Buradasınız
UPS İşçileriyle Küresel Dayanışma Eyleminin İkincisi 15 Eylülde Yapıldı
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu, 1 ve 15 Eylül günlerini UPS işçileriyle Küresel Eylem Günü ilan etmişti. 1 Eylülden sonra 15 Eylülde de İstanbul’da, İzmir’de ve diğer kentlerde eylemler yapıldı. UPS yönetimiyle yapılan dolaylı görüşmelere rağmen, sorunun çözümüne dair somut bir adım atılamadığı için UPS işçileri taleplerini çeşitli eylem alanlarında yinelemeyi sürdürüyor. İşçiler, “160 işçi arkadaşımız işe başlayana, işyerindeki baskılar durana kadar direniş çadırlarını terk etmeyeceğiz” diyorlar.
İstanbul’daki UPS direnişçilerinin, UPS Genel Merkezi önünde yapmayı planladıkları eylem, polisin engellemesi sebebiyle genel merkez binasının yakınında yapıldı. UPS işçileri direnişe destek vermek için gelen sınıf dostlarını davullu zurnalı halaylarla karşıladılar.
Grev havasında başlayan ve derneğimiz UİD-DER’in geniş katılımla destek verdiği eyleme, işten atılan ve hakkını arayan Brillant işçileri, direnişteki İSKİ işçileri, Türk-İş Teşkilat Sekreteri Cemail Bakındı, Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, TEKSTİL-SEN Genel Başkanı Engin Gül, ITF Türkiye Müfettişi Muzaffer Civelek, TEK GIDA-İŞ İstanbul 10 No’lu Şube, EĞİTİM-SEN 4 No’lu Şube, TOLEYİS Marmara Şube, Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube, SELÜLOZ-İŞ İstanbul Şube, TEZ KOOP-İŞ 1 No’lu Şube, TEZ KOOP-İŞ 4 No’lu Şube, TES-İŞ İstanbul 2 No’lu Şube, Belediye İş Sendikası Şubeleri temsilcileri ve Deniz Çalışanları Dayanışma Derneği (DADDER) de destek verdi. Hollanda Sendikalar Konfederasyonu’nu (FNV) temsilen Aleksandra Chojecka Ola UPS işçilerinin yanında oldu. Ayrıca eyleme çok sayıda demokratik kitle örgütü ve emekten yana siyasi partiler de katılarak destek verdiler.
Eylem saat 12.00’da basın açıklamasıyla başladı. TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk konuşmasına küresel eylemlerin amacını ve direniş taleplerini hatırlatarak başladı. Uluslararası taşıma işçilerinin gerçekleştirdiği dayanışma eylemleri için “işçi kardeşlerimiz UPS yönetimine Türkiye’deki işçi kardeşlerinin yalnız olmadığını hatırlatıyorlar” dedi. Kenan Öztürk, bu hafta sonu Amerika’daki Otomobil İşçileri Sendikası temsilcisinin direnişteki işçileri ziyarete geleceğini; Ekim ayında da Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’na üye sendikaların temsilcilerinin UPS işçileriyle dayanışma etkinliği düzenleyeceğini duyurdu. Kenan Öztürk konuşmasını, kardeş sendikaları ve tüm demokratik kitle örgütlerini direnişe destek vermeye çağırarak sonlandırdı.
Öztürk’ten sonra söz alan Türk-İş Teşkilatlandırma Sekreteri Cemail Bakındı işverene seslendi: “Talepleri karşılayın ve barışla çözelim sorunu, yoksa 1 yıl da sürse 10 yıl da sürse mutlaka kazanacağız.”
Cemail Bakındı’nın ardından söz alan Hollanda Sendikalar Konfederasyonu’ndan Aleksandra Chojecka Ola, UPS işçilerinin yanında olmaktan gurur duyduğunu, tüm dünyanın UPS işçilerinin arkasında olduğunu belirtti. 1 Eylül günü Hollanda’daki aktarma merkezi önüne 40 ton kum yığarak mal giriş çıkışlarının sabote edilmesini sağlayan eylemi anlatırken işçiler coşkuyla alkışladılar. Aleksandra Ola, Hollanda’daki UPS işçilerinin imzalamış olduğu dayanışma kartlarını ve sendikasının flamasını TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk’e dayanışma sembolü olarak sundu.
Son olarak söz alan Ural Çağrıcı, Deniz Çalışanları Dayanışma Derneği adına özlü bir konuşma yaptı. UPS işçilerinin bu mücadelelerinin tüm işçilere örnek olduğunu, umut verdiğini söyleyen Çağrıcı, “Bu umudu kırmaya kimsenin hakkı yok. Mücadelemize devam edelim” dedi.
Direnişin Çocukları Neler Diyor?
Direnişteki işçilerin çocukları da mücadelenin anlamının ve birliğin gücünün farkındalar. Direniş yeri bu çocukların gerçek okulu oldu.
Direnişçi işçi Erol’un oğlu Cem(10): Patronlar sendikaya izin vermediği için buradayız. Bu direnişi kazanacağız.
Direnişçi işçi Şenol’un oğlu Umut(11): İşten çıkarılanlar çok haklı. Sendikalı olmaya çalışıyorlar. Sendikalı olduklarında işe geri alınacaklar. Bu yüzden daha çok kişinin gelmesini istiyorum. Daha çok kişi gelirse daha çabuk kazanırlar. Herkes arkadaşlarını, akrabalarını, komşularını getirirse kazanırız.
UİD-DER: Yaşasın Uluslararası Dayanışma!
“UPS İşçisi Yalnız Değildir / Yaşasın Uluslararası Dayanışma” pankartıyla eyleme katılan UİD-DER’li işçiler yine her zamanki coşku ve disiplinleriyle dikkat çekiyordu. UİD-DER’lilerin attığı “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin” sloganı hiç susmadı.
İşten atılan ve hakkını arayan Brillant işçileri de eyleme UİD-DER’le katıldılar. Pek çok işçinin işlerinden izin alarak katıldığı eylemde, UİD-DER’li işçiler uluslararası dayanışmayı ifade eden sloganlar haykırdılar ve dövizler taşıdılar.
UPS işçilerinin mücadelesi özel bir anlam taşıyor. Uluslararası alanda faaliyet gösteren UPS şirketine karşı işçiler uluslararası bir dayanışma sergiliyorlar. Bu mücadele bile, dünya işçilerinin sorunlarının ortak olduğunu, kurtuluşlarının da birlikte olacağını gösteriyor.
Yaşasın Dünya İşçilerinin Uluslararası Mücadele Birliği!
18 Yaşlarında Gelen Ölümler
UİD-DER İşçi Tiyatrosundan Davet!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...