Buradasınız
Yalnızlığın İlacı Kimde?

Dünya üzerinde yedi milyarı aşkın insan yaşıyor. Küçücük bir azınlığın dışında, bu devasa insan kitlesi benzer hayatlar yaşıyor, benzer sorunlarla mücadele ediyor. Peki, nasıl oluyor da adeta kader birliği içinde olan bu milyarlarca insanın her biri kendini yalnız hissedebiliyor? Nasıl oluyor da yalnızlık ve çaresizlik duygusu çağımızın salgını haline gelebiliyor?
İnsan toplumsal bir varlıktır. Sağlıklı bir ruh haline sahip olabilmek için başka insanlarla bir arada, dayanışma içinde bir bütünün parçası olmalıdır. Ancak içinde yaşadığımız kapitalist düzen kişinin toplumun bir parçası gibi hissetmesinin, toplumun çıkarlarını kendi çıkarı sayıp kollamasının önüne geçer. Sanki olabilirmiş gibi bireysel menfaatleri öne çıkartır ve “her koyun kendi bacağından asılır” düşüncesini yayar. Bireysel başarı, yükseliş, kurtuluş hayallerini pompalayarak kişileri toplumsal olandan uzaklaştırmaya çalışır. Oysa insan toplum denen denizde nefes alıp verir ve ondan uzaklaşmak nefessiz kalmak, yalnız ve mutsuz hissetmek anlamına gelir.
Sorunlarıyla tek başına mücadele etmeye çalışan ama bir türlü tünelin sonundaki ışığı göremeyen insan çıkışsızlığa sürükleniyor. Dayanışmanın aptallık olarak gösterildiği ve rekabetin kutsandığı koşullarda insan güven duygusunu yitiriyor. Sonuç: Milyonların içinde yalnız hisseden milyonlarca insan...
Sorunlarıyla tek başına mücadele etmeye çalışan ama bir türlü tünelin sonundaki ışığı göremeyen insan çıkışsızlığa sürükleniyor. Dayanışmanın aptallık olarak gösterildiği ve rekabetin kutsandığı koşullarda insan güven duygusunu yitiriyor. Sonuç: Milyonların içinde yalnız hisseden milyonlarca insan... Kendilerini çaresiz ve umutsuz hisseden milyonlar… İntihar vakalarının bu denli artmasında toplumda yaygınlaşan bu duyguların bir etkisi yok mu? Sosyal izolasyon ve yalnızlık en az ekonomik sorunlar kadar insanları olumsuz etkiliyor ve intihar sürecinde rol oynuyor.
Bu sorunları yaratan kapitalist düzenin efendilerinin yalnızlığa karşı bulduğu çözümler ise ibretlik! Mesela Japonya’da insanlara kiralık aile, kiralık arkadaş hizmeti veren şirketler, birçok ülkede insanlara sarılıp şefkat gösteren işçi çalıştıran şirketler var! İngiltere’de ve Japonya’da kurulan “Yalnızlık Bakanlığı” ise bu sözde çözümlerin en uç örneklerinden biri. Bu bakanlıklar giderek artan intihar vakalarının önüne geçmek için çeşitli uygulamalar gerçekleştirecekmiş. Bir diğer çarpıcı örnek ise Hollanda’da kurulan yalnızlıkla mücadele ekipleri. Bu ekipler de Hollanda sokaklarında “tehlikeli yalnızlık” avına çıkıyor, tespit ettikleri insanlar için çeşitli sosyal hizmetler sunuyorlar. Yaşlılarla yaşamayı kabul eden gençlere uygun konut imkânı sunan Hollanda, aynı zamanda süpermarketlere de “sohbet kasaları” kurarak insanların alışveriş yaparken sosyalleşmesini sağlamayı hedefliyor. Türkiye’de de çeşitli belediyeler bu konuda birimler kurarak yalnızlık hisseden insanlara “yaşam koçluğu” hizmeti sunuyor. Birleşmiş Milletler tarafından insanları sosyal ilişkiler kurmaya ve mutlu olmaya teşvik etmek için Dünya Mutluluk Günü diye bir gün uydurulduğunu biliyor muydunuz?
İnsanı insana düşman eden, ayrıştıran, rekabete sürükleyen, boş hayaller yayan bu düzen değişmediği sürece insanın mutlu olması mümkün değildir. Bu düzenin değişmesi ve insanın mutluğunu sağlayacak yeni bir dünyanın kurulması için din, dil, ırk ayırt etmeksizin tüm emekçiler olarak kardeşleşmeli ve mücadele etmeliyiz.
Aslında tüm bu girişimler yalnızlık duygusunun toplumda ne denli yaygınlaştığının itirafıdır. İlk bakışta bu uygulamalar faydalı gibi görünebilir. Ancak süslü isimlerle pazarlanan sözde çözümlerden hiçbiri insanlığın bu salgından kurtulmasını sağlayamaz. Önerilen çözümler bireysel, ancak sorun toplumsaldır. Bireyin mutlu olması için toplumun mutlu olması gerekir. Nasıl ki bir balığın yaşayabilmesi için temiz bir suya ihtiyacı varsa, sağlıklı olabilmesi için insanın da sağlıklı bir topluma ihtiyacı vardır. Peki, savaşların, açlığın ve sefaletin olduğu, iklim krizlerinin yaşandığı, doğanın talan edildiği, baskının, eşitsizlik ve adaletsizliğin her geçen gün arttığı, güven duygusunun yerle bir edildiği bu dünyada sağlıklı ve mutlu bir toplum mümkün müdür? Elbette hayır!
Kapitalizm denen sömürü düzeni nüfusun çoğunluğunu kentlerde toplamış, doğal yaşam alanlarından kopartarak yalnızlaştırmıştır. İnsanı insana düşman eden, ayrıştıran, rekabete sürükleyen, boş hayaller yayan bu düzen değişmediği sürece insanın mutlu olması mümkün değildir. Bu düzenin değişmesi ve insanın mutluğunu sağlayacak yeni bir dünyanın kurulması için din, dil, ırk ayırt etmeksizin tüm emekçiler olarak kardeşleşmeli ve mücadele etmeliyiz. İşçi sınıfının ozanı Nâzım Ustanın dediği gibi “bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” yaşayabileceğimiz, kimsenin kendini yalnız ve çaresiz hissetmediği bir dünya kurabiliriz. Bu hayal değil!
Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
“Belki Ben, Belki Sen”
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
Son Eklenenler
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...