç bir öğrenci kardeşimiz, abisinin bir metal işçisi olduğunu ve yoğun bir tempoda çalıştığı için üç gündür hasta olarak evde yattığını ifade etti: “Fabrikanın ağır işçilik gerektiren bölümünde çalışan işçiler sürekli aynı durumu yaşıyor. Çünkü patron bu bölümde daha fazla işçi çalıştırmak istemiyor. Hasta olup da işe gelemeyen işçilerin yerine ise dışarıdan gündelik işçi getirilerek tasarruf ediliyor. Oysa bu bölümde çalışan işçi sayısı artsa bu sorunlar en aza inecek. Bu bölüme işçi alınması gerektiğini talep eden işçilere ise verilen cevap ‘sizin haberiniz yok mu kriz var’ oluyor. Böylece bu durum geçiştirilmeye çalışılıyor. Her yerde olduğu gibi bu fabrikada da kriz fırsata çevrilmeye çalışılıyor.”
İlaç sektöründe çalışan bir işçi ise, kriz karşısında sendikaların hiçbir önlem almadığını söyledi: “İşyerimizde komitemiz olmasına rağmen sendikaya yeterli bir baskı oluşturamıyoruz. Çünkü komitedekiler bu durumda neler yapabileceklerini yeteri kadar kavramış değiller ve korkuyorlar.” Peki, sizce ne yapılmalı bu sorunlar karşısında diye sorduk ve şu yanıtı aldık: “Komitelere seçilen işçiler bilinçli olmalı ve bu konular hakkında iyi bir eğitim almalı yani kısacası bilinçli işçiler olmalı. Aksi halde bu durum kendiliğinden düzelmeyecektir. Tek başına sendikalara bel bağlamak da doğru değil; işte durum ortada.”
Bir tekstil işçisi ise işçilerin bu gibi faaliyetlere katılması gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti: “Ama biz işçiler çalışma saatlerimizin çok uzun olmasından dolayı bu tür eğitim seminerlerine gelemiyoruz. Bir Pazar günümüz var tatil olan. O gün de eş-dost, düğün-dernek işleri oluyor. Tabii ki bunlar bizim için geçerli sebepler olabiliyor. Ama ben bu sorunu şöyle çözdüm; bugün düğün vardı. Eşime, sen çocukları al düğüne git, ben de etkinliğe katılacağım diyerek işbölümü yaptık. Bu zaman sorununu böylelikle çözebileceğimizi gördük. İnsan yeter ki istesin, muhakkak zaman yaratabilir.”
“1 Mayıs yaklaşıyor, sizce işçilerin 1 Mayıs alanında talepleri ne olmalı” sorusuna ise şöyle cevap verdi: “En önemli talebimiz iş saatlerinin kısaltılması olmalı. Çünkü gece-gündüz çalışmaktan insanlığımızı unuttuk. 8 saat çalışıyor olsak, hem işsizlik biraz azalır hem de biz işçilerin bu gibi etkinliklere gelip gitmesi ve bir şeyler öğrenmesi için vakti olur. Ama dedim ya her şeye rağmen biz istersek zaman yaratırız.”
Arkadaşımızın sekiz saatlik çalışma talebinde bulunması, çalışma saatlerinin ne denli uzun olduğunu gözler önüne seriyor. Zira sekiz saatlik çalışma süresi bundan 124 yıl önce Amerikan işçi sınıfının başlattığı mücadeleyle kazanılmıştı. Türkiye’de de yasalarda sekiz saat çalışma hakkı var. Ama patronlar bu hakkı uygulamıyorlar ve çalışma saatlerini uzatıyorlar.
Evet, işçiler 1 Mayıs yaklaşırken sorunlarını tartışıyorlar. Bu 1 Mayıs’ta taleplerimizi hep birlikte haykırmak için alanlara!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...