Buradasınız
Uzun Çalışma Saatleri ve AKP’nin Bakanları
Bir tekstil işçisi

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çalışma saatleriyle ilgili bir açıklama yaptı. Denizli Milletvekili, bakana “Haftada bir saat çalışan kişiler de istihdam edilmiş sayılıyor mu?” sorusunu yöneltti. Bu soruya karşılık verirken, Bakan Yılmaz, “Türkiye, çalışma saatleri açısından, Avrupa'nın en yüksek değerlerine sahiptir ve Türkiye’de çalışma saatleri çok yüksektir” diye yanıt verdi. AKP hükümetinin bakanları iş saatlerinin çok yüksek olduğunu biliyor da neden daha da yükseltmeye çalışıyorlar? Hatırlayacak olursak, geçtiğimiz aylarda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da iş saatleriyle ilgili bir açıklama yapmıştı. Bakan Yıldız, sabah erkenden mesaiye başlanması ve Cumartesi günleri de yarım gün çalışılması önerisinde bulunmuştu. Ülkenin kalkınması ve patronların refahı için biz işçiler daha çok çalışmalıymışız! Bu bile AKP hükümetinin kime hizmet ettiğini açıkça göstermeye yetmektedir.
İki ayrı bakandan iki ayrı açıklama geldi. Ama ne çelişkidir ki, iki açıklama birbirine çok ters düşmektedir. Bakanların bir dedikleri diğerini tutmuyor. Kalkınma Bakanı Yılmaz’ın dediği gibi, Türkiye’de iş saatleri gerçekten de çok uzun. Onlar da bunu itiraf etmek zorunda kalıyorlar. Ama patronların emrinde oldukları için hep sermayeye yontuyorlar. Patronlar ve onların sözcülüğünü yapan AKP hükümeti, konu biz işçiler olunca pervazsızca saldırmaktan geri durmuyorlar. Yasal olarak günlük çalışma süresi 8 saat iken, biz işçiler bunun çok üstünde çalıştırılıyoruz. Bu da yetmiyor, bu saatleri daha da uzatmaya çalışıyorlar.
Bu iki bakanın yaptığı açıklamalar ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. Bu açıklamaları bu kadar rahat yapabilmelerinin tek sebebi de maalesef biz işçilerin örgütsüz ve dağınık olmasıdır. İş saatleri fiilen 12-14 saate kadar çıkmıştır. Biz işçiler örgütsüz durduğumuz sürece AKP hükümeti ve patronlar, iş saatlerini daha da uzatarak sömürüyü katmerli hale getirecekler. Daha önceki işçi kuşaklarının bize mücadele ile bıraktığı 8 saatlik işgününü korumak biz işçilerin sorumluluğudur. Ücretler düşürülmeden iş saatlerini daha aşağılara çekmek içinse mücadele etmeliyiz.
“Senin Burada Ne İşin Var?”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...