Buradasınız
Yüreklerimizi özgürleştiren UİD-DER’e teşekkürler
Ankara’dan bir lise öğrencisi
Ben Ankara’da yaşayan bir öğrenciyim. UİD-DER’le tanışmam bir buçuk ayı geçmedi ama derneğin bana kattıkları bu süreye göre o kadar fazlaydı ki, ben bile kendimdeki bu değişimi anlatmaya zorlanıyorum. Şimdiki benle önceki ben arasında uçurum gibi bir fark var. Bir arkadaşımızın da dediği gibi bu değişim pisliklerden arınmak gibi bir şey. Öğrendikçe, mücadele etmeye başlamadan önceki hayatımızın ne kadar boş ve anlamsız olduğunu görüyoruz.
Dünyanın bizim elimizde esir olduğunu sanırken, aslında dünyanın ve bizim burjuvazinin esiri olduğumuzu anladığımız anda bu küçük-burjuva hayattan sıyrılma çabası başlıyor. Ve bir zamanlar bize doğruların merkezi gibi gelen televizyonun tek gözlü bir canavardan farksız olmadığını, bizi sömürdüğünü anlıyoruz. Ama bunları öğrenirken içimizde bir umudun yeşerdiğini, harekete geçme isteğinin büyüdüğünü görüyoruz. Hele de benim gibi bir insan için bu daha farklı ve güzel bir duygu. Çünkü ben insanların bu hayatı çoktan kabullendiklerine inanmış, onlardan umudu kesmiştim, hiçbir insana güvenmeyen biriydim. Ama UİD-DER’de gördüm ki her şeyden haberleri olan ve bir şeyler yapmak için çaba harcayan insanlar da varmış. Ve insanlara güvenilebileceğini gördüm. Güvenmeyi öğrendiğiniz gün umudunuz da yeşermeye başlıyor ve şu gerçek gözünüzü kamaştırıyor; her insan aynı değildir ve her insan için umut vardır. “Bundan hiçbir şey olmaz” dediğimiz insanlar için bile.
Her insanın umudu vardır, sorun onu bulmak ve harekete geçirmektir. Gördüm ki, insanların duygularını, inançlarını, umutlarını içinde bulunduran yürekleri, avuçlarında tuttukları bir kuştur ve onu ancak biz harekete geçiririz ve bunu da ancak görerek, öğrenerek, bilinçlenerek ve örgütlenerek başarırız. Bunu yapmamızı sağlayan, ben ve benim gibi birçok insanın yüreğini özgür bırakan UİD-DER’e teşekkür ederim.
Ankara’da KESK Eylemi
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...