Buradasınız
UNO ve Ahenk Halı İşçilerinden Eylem!

Uno ekmek fabrikasında direniş başladı
Antalya’nın Aksu ilçesinde bulunan Unmaş iştiraki Uno Ekmek Fabrikasında çalışan 11 işçi sendika değiştirme haklarını kullandıkları için 27 Şubatta işten çıkarıldı. Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikasından istifa ederek DİSK/Gıda-İş Sendikasına geçen işçiler, patronun işten atma saldırısıyla karşılaştılar. İşçiler sendika seçme özgürlüğü ve atılan işçilerin geri alınması talebiyle iş durdurarak direnişe başladılar.
Direnişteki işçiler ve Gıda-İş Sendikası 1 Martta fabrika önünde kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamaya Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri de destek verdi. Yapılan basın açıklamasında konuşan Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, işçilerin düşük ücretlere ve baskı altında çalıştığını ifade ederek şunları söyledi: “Burada daha iyi bir ücret, insanca çalışma koşulları, sendika seçme hakkını kullandığı için 11 işçi arkadaşımız iş yasasının 25/2 fıkrasına göre ve kod 46’dan işten çıkarıldılar. Yani işçiler yüz kızartıcı suç işlemişler gibi gösterilerek işten atıldılar. İşverenler bu kadar ahlaksız ve utanmazca yasaları çiğneyerek işçileri işten atıyorlar. Soruyorum yıllardır emek veren arkadaşlarımız bir gecede nasıl yüz kızartıcı bir şey yaptılar da bunlara kod 46 uyguladınız? Şunu iyi biliyoruz, yaptığınız bu hukuksuzluğunuzun hesabını vereceksiniz. Yapılan bu hukuksuzluk yanınıza kalmayacak. Tüm yasal haklarımızı, meşru haklarımız kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Ahenk halı işçileri düşük zamma karşı iş bıraktı
Antep 3. Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Ahenk Halı’da işçiler düşük ücret zammı, ücretlerin asgari ücretten fazla kısmının bankaya yatırılmaması, Ocak ayı maaşlarının eksik yatırılmasına karşı ve yılda 1 ikramiye talebiyle 1 Martta iş bıraktılar. İşçilerin bir kısmının BİRTEK-SEN Sendikasına üye olduğu fabrikada işçiler talepleri karşılanana kadar mücadeleye devam edeceklerini söylüyorlar.
Fabrika önünde bir açıklama yapan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen deprem bölgesi olan Antep’te işçiler can derdindeyken işverenlerin baskıyı arttırdığını belirtti. Depremden sonra enflasyonun ve kiraların artacağını, depremin faturasının işçilere yükleneceğini, bunlar düşünüldüğünde işçilerin en azından asgari ücrete yapılan zam oranında ücret zammı talep etmesinin gayet makul olduğunu söyledi.
Açıklama sırasında işçiler sık sık “İşçiyiz haklıyız Kazanacağız”, “Direne Direne kazanacağız” sloganlarını attılar.
- Emekliler, Belediye İşçileri Hakları İçin Direniyor
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...