Buradasınız
Ücretsiz Kreş İşçi Kadınların Hakkıdır!
Beylikdüzü’nden bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Merhaba arkadaşlar, ben Beylikdüzü’nde büyük bir metal fabrikasında çalışıyorum. İşyerimizde kadın erkek yüzlerce işçi genelde üç vardiya şeklinde çalışmakta. Ben de vardiyalı çalışıyorum. Sabahın erken saatlerinde servis beklerken, uykulu gözlerle annelerinin elini tutan çocukları, annelerinin kucağında iki büklüm olmuş uyuklayan çocukları, bir sonraki durakta bebeğini battaniyeye sımsıkı sarmış işçi kadınları görüyorum.
Düşünün, küçücük çocuklar hem uykusuz hem de soğukta anneleriyle birlikte işe gitmek zorunda. Üstelik bir de yarım saat önce işyerinde oluyoruz. Bu, daha da erken uyanmak demek. İşyerinde, çocukları olan kadınlar için bir kreş yapılmış ama kreş hakkı ücretsiz olmasına rağmen her bir kadından aylık 40 lira para kesiliyor. Sözleşmeli olarak çalışan kadınların da çocukları var ama bu kadınlar bu işyerine başlamadan önce çocuklarını doğurdukları için kreş hakkından yararlanamıyorlar. Oysa her ne olursa olsun, çocuğunu ister işe girmeden önce isterse işe girdikten sonra doğurmuş olsun, 0-6 yaş arası çocuğu olan her kadının mevcut kreşten yararlanma hakkı vardır. Ancak patron çeşitli bahaneler ileri sürerek işçilerin kreş hakkını gasp ediyor.
Geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ederken, iki yaşında bir çocuğu olduğunu öğrendim. “Çocuğun şu an kreşte mi” diye sordum. O da “hayır, ben çocuğumu buraya başlamadan önce doğurdum. Çocuğunu burada doğuranlar için kreş hakkı varmış” dedi. Normalde paydos saati 16.00 ya da 24.00 ama çocukları olan kadınlar 15 dakika önce kreş odasına gidiyor. Çünkü kendi kıyafetlerini değiştirmeleri, çocukların giyimi epey zaman alıyor. Çocukların gün boyu hareketli olmaları, terli olmaları nedeniyle hemen dışarı çıkmamaları, biraz bekletilmeleri gerekiyor. Fakat bu kadın işçiler için de artık tam paydos saatinde işi bırakmaları söylendi. Buna bağlı olarak terli halde dışarı çıkan bir çocuk hastalandı.
Bir gün metrobüste yolculuk yaparken, işyerinden tanıdığım, çocuğu olan bir kadın işçiyle karşılaştım. O hafta yılbaşı için patron herkese bir haftalık ücretsiz izin vermişti. Yıllık izin hakları kalanlar ise bizden bir hafta önce izne çıkarılmıştı. Kadın işçi, işyerinden, çocuk büyütmekten bahsederken kendi sorunlarını anlatmaya başladı: “Vallahi çocuk için çok zor oluyor. Uykusu düzensiz oluyor. Gece vardiyası için de kreş yok. Üstelik bizlerden aylık kırk lira kesiliyor. Çocuğumu kaç gündür hastaneye götürüyorum, soğuk almış. Vardiya amirini arıyorum, diyorum ki benim çocuğum hasta ben işe gelemiyorum, benim yıllık iznimden kes diyorum; ‘olmaz, ben senin yıllık iznini Ocak ayında kullandıracağım’ diyor. Böyle şey olur mu? Benim çocuğum hasta, adamın düşündüğüne bak. Kaç kere kavga ettim, yine aynı şeyleri yapıyor. Kendi kafalarına göre bizi izne çıkarıyorlar. Yaz aylarında doğru dürüst izne çıkamıyoruz.”
Evet arkadaşlar, maalesef işçilerin durumu şimdilik böyle. Kreş hakkını yasalara sokan yine aynı işçilerin ataları değil midir? Yani işçilerin birlik olup mücadele etmekten başka çıkar yolları kalmıyor. Bu arada, bu işyerinde sendikanın da olduğunu söylemiş miydim? Eh söylemiş olayım. Anladığınız gibi, bu sarı sendikanın bizim için varlığı pek anlaşılmasa da, patronun çıkarları için bir hayli çalıştığı herkesçe biliniyor. Şunun da bilinmesi gerekiyor ki, o sendikayı da adam edecek yine biz işçilerden başkası olmayacaktır.
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.