Buradasınız
Tekimsa’da Şimdi de “İpotek” Oyunu
Tuzla’dan işsiz bir işçi
Tekimsa fabrikası kriz gerekçesiyle kapatılınca kendimizi kapı dışında bulduk. İşsiz kaldığımız yetmedi, çalışarak hak ettiğimiz tazminatımızı ve içerde kalan son maaşımızı bile alamaz duruma geldik. İşveren bize tazminatlarımızı yüksekten düşüğe doğru taksitlendirerek ödeyeceğini söyledi. Sendikacılar, işverenin iyi niyetli olduğunu, taksitlerin zamanında ödeneceğine güvendiklerini söyleyerek bunu işçi arkadaşlarımıza da kabul ettirdiler. Sendika yönetimi, işverenin elindeki iki fabrikadan birini sattığında önce bizim alacaklarımızın ödeneceğine dair bir de protokol imzaladı. Ancak iki ay geçtikten sonra işveren tarafından ödenilmeyen senetler elimizde kaldı.
Senetlerin karşılığını almak için işyerine giden arkadaşlara, işveren, “Borç para arıyorum, fabrikanın satılması için müşteriler teklif veriyor ama değerinden düşük olduğu için satamıyoruz. İstediğimiz fiyattan düşüğe satarsak hiçbir borcumuzu ödeyemeyiz. O yüzden elimizden geleni yapıyoruz” söylemleriyle hikâye üstüne hikâye anlatıyor. Sendikadan da ara sıra ses çıkıyor: “İşveren borç para bulmuş. Şu gün dağıtacak.” Şube başkanı oturduğu yerden işverenin söylediklerini biz işçi arkadaşlara söylüyor. Ne bir şey yapıyor, ne de işçi arkadaşların durumunu dinleyip çözüm sunuyor. İşçi arkadaşlar hacze ya da mahkemeye verelim diyor. Şube başkanı ise “Mahkeme uzun sürer. Haciz kararı çıkarırsak para lazım! Şimdi şu kadar para lazım desek para yok diyeceksiniz” deyip işin içinden sıyrılmaya çalışıyor ve mahkeme masraflarını sendikanın karşılayamayacağını söylüyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: “Sendika harcamalarını bir belge olarak beyan etmeli.” Sanki mahkeme masrafları belgelenemiyormuş gibi, utanmadan bunu bir bahane olarak öne sürüyorlar.
İşverenle uzlaşarak sorunu halletmeye çalışan sendikacıların bulacağı çözüm ne olabilir? Kendisini bu sorundan en kısa ve masrafsız yoldan kurtarmak, işvereni de üzmeyecek bir yöntem bulmak. Fazla da uzun sürmedi. Sendika başkanı “İşverenle konuştuk. Bütün işçilerin alacaklarına karşı iki fabrikadan bir tanesini bize ipotek edecek” dedi. Yani fabrika satılınca ilk bize ödeme yapılacak. Sözde o süre içinde faiz işleyecek, satılma süresi olarak da Temmuz ayının başına kadar bir süre biçilecek. Bundan önce satılırsa, bizim alacaklarımızı işveren ödeyecekmiş. Temmuz ayına kadar satılamazsa haciz kararı çıkarılacakmış. Ölme eşeğim ölme. İşçiye söylenense şu: Sen Temmuza kadar işsizlik sigortası parasıyla geçin. Bu süre içinde sus, evinde otur, bekle! Peki işsizlik parasıyla nasıl geçineceğiz? Kiramızı, elektrik ve yakacak faturalarımızı neyle ödeyeceğiz? İşin bu kısmı ne patronun ne de sendika yönetiminin umrunda.
Yaşadığımız bu durum aslında bizlere çok şey öğretiyor. Biz bazı şeyleri kendi elimize almadığımız ve kendi kararlarımızı vermediğimiz sürece olan bizlere olacak. O yüzden şu soruyu kendimize sormalıyız: Daha ne kadar patronlara ve onların uşakları haline gelmiş olan sendika bürokratlarına kanıp bu krizin faturasını ödemeyi kabul edeceğiz?
Kot Kumlama Artık “Yasak”!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/