Buradasınız
Henüz 16’sında! Sabahın Saat 5’inde!
Tuzla’dan bir işçi
Patronların kâr düzeni dünyamızı ve üzerinde yaşayanların büyük çoğunluğunu oluşturan işçileri, yoksulları, işsizleri, aşsızları her gün katlediyor, sakat bırakıyor. İş kazalarının olmadığı gün yok, an yok! Daha 16 yaşında, bıyıkları yeni terlemiş bir lise öğrencisi olan Sıddık Ordu sağ kolunu “iş kazasında” kaybetti.
Sıddık Ordu, Adıyamanlı ama ailesiyle birlikte Antalya’ya göç etmişler. Babası inşaat işlerinde çalışıyor. Sigorta hak getire, ne gezer! Annesi ve 19 yaşında olan ablası çamaşırhanede çalışıyor. İkisi de günde en az 12 saat çalışıyor. Ordu ailesi 7 kişi. Ailede 3 kişi çalışıyor ama aldıkları ücret ailenin geçinmesine yetmiyor. Sıddık, okullar tatil olunca hem aileye bir katkısı olsun hem de okul harçlığı çıksın diye annesi ve ablası gibi başka bir çamaşırhanede ütücü olarak işe girdi. Bu çamaşırhanede işçiler günde 12-14 saat çalıştırılıyorlardı. Çamaşırhane müdürü Sıddık’ı çamaşır yıkama bölümüne geçirdi. Oradaki çamaşır makineleri sanayi tipi kocaman makinelerdi. Sıddık, annesi ve ablasından bu makinelerin çok tehlikeli olduğunu duymuştu. Ağır iş koşullarına dayanamadı, bu yüzden işten çıktı. Müdür Sıddık’ı arayarak daha önce yaptığı ütü işinde çalıştıracağını söyledi. Sıddık kabul etti ve tekrar işe başladı.
Aynı müdür birkaç gün sonra Sıddık’ı yine çamaşırhane bölümüne verdi. Sıddık gece vardiyasında sabah saat beş sularında makineden çamaşır çıkarırken kolunu makineye kaptırdı. Sağ kolu dirseğinden koptu. Hastaneye götürüldü. Ama geç kalındığı için yapılan ameliyat başarısız oldu. İşyeri müdürü Sıddık’a hastanede acılar içindeyken, “Soran olursa, ben bu işyerinde çalışmıyorum, bir arkadaşımın yanına gelmiştim dersin” diye tembihledi. Sıddık da hastane polisine müdürün söylediklerini söyledi. Hastane polisi saat sabahın beşinde işyerinde kolu kopan çocuğa, “sabah saat beşte ne arkadaş ziyareti, korkma gerçekleri söyle!” demedi nedense! Devletin hastanesi ve polisi kolu kopan ve hayatı karartılan çocuğun değil, onun kolunu koparan patronun yanında yer aldılar. İşyeri Sıddık’ın SGK girişini bile yapmamıştı. Sıddık’ın sigortası kolu koptuktan sonra yapıldı. Sıddık’ın artık bir kolu yok. Sabahlara kadar çalışmak zorunda olanlardan biri daha Türkiye’de sayısı 8,5 milyonu geçen “sakatlara” eklenmiş oldu.
Sıddık’ın kolunu koparan, her gün yüzlerce işçinin elini-kolunu, parmağını, bacağını koparan, patronların zenginliği uğruna geçirdiğimiz uzun ve bıktırıcı iş saatleridir. Gerekli tedbirleri almayan, işçileri kayıt dışı, gece-gündüz demeden düşük ücretlere çalıştıran patronlardır. Gerekli tedbirler alınsaydı Sıddık’ın kolu kopar mıydı? İşçilerin can güvenliği dikkate alınsa her gün binlerce iş kazası olur mu? Elbette ki olmazdı! İşçi sağlığını ve güvenliğini patronların insafına bırakırsak her gün yeniden kolu kopmuş, başı ezilmiş, yanmış, ölmüş Sıddıklar göreceğiz. Sıranın hepimizde olduğunu, Sıddık’ın kolunun kendi kolumuz olduğunu artık görmeliyiz. Yani örgütlenmeliyiz. Gözü kârdan başka bir şey görmeyen bu sömürücülere karşı birleşmekten, mücadele etmekten ve örgütlenmeden gayri çıkar bir yolumuz yok!
Toplu Ulaşıma Zam!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...