Buradasınız
“Taşerona Kadro” Sözü Tutuldu mu?
Siyasi iktidar sanki taşeronluk sistemini ortadan kaldırmış gibi bir hava estiriyor. Oysa taşeronluk ve kölelik büroları denen özel istihdam büroları sistemi yerli yerinde duruyor. Bunlardan ikincisini bu iktidar yasalaştırdı ve taşeronluğu da alabildiğine yaygınlaştırdı. Hükümetin “taşerona kadro” sözü esas olarak kamuda çalışan taşeron işçileri kapsıyor. Peki, gerçekten de verilen sözler tutuldu mu?
Kamudaki işçilere “amasız, fakatsız” kadro verileceği vaadiyle gündeme getirilen ve 696 sayılı KHK ile yürürlüğe sokulan düzenlemenin sonuçları açığa çıkıyor. Başlangıçta bir prosedür olduğu vurgulanan sınav ve güvenlik soruşturmalarının taşeron işçilerini nasıl etkilediği de ortaya çıktı. Geçiş süreci için son tarih olarak 2 Nisan tarihi belirlenmişti ve süre bitti.
1 milyona yakın işçinin kadro hakkından faydalanacağı duyurulmuştu. Ancak daha ilk adımda özel bütçeli kuruluşlarda ve KİT’lerde çalışan işçiler kapsam dışında bırakıldı. Belediyelerde çalışan yaklaşık 400 bin taşeron işçinin kadro adı altında belediye şirketlerine geçişinin sağlanacağı ifade edilmişti. Lakin bu şirketlerde sözde kadroya geçirilecek işçiler için de sınav, güvenlik soruşturması, arşiv taraması engelleri çıkarıldı. Çok sayıda işçi bu engeller nedeniyle kapsam dışı kaldı.
Binlerce işçi güvenlik soruşturmasına veya işle hiçbir ilgisi olmayan soruların yer aldığı sınavlarda, objektif karar vermekten uzak, sınav komisyonlarının keyfi uygulamaları nedeniyle kadro hakkını kazanamadı ve aynı zamanda mevcut işini de kaybetti.
Kadroya geçiş sürecinin sonucunda ortaya çıkan tablo şöyle:
- Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) kapsamında olmayıp kendi özel bütçesine sahip 30 kuruluş ile 7 banka olmak üzere toplam 37 kuruluştan sadece 9’u kapsama alındı. Aralarında TRT, Anadolu Ajansı gibi kuruluşların da olduğu 28 özel bütçeli kuruluş kapsam dışı bırakıldı.
- KİT’lerde çalışan ve sayıları yaklaşık 60 bini bulan taşeron işçi kapsam dışında bırakıldı.
- Karayolları, su, kanalizasyon, katı atık bertarafı gibi ağır işlerde anahtar teslim ihalelerinde çalışan işçiler, iş süreklilik niteliği taşıdığı halde kapsam dışı bırakıldı. Uzun yıllar boyunca kadro mücadelesi veren ve mahkemede açtıkları davayı kazanan yaklaşık 10 bin karayolu işçisine kadro hakkı tanınmadı.
- “Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinde yaklaşık maliyetin en az yüzde 70’inin işçilik giderlerinden oluşması” şartı nedeniyle binlerce şoför, yemekhane işçisi, sağlık teknisyeni ve bazı temizlik işçileri kadro hakkından faydalanamadı.
- Hizmet alımının sosyal tesis gelirleriyle karşılandığı işlerdeki taşeron işçiler kapsam dışında kaldı.
- Emeklilik koşullarını sağlayan işçilere kadrolu olarak emekli olma hakkı tanınmadı. Bu durumdaki işçiler de kadro hakkından mahrum bırakılmalarının yanı sıra mevcut taşerondaki işlerini de kaybettiler.
- Geçmişlerinde çeşitli suçlardan dolayı 1 yıl veya daha fazla hüküm giymiş eski mahkûm taşeron işçiler, hem kapsam dışı bırakıldı hem mevcut işlerini kaybettiler.
- Kadroya geçiş koşullarından biri olan yaptıkları işle ilgili olarak devam eden davalarından, icradaki alacaklarından vazgeçmeyen ve geçmişe yönelik haklarından feragat etmeyen işçiler, başvuru bile yapamadı.
- Tam yıl çalıştırılmayan mevsimlik işçilerin çalışma süreleri arttırıldı. Bu durumdaki işçiler, geçici işçi statüsü verildi ve kadrolu işçilerin haklarından faydalanmaları engellendi.
Çalışma Bakanına göre 900 bin işçi kadroya alındı!
Görüldüğü üzere Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu başta olmak üzere, birçok hükümet yetkilisinin iddialarının aksine kadro kapsamına alınan işçilerin sayısı, açıklanan sayının oldukça altında kaldı. Buna rağmen, taşerona kadro sürecinin 2 Nisan itibariyle sona ermesi üzerine, bugün basına açıklama yapan Sarıeroğlu, 900 binden fazla işçinin kadroya alındığını iddia etti.
Sarıeroğlu şu ifadeleri kullandı:
“Bugün itibarıyla, öngördüğümüz üzere, merkezi idarelerde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarımızda, mahalli idarelerde 4C’den 4B’ye geçiş ve geçici mevsimlik işçilerimizle birlikte 900 bini aşan kişiye dokunan bir çalışmayı tamamlamış durumdayız.”
2002’den bu yana çıkardığı yasalarla taşeron çalışmanın daha da yaygınlaşmasına neden olan hükümet, kamuda çalışan taşeron işçilerin bir kısmını kadroya alarak taşeronluk sistemini bitirdiğini iddia ediyor. Oysa gerçekte taşeronluk düzeni sürüyor. Kadro ümidiyle yıllarca bekleyen, mücadele veren işçilerin, çeşitli gerekçelerle kapsam dışında kalmaları ve mevcut işlerini de kaybetmeleri verilen sözlerin tutulmadığını gösteriyor.
Taşeron çalışma biçimi güvenceli çalışmayı ortadan kaldırıyor; ücretlerin düşmesine, iş kazalarının, iş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının artmasına neden oluyor.
Kadrolu-güvenceli çalışma, ücretlerin yükseltilmesi, çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi, iş kazalarının engellenmesi, sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması ancak işçiler birleştiklerinde ve hakları için mücadele verdiklerinde gerçeğe dönüşebilir.
İşçilerin Rehberi On Yaşında
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...