Buradasınız
Türkiye Gelir Eşitsizliğinde Avrupa Şampiyonu!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasının 2020 sonuçlarını 15 Haziranda yayımladı. Veriler gelir eşitsizliğinin roket hızıyla arttığını ortaya koyuyor. 2019 verilerine göre en zengin yüzde 10’luk grubun ortalama geliri en yoksul yüzde 10’luk grubunkinin 15 katı. Türkiye Avrupa ülkeleri arasında ise gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülke! Üstelik bu veriler, işsizliğin Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdığı, işçi ve emekçiler yoksulluk çukuruna itilirken sermaye sahiplerinin ihya edildiği pandemi sürecini kapsamıyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) konuyla ilgili, “Türkiye Gelir Eşitsizliğinde Avrupa Birincisi” başlıklı çarpıcı bir rapor hazırladı. 2019 yılını referans alan gelir eşitsizliği verilerinin çarpıcı olduğunu ortaya koyan raporda, “Türkiye’nin Covid-19 salgınına böylesi gelir uçurumuyla girdiği düşünüldüğünde pandeminin etkisinin görüldüğü sonuçlar kuşkusuz çok daha çarpıcı olacaktır” denildi. Zenginler ile yoksullar arasındaki makasın açıldığını söyleyen DİSK-AR raporu, en zengin yüzde 10 ile en yoksul yüzde 10 arasındaki makasın son 10 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu belirtti.
Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yayımlanan verilerle TÜİK’in verilerini kıyaslayan DİSK-AR, Türkiye’nin AB ülkeleri arasında gelir eşitsizliğinde zirvede olduğuna dikkat çekiyor. Patronların gelirlerinin tüm gelirlerden daha hızlı arttığını ortaya koyarken, raporda patronların daha az vergi ödemek için gerçekçi gelir beyanda bulunmadıkları da hatırlatılıyor ve gerçek tablonun açıklanan rakamlardan daha vahim olduğu sonucu çıkarılıyor.
Rapor cinsiyet eşitsizliğine de ışık tutuyor. DİSK-AR raporuna göre erkeklerin ortalama fert geliri 2019 yılı itibarıyla toplam ortalama gelirin yüzde 27,4’ü üzerindeyken, kadınlarınki halen ortalamanın yüzde 16,9 altındadır. TÜİK’in 2019 verilerine yansıyan gelir eşitsizliğindeki bu kötüleşmenin 2018 Ağustos ayında başlayan ve 2019’da da etkileri devam eden ekonomik krizin sonuçları olduğunu belirten DİSK-AR, verilerin 2020 yılını, dolayısıyla pandemi sürecini yansıtmadığının altını çizdi.
Öncelikle önemli bir hususun altını çizmekte fayda var. TÜİK tarafından gelir eşitsizliği bağlamında yapılan karşılaştırmalar en zengin ve en yoksul kesimlerin yüzde 10 veya yüzde 20’lik dilimlerini temel alıyor. Bu hesap yönteminin kendisi dahi politiktir, gerçekliğin üzerini örtmek için kullanılmaktadır. Birçok ülkede, mesela ABD’de veya kimi Avrupa ülkelerinde açıklanan veriler en zengin yüzde 1’lik kesim ile toplumun geri kalanını kıyaslar. Gelir eşitsizliği öyle bir noktaya gelmiştir ki artık insan sayıları üzerinden dahi çarpıcı gerçekliği okumak mümkündür. Mesela ABD’de en zengin 50 kişinin toplam serveti yaklaşık 200 milyon emekçinin toplam zenginliğine eşit. Böyle çarpıcı bir veri vermek yerine en zengin yüzde 10 veya yüzde 20 üzerinden karşılaştırmalar yapmak yüzde 1’in nasıl da akıl almaz bir servetin üzerinde oturduğunu gözlerden saklamak içindir. Ancak hâl böyleyken bile mızrak çuvala sığmıyor. TÜİK bile Türkiye kapitalizminin açgözlülüğünü gizleyemiyor.
Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...