Buradasınız
Vardiyalı Bir İşçinin Uykusu
Tuzla’dan bir kadın işçi
Vücut sağlığı için, düzenli uyumak, yani uyku saatlerini değiştirmemek, yemek yedikten hemen sonra uyumamak, gürültülü ve ışıklı ortamda uyumamak gerekiyormuş. Bedenin onarımı, çeşitli madde ve hormonların sentezi, hafızanın yapılandırılması, psikolojik dinlenmemiz uyku esnasında belli dönemlerde gerçekleştiği için düzenli bir uyku son derece önemliymiş!
Bu saydığım koşulların hiç biri size de bana da uymuyor. Hele ki neredeyse bütün fabrikaların vardiyalı çalıştığı bu dönemde. Benim uykum vücuda değil, sadece patronun kârına yararlı. Ben vücuda yararlı bir uyku için gerekli olan koşulların tam aksine, hem vardiyalı çalıştığım için hem de kimi zaman mesaili çalıştığım için, her hafta farklı bir saatte uyuyorum. Eve gelir gelmez çok yorgun olduğum için yemek bile yemeden uyuyorum. Eğer gece vardiyasındaysam gündüz bol gün ışığıyla ve gürültülü bir ortamda uyuyorum. Araba sesleri, dışarıdaki çocuk sesleri, komşularımın günlük ev temizliği…
Bilimsel açıklamalardaki gibi bir uyku düzenim maalesef yok. Ama bu açıklamalara uyulmadığında yaşanacak olan tüm olumsuz sonuçlara sahibim. Mide ağrıları, yorgunluk, halsizlik, baş dönmeleri vs. Günler nasıl geçiyor, hafta sonu gelmiş, akşam olmuş, sabah olmuş hiç birini ayıramıyorum. Kalkıyorum işe gidiyorum, geliyorum, yatıyorum. İnanılmaz yorgun, gergin ve dolayısıyla mutsuz hissediyorum kendimi.
Tüm bunların yanında, yoğun çalışma koşullarının bir diğer olumsuz yanı da uyku uyusan bile dinlenememek. Bizim patron benim o kısacık uykuma bile el koymuş durumda. Adeta onun için yapılmayan her şeyde gözü var. İşyerinde öylesine stresli çalışıyoruz ki, “istenen ürün sayısını çıkaramazsak” diye düşünmekten durum öyle bir hal alıyor ki uyku muyku hak getire!
Herkes yaşamıştır; uykuda üretime devam etmek! Yatakta bir sağa bir sola dönüyorum. Sayının yetişmeyeceğinden korkuyorum. Elimdeki yorganı, üretimde kullandığımız kumaşmış gibi düşünüyorum ve kapağa takmaya çalışıyorum. 12 saat ayakta çalışıyorum ve üstüne uyumak yerine hâlâ üretimdeymişim gibi bunu yapıyorum! Gözlerim kapalı sadece, aslında uyumuyorum. Bir yandan evde ve yatakta olduğumu uyumam gerektiğini biliyorum ama diğer taraftan da uyurken de bunu yapmam gerekiyormuş gibi düşünüyorum. Yani kapağa kumaş takmaya devam etmeliymişim gibi geliyor. O kadar tuhaf ki, ben bile anlatamıyorum şu an. Önümde kapaklar birikmiş. Hat sorumlusunun kızacağından korkuyorum. Dikişçi benim kapakları takmamı bekliyor. Kendimi zorluyorum uykuda “hayır uyuyorsun, yapman gerekmiyor bunları, uyu hadi” diyerek. Bunları yaparken bilincim yarı açık ve kendi kendime “böyle yaparsam uyuyamam ki, nasıl dinleneceğim” diyorum. Adeta bir kâbus gibi... Kalkınca doğal olarak sersem gibi oluyorum. Kızıyorum kendime yine uyuyamadığım ve dinlenemediğim için. Sonra kendime kızdığım için pişman oluyorum ve üzülüyorum. Öyle öfkeleniyorum ki böyle yaşadığımız için; niye diyorum, niye böyle yaşamayı kabul ediyoruz? Neyimiz var kaybedecek? Uykum bile bana ait değil! Başka bir coşku ve azimle gidiyorum işe. İşyerinde beni bekleyen işçi arkadaşlarımın yanına!
Son Eklenenler
- Sağlık çalışanları, 10 Ekimde aile hekimlerini ve sağlık çalışanlarını kapsayan sözleşme ve ödeme yönetmeliği taslağına tepki göstermek için bir araya geldiler. SES İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası, İSTAHED, Birlik ve Dayanışma Sendikası,...
- İstanbul Çatalca’da Polonez işçilerinin haklı mücadelesi sürüyor. İşçiler ellerinden alınmak istenen hakları için direniyor ama karşılarında polisi buluyorlar. Polisi, emniyet müdürü, müftüsü yine patrona hizmet ediyor, kimin yanında olduklarını...
- 10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile çeşitli emek örgütleri ile on binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla gerçekleşen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitinginde IŞİD tarafından tertiplenen saldırı sonucu 104 insanımızı kaybettik, yüzlerce...
- 10 Ekim 2015 tarihinde sendikalar, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri tarafından Ankara’da düzenlenen barış mitingine IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu hayatını kaybedenler, katliamın 9. yılında anıldı. Ankara’da 10 Ekim Barış Derneğinin...
- İşçi ve emekçiler olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Fakat tabiri caizse bunlar daha iyi günlerimiz. Türkiye ve dünyadaki gidişat içine itildiğimiz sorunlar yumağının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Mesela İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde...
- Enflasyon karşısında eriyen ücretlere yapılan zamların sınırlanması, emeklilik yaşının ve prim gün sayısının yükseltilmesi, iş güvencesinin ve kıdem tazminatının ortadan kaldırılması… Bunlar, Türkiye’yi yöneten rejimin orta vadeli programında yer...
- DİSK, 9 Ekimde Genel Merkez binasında düzenlediği basın açıklamasında Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını ve sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti. Açıklamayı DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptı. Sendikalaşan...
- Çerkezköy’de bulunan Elba Bant fabrikasında grev devam ediyor. Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 25 Eylülde grev demişlerdi. UİD-DER’li işçiler 6 Ekimde grevci işçilere bir dayanışma...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail devletinin Filistin’de yürüttüğü savaş ve katliam büyüyerek devam ediyor. Savaşın alevleri Lübnan’a da sıçradı. İsrail ve diğer emperyalist devletlerin niyeti bu alevleri daha da büyütmek, Ortadoğu’da yoksul...
- Anladık ki korkacak bir şey yokmuş. Bize zaten en kötüsünü layık görmüşler. Sosyal hak yok, maaş ortalamamız asgari ücretin bin-iki bin lira üstü. Bize bunu layık görenler bu paralarla bir hafta yaşayamaz. Şimdi grevdeyiz, hiç pişman değiliz.
- Fernas işçilerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaşma hakkı için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler Fernas işçilerine direnişlerinin 42. gününde dayanışma ziyareti...
- Tekirdağ/Çerkezköy Veliköy OSB’de bulunan Elba Bant fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 25 Eylülde başlattığı grev kararlılıkla devam ediyor. İşçilerin haklı...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 7 Ekimde Ankara Alba Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!” şiarıyla gerçekleştireceği eylem programını kamuoyuyla paylaştı.