Buradasınız
Uzun İş Saatlerine Karşı 1 Mayıs’a!
Ankara’dan bir sağlık işçisi

Çalıştığım hastanede bazen 16 bazen de 24 saatlik nöbetler tutuyoruz. Beraber çalıştığım arkadaşlarımla sık sık konuşuyoruz, “sabah bir giriyoruz buraya, bütün gün dört duvar arasında koşturup duruyoruz” diye... Sağlık alanında 16-24 saatlik vardiyalar oldukça normal karşılanıyor. Fakat uzun saatler boyunca hareket halinde olmak, hasta ve dolayısıyla çoğu zaman gergin insanlarla karşı karşıya gelmek, alan-malzeme vs. yetersizliğinden dolayı problemler yaşamak insanı hayli yıpratıyor.
Üstelik çalıştığım hastanede, normal şartlar altında 24 saatlik nöbetlerimizden sonra kullanabileceğimiz birkaç günlük dinlenme hakkımızı da kullanamıyoruz. Hemen ertesi gün tekrar işe gitmek durumunda kalıyoruz. Haftada 3, bazı haftalarsa 4 günaşırı nöbet tutuyoruz. Her ay isteğimiz dışında fazla mesai yapıyoruz. Örgütsüz olduğumuz için ne kadar istemesek de sesimizi çıkaramıyoruz. Tek tük çıkan sesleri kimse ciddiye almıyor. Bazı günler yalnızca 08.00-16.00 vardiyasında çalışmaya gittiğimizde, 8 saatlik mesai hepimize bir çırpıda bitti gibi geliyor. “Hiç çalışmamışım gibi” diyebiliyoruz çünkü her zaman çok daha uzun saatler çalışmak zorunda kalıyoruz. Anormal çalışma saatlerine, çalışma koşullarına alışıyoruz. Çünkü başka çaremiz olmadığını düşünüyoruz. Oysa bundan seneler önce Amerikalı işçi kardeşlerimiz “8 saat çalışma, 8 saat dinlenme, 8 saat canımız ne isterse” diyerek şanlı bir mücadele vermişler. Bu mücadele, İşçi Sınıfın Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ın doğuşuna sebep olmuş.
Her sene 1 Mayıs’ta milyonlarca işçi, dünyanın dört bir yanında, baskılara rağmen sokaklara çıkıyor, iş durduruyor. Düşük ücretlere, uzun iş saatlerine “hayır” diyor, çarkı bozuk bu düzene “hayır” diyor. Sınıfsız, sömürüsüz, yaşanası bir dünya hayalini büyütüyor. Ben de UİD-DER’de örgütlü bir sağlık işçisi olarak, işyerimdeki arkadaşlarıma yaşadığımız sorunları amirle arayı iyi tutarak, bugünü bir şekilde atlatarak ya da sorunlarımızı görmezden gelip, onlara alışıp, kendi kendine çözülmesini bekleyerek aşamayacağımızı anlatmaya çalışıyorum. Bugün birlik olamadığımız, patronlar sınıfına gücümüzü gösteremediğimiz için, yıllar önce işçilerin mücadelesi sayesinde kazanılan haklarımız bir bir elimizden alınmaya çalışılıyor. Uzun saatler boyunca çalışmak, çalışırken tükenmek istemiyorsak, biz sağlık emekçileri de 1 Mayıs’ımıza sahip çıkmalı, daha güzel, daha yaşanası bir dünya hayalimizi büyütmeliyiz.
El Ele Hep Beraber
“Tabana Yayılmış Vergi” Ne Demek!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Bu mektubu yazmama bir grevci işçinin sorusu vesile oldu. TPI Composit grevinde bir işçi kardeşimiz, “Abi, sen deneyimli bir işçiye benziyorsun. Sence grevi nasıl sürdürmeliyiz?” diye sormuştu. Pek çok kez grev yaşamış, pek...
- UİD-DER’li işçiler, 19 Mayısta Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerini grevlerinin 13. gününde ziyaret etti.
- Filistin halkıyla dayanışmayı ve emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi büyütmek üzere sayısız protesto ve işyeri eylemleri düzenleyen İngiltereli işçi ve emekçiler 27. kez ulusal gösteri gününde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından başkent...
- Felsefe yapmak, olgular, olaylar, süreçler, varlıklar üzerine düşünce üretmektir, neden ve sonuçlar üzerine düşünmektir, sormaktır, açıklama getirmektir. Ama sıradan insanlar, mesela örgütsüz işçiler gerçek manada düşünmeyi, düşünce üretmeyi...
- Dünyada ve Türkiye’de milyonlarca işçi demokratik ve ekonomik hak gasplarına, baskı ve yasaklara, yoksullaşmaya, emperyalist savaşa tepkisini ortaya koymak, taleplerini haykırmak için 1 Mayıs’ta alanlara çıktı. İstanbul Kadıköy’de kutlanan 1 Mayıs’...
- İzmir/Dikili’de çiçek üretimi yapılan Queen Tarım’da işçiler sendikal hakları için mücadele ediyor. DİSK/BTO-SEN üyesi Queen Tarım işçileri 16 Mayısta İstanbul’da, Danimarka Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya çeşitli...
- Hikâye bu ya; zamanın birinde adamın biri varmış. Bu adam çevresindeki insanları hakir görür, küçümser, beğenmezmiş. Kendini hep onlardan farklı görür, güçlü olanlara hayranlık duyarmış. Gel zaman git zaman bu adam bir gün şeytanla arkadaşlık kurmuş...