Buradasınız
Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi

7 Ekim’den bu yana İsrail devletinin katliamları sonucunda on binlerce Filistinli hayatını kaybetti ve on binlercesi yaralandı, sakat kaldı. Geride kalan 1 senenin ardından İsrail devleti, Lübnan’a bombalar yağdırarak savaşın dozunu daha da arttırdı. Siyonist İsrail devletinin soykırımları devam ediyor ve savaşın cepheleri genişliyor.
Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından Şişhane Meydanına doğru yürüyüşe geçen kitle, “Filistin Halkı Yalnız Değildir!”, “Katil İsrail İşbirlikçi AKP” sloganları attı. Yürüyüşün ardından Şişhane Meydanında konuşmalar yapıldı, ortak basın metni okundu. Konuşmalarda Türkiye’nin İsrail devletiyle olan ekonomik ve siyasi ilişkilerinin derhal son bulması gerektiğine değinildi. Emperyalist savaşı destekleyen her türlü mekanizmanın engellenmesi gerektiği vurgulandı.
Basın açıklamasında şunlar dile getirildi: “Dünyanın gözleri önünde yaşanan yüzlerce katliamın ardından bile bugün hâlâ Türkiye üzerinden soykırımcı İsrail’e ve ordusuna petrol akmaya devam ediyor, Türkiye limanlarından ve üçüncü ülkeler yoluyla İsrail’e askeri hammadde dâhil her türlü kaynak temini hız kesmeden sürüyor. Zorlu Holding tarafından soykırımcı İsrail ordusuna askeri teknoloji ve elektrik gibi stratejik hizmetler sunuluyor. Soykırımcı İsrail’le kurulan bu stratejik iş birlikleri Filistin ve bölge halklarının tepesine ölüm yağdırıyor.” Eylemde bu utanç verici suç ortaklığının sona ermesi, yıllardır kimseye bir faydası dokunmayan hamasetin bir yana bırakılarak Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik tüm ilişkilerin derhal kesilmesi gerektiği vurgulandı. “Bu ilişkiler kesilene dek biz Filistin halkının dostları olarak sokaklarda olacağız, Filistin halkının taleplerini haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bu taleplere kulaklarını tıkayanları huzursuz etmeye devam edeceğiz” denildi.
Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler eylemler yaparak haksız savaşlara tepki gösteriyor. Kendi ülkelerinde de İsrail devletiyle yapılan askeri ve ticari anlaşmaların durdurulmasını talep ediyorlar. Katliamların son bulması bu mücadelenin büyütülmesiyle, dünya işçi sınıfının birliği ve dayanışmasıyla mümkündür.
Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
Son Eklenenler
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...
- Bir insanın günde ortalama 5000 ila 10000 reklama maruz kaldığı tahmin ediliyor. Sizce bu durumun üzerimizde nasıl sonuçları oluyor? Bu düzenin sahipleri, düşünce biçimimizi ve alışkanlıklarımızı belirliyor, zihinlerimizi çöplüğe çeviriyor. Günlük...