Buradasınız
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Gebze’den bir metal işçisi
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı adına yakışır bir şekilde Gebze’de UİD-DER kortejinde coşkuyla kutladık. Evet, 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama UİD-DER kortejinin gelincik tarlasını andıran görüntüsü hâlâ konuşuluyor. Kortejimizin yanından farklı sendikalarda örgütlü olan işçilerden “yine çok coşkuluydunuz”, “çok disiplinliydiniz”, “her yıl daha kalabalık oluyorsunuz” “ip gibi yürüyorsunuz, bunu nasıl başarıyorsunuz?”, “fabrikadaki arkadaşlarla hep sizi konuştuk” gibi olumlu tepkiler almaya devam ediyoruz.
Evet, işçi kardeşlerimiz söylediklerinde çok haklılar. Her yıl daha kalabalığız, daha coşkuluyuz, daha disiplinliyiz. Peki, UİD-DER bunu nasıl başarıyor? Binlerce üyesi olan sendikalar 1 Mayıs çalışmalarını son haftaya bırakıyorlar. Dolayısıyla 1 Mayıs mitingine sınırlı sayıda işçi katılıyor. İşin acı tarafı da “biz işçileri çağırıyoruz ama onlar gelmiyorlar” diyerek suçu işçiye yıkıyor olmalarıdır. Oysa UİD-DER, 2 Mayıstan itibaren çalışmalarına kaldığı yerden devam ediyor. Çünkü ne işçi sınıfının mücadelesini tek bir günle sınırlamak ne de sadece 1 Mayıs’a birkaç gün kala işçilerin kapısını çalmak doğrudur. Bizler, UİD-DER’li işçiler, koca bir yıl boyunca gece demeden, gündüz demeden, yağmur çamur demeden, kar kış demeden işçi kardeşlerimize ulaşmaya çalışıyoruz. Kendi işyerlerimizdeki işçi kardeşlerimizi patronların haksızlıklarına karşı, sömürüye karşı mücadelede örgütlemeye çalışıyoruz. Sendikalaşan işçileri yalnız bırakmıyor, grev ve direniş yaşayan işçilerin yanında yer alıyoruz. İşçi mahallelerinde, sanayi bölgelerinde stantlar açıyor, işçilerin sorunlarını dinliyor, birlikte çözüm yolları arıyoruz. Taşeron-kadrolu, sendikalı-sendikasız, çalışan-işsiz ayrımı yapmıyoruz. İşçi Dayanışması bültenini her ay düzenli olarak fabrika önlerinde, işçi mahallelerinde, servis güzergâhlarında işçilere ulaştırıyoruz. İşten atmalara, iş cinayetlerine, sendikasızlaştırmaya, haklarımızın gasp edilmesine sessiz kalmıyor ve her fırsatta kapitalist düzenin pisliklerini işçilere teşhir ediyoruz.
UİD-DER’in gündeme, işçi haklarına ve işçi sınıfının mücadelesine yönelik düzenlediği etkinliklerle işçi sınıfının tarihini, coşkusunu işçi kardeşlerimize taşıyoruz. “Bu işçilerden bir şey” olmaz diyenlere inat, sınıfımızdan aldığımız güçle işçilerin önünde hiçbir gücün duramayacağına yürekten inanıyoruz. İşte bu yüzden daha coşkulu, daha disiplinli, daha kalabalığız. UİD-DER, sınıf mücadelesinde çıktığı bu yolda emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bundan sonraki 1 Mayıs’lar da bunun bir yansıması olacaktır.
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...