Buradasınız
Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
İstanbul/Sancaktepe’den bir işçi
Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme geldiğinde daha tam içeriği açıklanmamışken neredeyse tüm medya kanallarında “başıboş köpeklerin saldırıları” ile ilgili haberler yapılmaya başlandı. Böylece toplum çıkarılacak yasaya önceden hazırlanmak istendi. Köpeklerin katledilmesine karşı çıkanlar “tuzu kuru”, “elit” olmakla suçlandı. Sosyal medya trolleri köpeklerin yaşam hakkını savunanları insan sevmeyen, çocukların hayatını umursamayan bir avuç “itperest” olarak yaftaladı. Böylece sokak köpekleri üzerinden de toplum kutuplaştırılmaya çalışıldı.
Yoksulluk, geçim sıkıntısı, enflasyon, vergi soygunu gibi yakıcı gündemler yerine sanki tek sorunumuz sokak köpekleriymiş gibi bu konuyu tartışıp durdu iktidar medyası. İstedikleri şey sokak köpeklerinin çok büyük bir sorun olduğuna, çocuklarımızın hayatını tehdit ettiğine ve iktidarın bu sorunu gerçekten çözmek istediğine inanmamızdı. Sanki sadece saldırgan ve iyileşemeyecek durumda olan köpekler uyutulacakmış, ama muhalefet durduk yere kıyameti koparıyormuş gibi bir algı oluşturuldu.
Gerçekteyse Mecliste onaylanan yasa belediyelere köpekleri öldürme yetkisi veriyor. Dahası köpeklerin toplatılmasını mecburi kılarak barınakları olmayan ya da barınak kapasitesi sınırlı belediyeleri köpekleri öldürmeye zorluyor. Oysa veterinerler, uzmanlar, katlederek köpek nüfusunun azaltılamayacağını söylüyorlar. Tek gerçek çözümün etkin bir kısırlaştırma, hayvan üretiminin ve satışının yasaklanması ve evcil hayvanların sokağa terk edilmesinin önüne geçilmesi olduğunu belirtiyorlar. Ama siyasi iktidar her zaman yaptığı gibi konunun uzmanlarını dinlemeyerek kendi yasasını hazırladı. Vicdanları kurumuş iktidar vekilleri de katliam yasasını güle oynaya onayladı.
Elbette sokak köpeklerinin sayısının artması bir sorundur. Hem çocuklarımızın güvenliği için hem de sokakta açlık çeken, eziyet gören hayvanlar için... Ama bu sorun katliam yasasıyla çözülemez. Zaten iktidarın amacı da sorunu çözmek değildir. Esas amaç muhalif belediyelerin başkanlarını bu yasa üzerinden köşeye sıkıştırmak; barınak yapımı, köpeklerin toplatılması ve “uyutulması” işleri üzerinden sermayeye yeni rant kapıları açmak, toplumu kutuplaştırma aracı olarak bu meseleyi kullanmaya devam etmektir.
Çok açık ki bugüne kadar binlerce işçinin, hatta çocuk işçilerin iş cinayetlerinde katledilmesi karşısında kılını kıpırdatmayanlar, doğayı rant uğruna talan etmekten çekinmeyenler sokak hayvanlarının canını da umursamıyor. Bilimsel ve insani yöntemlerle köpek sayısını azaltmak mümkünken siyasi ve ekonomik çıkarları uğruna yüz binlerce köpeğin katledilmesi için yasa çıkarmaktan rahatsızlık duymayan bir iktidar zorba değil de nedir?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Sınıf Olarak Birleşelim, Yoksulluğa ve Sömürüye Hayır Diyelim!
- İşçi Dayanışması 197. Sayı Çıktı!
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Hangi Milliyetten Değil Hangi Sınıftan Olduğundur Önemli Olan
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Senin Memleket Nere?
- Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İşçi Dayanışması 196. Sayı Çıktı!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Umut Şarkılarını Birlikte Söyleyelim!
- Bahis Oyunu Aslında Kimin Oyunu?
- Depremin Yaraları Kanamaya Devam Ediyor
- Ne Kadar Vergi Veriyoruz, Karşılığında Ne Alıyoruz?
- Dert Bizde Derman Ellerimizde, Birliğimizdedir!
- İşçi Dayanışması 195. Sayı Çıktı!
Son Eklenenler
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...