Buradasınız
Toplu Ulaşıma Zam!

İstanbul ve Ankara’da toplu ulaşıma zam yapıldı. Yapılan zammın gerekçesi, artan maliyetler. Bu, üzerinden daha bir yıl geçmeden aynı gerekçeyle yapılan ikinci zam oldu. Böyle giderse her altı ayda bir maliyetler bahane edilerek zam yapmaya devam edilecek. Sonuçta toplu taşıma araçlarını kullanan işçi ve emekçilerin sırtındaki yük artarak iyice çekilmez hale gelecek.
Milyonlarca kişi mecburen toplu taşıma araçlarını kullanıyor. İşe, hastaneye, okula, çarşıya gitmek için bu araçlara biniyor. Toplu taşıma araçlarında insanlar üst üste sıkışarak, sıcakta bunalarak, üstelik yolda başına ne geleceği de belli olmadan yolculuk ediyorlar. Bu hizmetlerin işçilerin ödediği vergilerden karşılanması gerekiyor, ama böyle olmadığı gibi, bir de ücret istenmesi, insanın bir kez daha çileden çıkmasına neden oluyor. Oysa ulaşım ücretsiz olmalıdır.
Belediye tarafından İstanbul ve Ankara’da yapılan zam neticesinde yeni tarife ücreti tam 1 lira 75 kuruş, öğrenci 1 lira ve öğretmen, yaşlı 1 lira 30 kuruş oldu. Aylık kartlar ise tam 140, öğrenci 70 ve öğretmen, yaşlı 80 lira oldu.
Zam oranları yüzde 15’i geçiyor fakat ücretlere bu oranda zam yapılmıyor. Gıdadan ulaşıma, elektrikten kiraya kadar hemen her şeye zam geliyor. İnsanlar borçlu durumda. Faturalarını ödeyemeyen çok sayıda insan var. Yapılan zamlarla elimize geçen ücretle geçinmek iyice imkânsız hale geldi. Adeta kaşıkla verdiklerini kepçeyle ger alıyorlar.
İETT son zamanlarda “erguvan” renkli otobüslerle reklâm yapıyor. Sözde halkı düşünüyorlarmış. Bu otobüsleri süren şoförler taşeron işçiler. Kadrolu işçiler emekliye ayrılıyor ve yerine taşeron işçi alınıyor. Elbette bu işçilerin çalışma koşulları çok yorucu. Erguvan renkli konforlu araçların reklâmını yapan İETT diğer yandan da zam yaparak toplu taşımayı toplu kâr fırsatına çeviriyor.
Belediyeler işçi ve emekçilerin çıkarına çalışmıyor. Belediye başkanları bizden aldıkları oyla başa geliyor fakat aldıkları kararların hiçbirini işçi ve emekçilere sormuyorlar. Bu kurumlar patronlara çalışıyor ama vergileri de ağırlıklı olarak işçilerden alıyorlar. Son zamla birlikte bir kez daha gördük ki, işçiler örgütlenmeden hayat pahalılığına karşı durulamıyor. Zamları geri aldırmak işçilerin mücadelesinden geçiyor. Toplu taşımanın ücretsiz olması için mücadeleyi yükseltmeliyiz.
Henüz 16’sında! Sabahın Saat 5’inde!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...