Buradasınız
“Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
Ankara’dan bir iş güvenliği uzmanı

İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Egemenlerin kirli propagandası yüzünden görülmeyen bir gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. İspanyalı emekçilerin duvara yazdığı bu cümle bize “esas düşmanı gör” diyor.
Bir düşünelim… Savaşları kimler çıkarıyor? Bu savaşlarda ölen, acı çeken, göç yollarına düşen yoksullar olurken kimler zenginleşiyor? Göçmenlerin varlığını fırsata çevirerek ücretleri düşüren, çalışma koşullarını ağırlaştıranlar kimler? Göçmenlere çalışma izni vermeyerek onları kaçak çalışmak zorunda bırakanlar kimler? Üzerimizdeki vergi yükünü arttıranlar, asgari ücrete zam yapmayanlar, işçileri, emeklileri sefalete mahkûm edenler kimler? Emeğimizi sömürenler kimler? Bu sorulara doğru cevapları verdiğimizde göreceğiz ki “bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin” kesimlerdir. Yani patronlar ve iktidar sahipleridir. Savaştan kaçmış, ailesini kaybetmiş, perişan bir halde komşu ülkelere sığınan, buralarda üç kuruş paraya çalışan göçmenler yaşadığımız sorunların sorumlusu olamazlar. Onlar egemenlerin savaş politikalarının kurbanıdırlar. Egemenler, bu açık gerçeğin üzerini örtmek için dünyanın her yerinde göçmen düşmanlığını, milliyetçiliği kışkırtıyorlar. Bu yolla emekçilerin önüne gerçek olmayan düşmanlar koyuyor, birleşmemizin önüne geçiyor, düzenlerinin devamını sağlıyorlar. Ne yazık ki örgütsüz emekçiler bu oyuna gelerek sorunlarımızın sebebini göçmenler olarak görebiliyor. Kayseri örneğinde olduğu gibi hınçlarını mültecilerden çıkartabiliyor. Ya da Almanya örneğinde olduğu gibi Türklerden…
Pek çok ülkede bu gerçeği gören milyonlarca emekçi ise göçmenlerle dayanışma eylemleri yapıyor. Yoksulluğun ve krizin sorumlusunun mülteciler değil sermaye sınıfı olduğunu haykırıyor. İşte bu eylemlerde “Bizi soyanlar yoksul ve göçmenler değil, buralı ve zenginler” sözü haykırılıyor; dövizlere, duvarlara yazılıyor. Yine bu gösterilerde “Düşman botla gelmez limuzinle gelir” dövizleri taşınıyor. Bu sözler gerçek düşmanın sermaye sahipleri olduğunu ne de güzel anlatıyor.
Biz de kime karşı mücadele etmemiz gerektiğini görmeliyiz. Dünyayı savaş cehennemine çeviren emperyalist güçlere, Mecliste savaş tezkeresine evet diyenlere karşı mücadele etmeliyiz. İnsanların üzerine bomba atıp öldürenlere, o insanları sınır hattında ülkesine almayıp ölüme terk edenlere karşı mücadele etmeliyiz. Bizim vergilerimizle savaşa milyarlarca dolar harcayanlara dur demeliyiz. Ücretlerimizi kuşa çevirenlere, kendileri lüks içinde yaşarken bize tasarruf tedbirlerini dayatanlara, sonra yoksulluğumuzun sorumlusu göçmenlermiş gibi davrananlara karşı mücadele etmeliyiz.
- “Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
- “Mülteci Düşmanlığı Yapan Tezgâhıma Gelmesin”
- “Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
Son Eklenenler
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”
- İngiltere’nin başkenti Londra’da yaklaşık 300 bin kişi, Filistin halkı için bir kez daha meydanlara çıktı. Soykırımın 700. gününde yüzbinler, Gazze’deki zulmü protesto etti ve savaş suçlularından hesap sordu. İngiltere hükümeti, İsrail’in savaş...
- Endonezya’da emekçiler, giderek derinleşen yoksulluk, işsizlik ve gelir adaletsizliğine karşı ülke genelinde kitlesel protestolar düzenliyorlar. Geçtiğimiz aylarda Silahlı Kuvvetler Yasasının parlamentodan geçmesi üzerine toplumdaki tepki kitlesel...
- Genç kadın işçi kardeşimize üç sene önce ilk karşılaştığımızdaki kısa sohbetimizde kendi sözlerini hatırlattım. “Seyrelen orman sele karşı duramaz” demişti. “Evet, ya abi onu bile unutmamışsınız” dedi. “O ifadelerle ne anlatmak istemiştin?” diye...
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.