Buradasınız
Taşeronlaştırma Arttıkça İş Kazaları Artıyor
Esnek çalıştırma, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve AKP hükümetinin verdiği “müjdelerle” çalışma koşullarının gün geçtikçe daha da kötüleşmesi iş kazalarını ve işçi ölümlerini arttırıyor. Dünyada her 15 saniyede bir işçi iş cinayetleri ve meslek hastalıkları yüzünden yaşamını yitiriyor. Binlerce işçinin yaşamı iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle çekilmez hale geliyor.
Krizin derinleşmesiyle işsizliğin gün geçtikçe artması, zaten iş güvencesinden yoksun bırakılan işçileri gelecek endişesine sürüklüyor. İşçiler tüm zamanlarını işyerine göre ayarlamak zorunda bırakılıyor. Kısa süreli sözleşmelerle kadrolu çalışma engelleniyor. İşçilere düşük ücretler, fazla mesailer, alınmayan güvenlik önlemleri dayatılıyor. Patronların “ayaklarındaki prangaları çözme” sözü verenler, taşeronlaştırmanın kapsamı, kıdem tazminatı, esnek ve uzaktan çalışma ile ilgili çalışmalarıyla “müjde” çığlıkları atıyor.
İşçi sınıfının kazanılmış haklarına saldırıların yoğunlaştığı son on yıllık dönemde, taşeronlaştırma da hızla yaygınlaştırıldı. Son on yılda taşeron işçi sayısı 4 kat artarak 1,6 milyona ulaştı. Esnek ve kuralsız çalışma biçimlerinin yaygınlaşması, sendikasızlaştırmanın önünün daha da açılması, uzun çalışma saatleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin bir maliyet olarak görülmesi, işyerlerinin denetimden uzak olması iş kazalarını da hızla arttırıyor. Son on yılda 12 bine yakın işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Ne yazık ki bu sayıya her gün sönüp giden yeni yaşamlar ekleniyor. Taşeronlaşma arttıkça iş kazaları ve işçi ölümleri de artıyor. Bu artışların paralelliğinin rastlantısal olmadığı çok açık!
Şimdi patronlar ve onların temsilcileri taşeronlaştırmanın kapsamı, kıdem tazminatı, esnek ve uzaktan çalışma üzerine hızla bir çalışma yürütüyorlar. “İşçinin bir kaybı olmayacak, düzenleme istihdamı arttırmaya yönelik” diyerek bakın hangi “müjdeleri” gündeme getiriyorlar. Taşeron işçisi yıllık izin kullanabilecek, kıdem tazminatı alabilecek, firmalara mesai saati konusunda sorumluluk yüklenecek. Oysa bunların hepsi şu anda yasalarda zaten var, ama patronlar uygulamıyorlar. AKP hükümeti ve patronlar, yasalarda olup da uygulamadıkları hususları başka bir şekilde gündeme getirerek yeniymiş gibi sunuyorlar.
Ayrıca doğum izni alan kadın işçilerin yerine özel istihdam büroları aracılığıyla “kiralık emek” temin edilecek, bu süre maksimum 3 aylık sözleşmelerle düzenlenecek. Bu “müjdeler” biz işçilerin örgütsüz olduğu koşullarda allanıp pullanıp önümüze sunuluyor. Oysa taşeronluk yaygınlaştırılacak ve temel çalışma biçimi haline getirilecek. Olumlu görünen maddeler de kâğıt üstünde kalacak. Sadece son 10 yıllık tablo bile durumu ortaya koyuyor. Taşeronlaşma ve beraberinde getirdiği tüm sorunlar yaşamlarımıza mal oluyor. İş kazalarında ölen binlerce işçiye her gün en az 4 can daha ekleniyor.
İşçiler henüz son sözlerini söylemedi. Haklarına sahip çıkan işçiler “Taşeronlaşmaya, Sendikasızlaştırmaya, Esnek çalışmaya Hayır!” diyorlar. Çalışma koşullarımızı düzeltmek, yaşam hakkımıza sahip çıkmak, kazanılmış haklarımızı koruyup yeni haklar elde etmek için bilinçli ve örgütlü bir mücadele yürütmeliyiz!
Ben İşçi Sınıfıyım
“Parasız Eğitim” Hepimizin Hakkı
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...