Buradasınız
UİD-DER İşçi Tiyatrosundan Davet!
UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğu
Merhaba işçi kardeşler. Dünyamızda işsizlik var, açlık var, yoksulluk var, savaş var, acı ve gözyaşı var!
Kederliyiz, kahırlıyız…
İnsanın insanı sömürdüğü, haksızlıkların ve çelişkilerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz!
Bir tarafta bolluk, ama öte tarafta biz işçilerin yoksulluğu var.
Bu dünyada emekçiler hep kaygılıdır, hüzünlüdür.
Geleceksizlik, umutsuzluk, çıkışsızlık emekçileri pençesine almış durumda!
Bu dünyanın adı kapitalizm!
UİD-DER, böyle bir dünyada yaşamak istemeyen işçilerin bir araya gelerek kurdukları bir dernek!
İçinde yaşadığımız kapitalist dünyada örgütsüz işçi kaybolmuş gibidir.
Okyanusta dalgaların savurduğu bir sandal gibi, kapitalist düzende örgütsüz işçi tek başınadır, yalnızdır.
Biz UİD-DER’li işçiler, yalnız kalmamak, haksızlığa boyun eğmemek, dayanışmak için birleştik!
Bizler yeni bir dünya istiyoruz!
İnsanın insanı sömürmediği, eşitsizliğin, haksızlığın, işsizliğin, açlığın, savaşın olmadığı bir dünya!İnsanların kardeşçe, mutlu yaşadığı bir dünya istiyoruz!
UİD-DER işçilerin birliğini sağlamak için çalışıyor ve çeşitli faaliyetler yürütüyor. Bu faaliyetlerden birisi de tiyatro… UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğu bugüne kadar çok önemli oyunlar sahneye koydu. 1 Mayıs’ın doğuşunu anlatan 1 Mayıs Karanfilleri ya da 15-16 Haziran direnişini anlatan Uyanıştan Başkaldırıya oyunu bunlardan ikisi… Tüm oyunları yazanlar, oynayanlar, müziğini yapanlar, sahneye koyanlar işçiler… Tiyatromuzun her şeyini kendimiz örgütlüyoruz. Temsilciliklerimizde tiyatro çalışmaları yürütüyor, tiyatroyu işçi mahallelerine taşıyoruz.
Derneğimizin bünyesinde sadece tiyatro çalışmaları yapılmıyor.
Yalnızca tiyatro oyunları sahneye koymuyoruz.
Diğer etkinliklerimizin yanı sıra, müzik ve şiir dinletileri de düzenliyoruz.
Kapitalist düzende işçilere yalnızca çalışmak ve sömürülmek düşüyor.
Ancak ve ancak bedensel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz.
Karnımızı doyuruyoruz ve bir de işçi soyunu sürdürmek için çocuk yapıyoruz.
Başka bir şey yapmaya zamanımız yok!
Çünkü en az günde 10 saat çalışıyoruz
Başka bir şey yapmaya paramız yok!
Çünkü çok az ücret alıyoruz.
İnsan sadece karnını doyurarak yaşamaz. Her insanın yaşamdan zevk alması ve zevk duygusunun gelişmesi için kültürel etkinliklere de katılmaya ihtiyacı ve hakkı var.
Oysa biz işçiler neredeyse hiçbir sosyal etkinliğe katılamıyoruz.
Tiyatro, sinema, konser ve diğer sosyal etkinliklere katılmak biz işçilere adeta haram!
Bir araya gelen, örgütlenen ve mücadele eden işçilerin örgütü olan UİD-DER, patronların bize dayattığı yaşamı reddediyor.
İşten eve, evden işe uzanan bir yaşam çizgisini reddediyoruz!
UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğu olarak Ekim ayında bir kez daha sahne alacak, skeçlerin de içinde olduğu dört oyun sahneleyeceğiz. Komedi ve dramlardan oluşan dört oyun: Hırsız ve Çanta, Alışveriş Canavarı, İşsiz Adam, Tersanede Ölüm Var! Özellikle işsizliğe ve iş kazalarına dikkat çekmek istiyoruz.
İşsizlik işçiler üzerinde psikolojik tahribatlara yol açıyor. Krizle birlikte işsizlik daha da arttı, işsizliğe ve açlığa sürüklenen işçilerin dramlarına şahit olduk, oluyoruz.
Alınmayan önlemlerden ve ağır çalışma koşullarından dolayı her gün onlarca iş kazası meydana geliyor.
Bu iş kazalarında ya sakatlanıyor ya da ölüyoruz.
Patronların kâr hırsı yüzünden Bursa’da, Balıkesir’de, Zonguldak’ta iş kazalarında katledilen onlarca madenci kardeşimizin acısı hâlâ yüreğimizde.
Tuzla tersanelerinde ise ölümler durmuyor. 130’dan fazla işçi Tuzla tersanelerinde yaşamını kaybetti.
İşçiler annelerini, babalarını, kardeşlerini, eşlerini ve çocuklarını bu dünyada bırakıp ölüme gittiler.
Patronlar 130 işçiyi ölüme ittiler, kardeşlerimizin yaşama haklarını ellerinden aldılar.
Acı, gözyaşı, 130’dan fazla işçinin dramı…
Ama Tuzla tersanelerinde örgütsüzlük devam ediyor, dolayısıyla ölümler de…
Acı ve trajik olan yalnızca ölümler değil, işçilerin örgütlenememesi de acı ve trajik…
Tersanede Ölüm Var adlı oyunumuz bu iki yönlü trajediyi anlatıyor.
Sanat basit bir biçimde yaşamı kopya etmez. Yaşamı kopya ederken, aynı zamanda yaşamı etkiler ve değiştirir. Dünyanın değişebilir olduğunu, farklı bir yaşamın kurulabileceğini gözler önüne serer. İşçi kardeşler! Gelin birlikte gülelim, ama trajedilerimize de bakalım. Yaşamı birlikte değiştirmeyi öğrenelim.
17 Ekim 2010, Pazar, 13.00 * Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi * Cumhuriyet Cad. no: 8 Kartal |
24 Ekim 2010, Pazar, 13.00 * Su Gösteri Sanatları Merkezi * İskenderpaşa Mah. Vezirçeşmesi Sok. no: 3/A Fatih |
18 Yaşlarında Gelen Ölümler
Sigortalı Çalışmak Hakkımızdır!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...