Buradasınız
Taşeronda Bir Kadro Balonu Daha!
AKP iktidarı süresince sayıları katlanarak artan ve milyonları bulan taşeron işçiler, kadro vaatleriyle aldatılmaya devam ediyor. Daha önce kamudaki ve belediyelerdeki yaklaşık 900 bin işçi, birçok şart koşularak sözde kadroya alınmıştı. Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışan taşeron işçiler ise kapsam dışında bırakılmıştı. 30 Haziranda, KİT’lerde çalışan yaklaşık 50 bin taşeron işçisinin kadroya alınması yönünde bir karar çıkarıldı. Ancak ana akım medyada “Taşerona ikinci Kadro Müjdesi!” başlıklarıyla yer alan bu kararın detaylarına bakıldığında yine koca bir balondan ibaret olduğu görülüyor.
Resmi Gazetede yayınlanan karara göre kamudaki taşeron işçilerin kadroya geçirilmesinde olduğu gibi KİT’lerdeki taşeron işçilerin kadroya alınmasında da birçok şart aranacak. Sadece bu şartları taşıyan işçiler kadroya alınacak. Karara göre KİT’lerde çalışan bir taşeron işçisinin kadroya alınabilmesi için o işçinin Aralık 2017 tarihi itibarıyla en az 2 yıl kesintisiz (yıllık izin, doğum izni, askerlik ve toplamda 30 günü geçmeyen kesintiler hariç) ilgili KİT ve bağlı ortaklıklarında çalışmış ve halen çalışmaya devam ediyor olması şartı getirildi. Taşeron şirketlerin, kıdem tazminatı, yıllık izin haklarının oluşmaması için her sene işçilere giriş-çıkış yaptırdığı göz önüne alındığında, işçilerin 2 yıl kesintisiz olarak çalışıyor olmasının zor olduğu ortadadır.
Kadroya geçmek isteyen işçilerin ilgili kurumda çalışan memurlar için aranan şartların tamamını karşılaması gerekiyor. Bununla beraber işçilerin geçmişte hakları için açtıkları davalardan vazgeçmeleri şartı aranıyor. Tüm bu şartları sağlayan işçilerin yazılı ve/veya sözlü sınavı da geçmesi gerekiyor.
Ayrıca ihale sözleşmeleri ile iş alan şirketlerde çalışanların, bağlı oldukları bu şirketlerin “yaklaşık maliyetinin en az yüzde 70’lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dâhil işçilik giderlerinden oluşması” şartı aranacak. Personel giderleri ihale bedelinin %70’inin altında olan şirketlerle yapılan ihaleler “standart hizmet alımı ihalesi” olarak kabul edildiğinden bu şirketlerin personeli kadroya alınmayacak. Sözleşmeler için aranan bu şart nedeniyle daha önce çok sayıda taşeron işçi kadro kapsamı dışında kalmıştı. KİT’lerdeki taşeron işçiler için de aynı şart arandığı için mağduriyet devam edecek. Yine çok sayıda işçi kapsam dışında kalacak. Ayrıca danışmanlık hizmetleri, hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin alımlar kapsam dışında olacak.
2002’den bu yana çıkardığı yasalarla taşeron çalışmayı yaygınlaştıran hükümet, her seçim öncesinde taşerona kadro vaadinde bulunuyor. Gelen tepkileri söndürebilmek için de kamuda çalışan işçilerin bir kısmını kadroya alarak taşeronluk sistemini bitireceğini iddia ediyor. Oysa gerçekte taşeronluk düzeni sürüyor. Milyonlarca işçi özel sektörde taşeron olarak çalışmaya devam ediyor. Güvenceli çalışmayı ortadan kaldıran, iş kazalarının artmasına sebep olan, sendikal örgütlülüğün önünde engel olan taşeron işçiliğin bir an önce kaldırılması gerekiyor. Bu nedenle işçiler, taşeronluğu kaldıracağını söylerken yaygınlaştıranların sözlerine inanmamalı ve taşeron düzenine karşı birleşmelidir.
Kazanan Kim, Kaybeden Kim?
İhmal 24 Kişinin Hayatına Mal Oldu
Son Eklenenler
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...