Buradasınız
Taşeronlaştırmaya, İşten Atmalara ve Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor

Sağlık işçileri toplu sözleşme hakkı için yürüdü
Dev Sağlık-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu hastanelerde, taşeron sağlık işçileri toplu sözleşme hakkı ve hükümetin Meclis gündemine aldığı taşeron yasasına karşı iş bıraktılar.İstanbul’da Okmeydanı, Gaziosmanpaşa, Taksim, Yakacık Kadın Doğum, Fatih Sultan Mehmet, Kartal Yavuz Sultan Selim, Şişli Etfal, Cerahpaşa Tıp Fakültesi Hastaneleri, Bursa’da Uludağ Tıp Fakültesi Hastanesi, Adana’da Balcalı Tıp Fakültesi Hastanesi ile Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde sağlık işçileri iş bıraktılar ve basın açıklamalarıyla taleplerini dile getirdiler.
Kartal Yavuz Selim Hastanesi taşeron işçilerinin iş bırakma eylemine diğer sağlık çalışanları ve doktorlar da destek verdi. Hastane başhekimi işçilerin eylemine engel olmaya çalıştı. Fakat işçilerin kararlı duşu karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Sağlık işçileri saat 12.30’da Eğitim-Sen, Türk-İş/Basın-İş, DİSK/Basın-İş, Genel-İş üyesi Kartal Belediyesi işçileri, Limter-İş, demokratik kitle örgütleri ve emekten yana siyasi partilerin desteğiyle bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Hastanelerde okunan basın açıklamasında taşeron sağlık işçilerinin talepleri ve AKP’nin hazırladığı taşeron yasasına karşı tepkileri şöyle dile getirildi:
“Geleceğimizi ihale masalarında pazarlamak isteyenlerin oyununu bozduğumuz gibi sendika hakkımızı toplu sözleşme ve grev hakkımızla birlikte gasp edenlerin de oyununu bozacağız. İnsanca yaşayacak ücret ve iş güvencesi başta olmak üzere temel taleplerimiz için başlattığımız fiili toplu sözleşme sürecimizi kazanana kadar devam edeceğiz.
AKP’nin tüm çalıma hayatını taşeron düzenine teslim etmek istediği yasayı Meclis’ten geçirmemek için var gücümüzle direneceğiz. Taleplerimiz çok açık ve net:
Taşeron çalışma yasaklansın,
Özelleştirmeler durdurulsun,
İnsanca yaşayacak ücret verilsin,
Yol parası uygulamasında kesintilere son verilsin
Sendika ve Toplu Sözleşme hakkımızın gaspına yol açan uygulamalara son verilsin”
SÜTAŞ’da işçi kıyımı ve direniş
Türkiye’nin en büyük patron örgütü TÜSİAD’ın Başkanı Muharrem Yılmaz, oturduğu koltuğun hakkını vererek işçilerin sendikaya üye olmalarına karşı duyduğu öfke ve düşmanlığı gözler önüne serdi. Muharrem Yılmaz’ın sahibi olduğu SÜTAŞ’ta işçiler, kötü çalışma koşullarına karşı Tek Gıda-İş Sendikası’na üye oldular. Lafa geldi mi demokratik haklardan söz etmeyi pek seven TÜSİAD başkanı, sıra işçilerin haklarına gelince her şeyi unuttuğu için 26 işçi işten attı. Bursa’da üretim yapan fabrikada işçilerin e-devlet şifreleri zorla toplandı. Sendikaya üye olan işçiler, yönetim tarafından sendikadan istifa ettirildi. E-devlet şifreleri değiştirilen işçilere şifreleri de geri verilmedi. Muharrem Yılmaz’ın işçi düşmanlığı bunlarla da sınırlı kalmadı: Yönetim, insan ve hayvan pisliğiyle dolu fosseptikten pis su çektirip işten atılan 26 işçinin direnişe geçtiği fabrika önüne döktürdü. Böylece direnişçi işçiler mücadelen vazgeçirilmeye çalışıldı.Türk-İş, DİSK ve KESK’e bağlı sendikaların üyesi işçiler, SÜTAŞ’tan atılan işçileri ziyaret ederek SÜTAŞ işçilerinin verdiği mücadeleye destek olacaklarını dile getirdiler ve bu yönde söz verdiler. SÜTAŞ işçileri ise tüm işçileri ve sendikaları birleşerek mücadele etmeye çağırdı.
TÜPRAŞ’ta taşeron işçilerin eylemi sonuç verdi
TÜPRAŞ’ta Bafor isimli taşeron şirkette çalışan 150 işçi, aylardır maaşlarını alamadıkları için iş bıraktı. 26 Mayısta sabah vardiyasına gelen işçiler, kartlarını basmayıp maaşlarının ödenmesini istediler. TÜPRAŞ B kapısı ile TÜPRAŞ A kapısı arasında yürüyüş yapan işçiler, ücretlerinin ödenmemesi halinde iş bırakma eylemine devam edeceklerini dile getirdiler. İşçilerin kararlı duruşu sonuç verdi ve taşeron şirket ücretlerine el koyduğu 150 işçinin maaşlarını ödemek zorunda kaldı. Üretimden gelen güçlerini kullanarak haklarını alan işçiler işbaşı yaptılar.Taşeron inşaat işçilerinden iş bırakma eylemi
Muğla’nın Milas ilçesinde 500 kişilik öğrenci yurdu inşaatında çalışan işçiler, 4 aydır ücretlerini eksik aldıkları için iş bıraktılar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ihalesi verilen inşaatın sahibi Uğur Tunçay ile telefonda görüşen işçiler, sorunlarını dile getirdiler. Telefon görüşmesinde Uğur Tunçay, kendisinin taşeron şirkete işçi ücretlerini tam ödediğini ve taşeron şirketin eksik ödeme yaptığından haberi olmadığını iddia ederek konuyla ilgileneceğini söyledi. Bu konuşmayı yeterli bulmayan işçiler, iş bırakma kararı aldılar. İçeride yaklaşık 200 bin lira alacakları olduğunu söyleyen inşaat işçileri, yapımı süren inşaatta çalışmayı durdurarak ödenmeyen ücretleri ödenene kadar çalışmayacaklarını dile getirdiler.12 Eylül Davasında Erteleme Kararı
Kurşun Sıkma Geri Dön
- “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sağlık Çalışanları Tıp Bayramında İş Bıraktı
- Tersane ve Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Metal İşçisi “Grev”, Belediye İşçisi “Ücret Gaspına Hayır” Dedi
- İstanbul’da Enerji, İzmir’de Tütün, Ankara’da Maden İşçileri Mücadele Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Doktorların “Beyaz Yürüyüş”ü Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Başpınar İşçilerine Yönelik Baskılar ve BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Antep Başpınar İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Çayırhan İşçilerinin Ankara Yürüyüşü Sona Erdi
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...