Buradasınız
Tuzluçayır’da Krize Karşı Mücadele Etkinliği
Ankara’dan işsiz bir işçi
4 Nisan Pazar günü Ankara Tuzluçayır temsilciliğimizde “Kriz ve Krize Karşı Mücadele” konulu bir etkinlik düzenledik. Etkinliğimize Sincan Organize Sanayi Bölgesinden metal işçileri, Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde çalışan taşeron işçiler ve sağlık emekçileri, demiryolu işçileri, Diyarbakır’dan bir grup Tekel işçisi ve çeşitli sektörlerden pek çok işçinin yanı sıra öğrenciler de katıldı.
Etkinlik sırasında, kapitalist sistemde patronlar sınıfının aşırı kâr hırsı yüzünden yaşanan ve faturasını işçi-emekçiler olarak ödemek zorunda bırakıldığımız krizler ve işçi-emekçilere yansımaları üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Kriz dönemlerinde maruz kaldığımız işten atmalar, ücretsiz izinler, kısa çalışma ödenekleri, ücretlerin dondurulması, işsizlik gibi pek çok saldırı hakkında yaşadıklarımızdan örnekler sunduk. Sincan Organize Sanayi Bölgesinden gelen işçi arkadaşlarımız, kriz bahanesiyle işverenin ücretsiz izin kullandırdığını, izin süresi dolan bazı arkadaşlarını da işten attığını anlattı. Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde çalışan taşeron işçilerden bir arkadaşımız ise bahşiş aldığı gerekçesiyle bir arkadaşlarının işten atıldığını ve örgütsüz oldukları için buna engel olamadıklarını söyledi. Daha önce matbaa sektöründe çalışan bir arkadaşımız da patronuna zam talebinde bulunduğu için işten atıldığını anlattı. Ben de “büyük” hayallerle başlayıp sonrasında gerçekleriyle yüzleştiğim üniversiteden mezun olduktan sonra yaklaşık bir senedir iş bulamadığımı anlattım arkadaşlara.
Yani her bir örneğe baktığımızda krizin faturasını ne şekilde ödediğimiz gayet açık bir biçimde orta yerde durmaktadır. Ama elbette bu olumsuzluklara rağmen benzer saldırılara karşı örgütlü mücadele yürütüldüğünde nasıl kazanımlar elde ettiğimizi de dile getirdik. Gaziantep’te Çemen Tekstil işçilerinin kazanımını, Mersin Liman işçilerinin kazanımını, Güney Kore’de metal işçilerinin kazanımını, Yunanistan işçi sınıfının krizin faturasını ödememek için verdiği mücadeleyi ve daha pek çok örneği sıralayabiliriz.
Elbette yaşadığımız dönem içerirsinde elde ettiğimiz kazanımlarımız yitirdiklerimize oranla daha az kalıyor. Ancak bunu tersine çevirmenin yolu da örgütlü bir işçi sınıfı mücadelesinden geçmektedir. Etkinliğimiz sırasında bunu sık sık vurguladık. Etkinliğimizi yakın bir zaman sonra alanlarda olacağımız ve taleplerimizi haykıracağımız 1 Mayıs’ta UİD-DER’le Alanlara çağrısıyla sonlandırdık. Son bölümde ise UİD-DER işçi korosuyla birlikte şarkılarımızı ve marşlarımızı söyledik.
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor /4
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...