Buradasınız
Türkiye’de Asgari Ücret Avrupa’nın En Düşüğü!
Asgari ücret, yüksek enflasyon ve liranın değer kaybetmesiyle her geçen gün erimeye devam ediyor. İşçi ailelerinin mutfak masrafları artarken, faturalar, temel ihtiyaçlar zamlanırken, eriyen ücretlere zam gelmiyor, yoksullaşma artıyor.
Bu yılın başında net asgari ücret %14 zamla 1404 liradan 1603 liraya çıkarıldığında hükümet yüksek bir zam yapmakla övünmüştü. AKP hükümeti 2016’dan bu yana asgari ücrete “yüksek” oranlı zamlar yaptığını ileri sürerek daha önce senede iki kere yapılan zammı bir kere ile sınırladı. Sermaye kesimi %14’lük zammı çok görünce hükümet, Asgari Ücret Tespit Komisyonundaki patron örgütlerine onlara destek olacağı sözü verdi. İşsizlik fonunu kullanarak patronların ödemesi gereken vergi ve sigorta prim miktarlarını düşürdü, onlara teşvikler sundu. Patronlar bu işten kârlı çıkarken ve hükümete teşekkür ederken yük işçilerin işsizlik fonuna yani işçiye yıkıldı.
Brüt 2029 lira olan asgari ücretin %15’i gelir vergisi olmak üzere yaklaşık %21’i işçinin cebine girmeden kesiliyor. Üstelik işçilerin büyük bir çoğunluğuna asgari ücret ve biraz üzerindeki ücretler veriliyor. Çalışma Bakanlığının Aralık 2017’de yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de asgari ücretlilerin oranı %40,3. Asgari ücretin iki katına kadar ücret alanların oranıysa %42,7. Bu oranlar 12 milyon sigortalı işçiyi kapsıyor, kayıt dışı ve sigortasız çalıştırılan 10 milyondan fazla işçi bu sayıya dâhil değil. TÜİK’in Eylülde açıkladığı rapora göre kayıt dışı çalışanların oranı %34.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) Açlık ve Yoksulluk Araştırması Eylül dönem raporuna göre, açlık sınırı 1857 lira, yoksulluk sınırı ise 6 bin 424 lira oldu.
Hükümetin yüksek zam yapmakla övündüğü asgari ücret, yüksek enflasyon ve liranın değer kaybetmesiyle birlikte, yılın başından bu yana sürekli değer kaybetti. Asgari ücret, 1 Ocakta yaklaşık 352 avroya karşılık gelirken 7 Ekim itibariyle 227 avroya karşılık geliyor. Bu da asgari ücretin avro bazında %36 değer kaybettiğini gösteriyor. Net asgari ücret en yüksek değerine 409 avro ile 2016 yılı başında ulaşmıştı. 2016 başından bu yana da %45 oranında eridi. Döviz artışına paralel arttırılmış olsaydı, bugün asgari ücretin net 2887 lira olması gerekirdi.
Türk lirasının 2016’dan bu yana değer kaybetmesiyle asgari ücret tüm Avrupa Birliği ülkelerinin seviyesinin altına düştü. Bir dönem asgari ücretin Türkiye’ye göre daha düşük olduğu Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan gibi ülkelerin de gerisine düştü. Sırbistan, Karadağ, Arnavutluk gibi ülkelerdekinin iki katı iken bugün yakın seviyeye geriledi. Dünyanın en ucuz işgücüne sahip ülkelerinden Çin’in bile gerisine düşmüş durumda. Bugün itibariyle Çin’de asgari ücret 304 avroya karşılık geliyor.
BBC’ye açıklamalarda bulunan Türk-İş danışmanı Enis Bağdadioğlu, asgari ücretlilerin bütçesinde ortalama 700 lira açık oluştuğuna dikkat çekti. Faizdeki artış nedeniyle borçlanma maliyetinin de arttığını, bunun da işçileri kıskaç altına aldığını söyledi.
Asgari ücretle çalışan milyonlarca işçinin yaşamı, reel ücretlerin düşmesi ve temel ihtiyaç ürünlerine gelen yüksek zamlar nedeniyle daha da zorlaşıyor. Kriz nedeniyle sıkıştıklarını söyleyen patronlar yüklerini devletin sırtlanmasını isteyip rahat nefes alabiliyorlar. İşçilerin ücretlerini ödemeyerek, konkordato ilan ederek, işçileri ücretsiz izne çıkararak krizin yükünü işçinin sırtına yıkıyorlar. Geçim derdi içindeki işçiler “kriz var” diyen patronların insafına terk ediliyor. Ücretlerine zam yapılmıyor, aylar boyunca ödenmiyor; işçi sayısı azaltılarak daha az işçiyle daha çok üretim yapmaya zorlanıyor, sosyal hakları yok ediliyor, tazminat haklarına bile el konuluyor, işsizlik kırbacıyla tehdit ediliyorlar.
Açgözlü sermaye sınıfının krizin yükünü işçinin sırtına yıkmaya çalışması, kendi çıkarları uğruna işçileri çaresizliğe, açlığa itmesi kabul edilemez. Patronlar sınıfına, onların çıkarlarını gözetenlere “artık yeter” diyebilmek için birleşmeli, kendi sınıfımızın taleplerini öne çıkarmalıyız.
Asgari Ücret Vergi Dışı Bırakılsın, Vergiler Patronlardan Kesilsin!
Asgari/Temel İhtiyaçları Gerçekten Karşılayacak Bir Asgari Ücret!
Asgari Ücret Dört Kişilik Bir Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
Asgari Ücreti İşçi Kurulları Belirlesin!
İSTEMEM
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
Son Eklenenler
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...