Buradasınız
UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
Emekçi kadın kardeşlerimiz,
Biz tarihi mücadelelerle dolu büyük bir sınıfın, işçi sınıfının kadınlarıyız. İşçi sınıfını sömürerek ayakta duran patronlar sınıfına karşı nice mücadeleler vermiş cesur emekçi kadınlarız. Bizleri sömürenler yoksulluğa, adaletsizliklere, haksızlıklara, eşitsizliklere baş kaldırmamızı engellemek için bizi aldatmaktan, sınıfımıza zulmetmekten, zamanı korkuya boğmaktan geri durmamışlar hiçbir zaman. Ama biz de defalarca heveslerini kursaklarında bırakmışız sömürücü egemenlerin! Asla boyun eğmemişiz kötülüğün saltanatına!
Biz geçmişten bugüne en zorlu zamanlarda mücadele ederek karanlıktan çıkmayı başaran, egemenlerin sömürü düzenini defalarca sallayan, kralları, bezirgânları tahtlarından indiren, nice devrimler yapmayı başarmış bir sınıfın parçasıyız. 1871 yılında Parisli işçiler iktidarı ellerine aldıklarında en ön saflarda emekçi kadınlar vardı. 1886’da İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı bizlere armağan eden, kazanımla sonuçlanan 8 saatlik işgünü mücadelesini veren işçilerin arasında da emekçi kadınlar vardı. 1917’de Rusya’da Çarlığı yıkan işçi devrimini başlatan, emekçi kadınların 8 Mart eylemiydi. Bu topraklarda 15-16 Haziran 1970 büyük işçi direnişinde on binlerce işçi sokaklara döküldüğünde en ön saflarda yürüyen, asker barikatlarını yarıp geçen işçilerin arasında yine emekçi kadınlar vardı.
Geçmişten bugüne defalarca karanlığa boğmak istediler bizi, her seferinde ayağa kalkmayı, aydınlığa çıkmayı başardık. Pes etmedik, mücadeleden vazgeçmedik. Bugün sahip olduğumuz hakları biz erkek işçi kardeşlerimizle birlikte tırnaklarımızla kazıyarak, zorlu mücadelelerle elde ettik. Bugün de zamanı korkuya boğmak istiyorlar. Egemenler kapitalist sistemin büyük krizinin faturasını biz işçi ve emekçilere ödetmek için koronavirüsü bahane ederek haklarımıza saldırıyorlar. Bizi “gözle görünmeyen, çok tehlikeli bir düşman”la korkutarak evlerimizde kalmaya zorluyorlar. Bu arada evde kalan emekçi kadınların iş yükünün daha da ağırlaşması, evlerin kapalı kapıları ardında kadına yönelik şiddetin büyümesi, ücretsiz izne çıkarılan, işten atılan emekçi kadınların sayısının artması ve giderek büyüyen yoksulluk ve sefaletimiz onların umurunda değil. Umurlarında olan tek şey sorunlarımız ve sefaletimiz büyürken koronavirüs korkusunu diri tutarak evlerimizden çıkmamızı engellemeyi başarmaktır.
Yakın zamana kadar dünyanın pek çok ülkesinde en önde emekçi kadınlar ve gençler olmak üzere sokaklarda olan milyonlarca emekçiyi “virüs var” diyerek evlerine gönderdiler. Şimdilik bunu başardılar, ama şimdilik. Düne kadar Fransa, Hindistan, Şili, Sudan, İran, Irak, Endonezya, ABD ve dünyanın dört bir yanında daha pek çok ülkedeki milyonlarca işçi buhar olup uçmadı, bir yere gitmedi. Türkiye’de “grev” diye haykıran öfkeli metal işçileri, geçtiğimiz yıl 1 Mayıs mitinginde coşkuyla yerini alan yüz binlerce emekçi de bir yere gitmedi. Hâlâ buradalar! Egemenler istedikleri kadar korku atmosferinin içinde tutmaya çalışsınlar bizi. Biz geçmişimizden de bugünümüzden de biliyoruz bu korku atmosferini defalarca nasıl yarıp geçtiğimizi. Daha dün Sudan’da emekçi kadınların cesareti korku atmosferini ezip geçmedi mi? Sudanlı emekçiler bir ağızdan “mermi değil, sessizlik öldürür” diye haykırmıyorlar mıydı? Hiç şüphemiz yok ki, emekçiler yeniden sokaklara çıkacak ve bu kez “virüs değil, sessizlik öldürür” diye haykıracaklar.
Biz emekçi kadınlar da tıpkı bizden önceki işçi kardeşlerimiz gibi korkuya teslim olmayı reddediyoruz. Kapitalizmin tüm kötülüklerine karşı bizim panzehirimiz dayanışmamız ve örgütlülüğümüzdür. Biz, birbirimize evlerimizin kapısını kapatmayı reddediyoruz. Dayanışmamızı büyütmek için el ele veriyoruz. Yarattıkları korku atmosferinin tozu dumanı arasında 1 Mayıs ruhunun unutturulmasına izin vermiyoruz, vermeyeceğiz! Bugüne takılıp kalmayacak, erkek işçi kardeşlerimizle birlikte 1 Mayıs ruhuyla dayanışmamızı büyütmeye, örgütlenmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz! Gelecek güzel günlere olan umudumuzu ve inancımızı yok etmeyi başaramayacaklar. Bin kez korkuya boğsalar da zamanı, bitmeyecek zulme karşı kavgamız! Zalimliğe, adaletsizliğe, eşitsizliğe karşı kavgamız sürüyor ve sürecek, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın İşçilerin Dayanışması!
Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelede Önde!
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...