Buradasınız
Yaptıkları Yapacaklarının Teminatıdır
Esenyurt’tan bir işçi

2019’un Kasım ayında yapılması gereken cumhurbaşkanlığı seçimleri iktidar sahipleri açısından işlerin yolunda gitmediği görülünce erkene alındı. Bizzat Erdoğan ve AKP eliyle Türkiye bir baskın seçim dayatması içine sokuldu. Dünyamızın dört bir tarafını saran emperyalist savaş cehennemi işçilere, emekçilere ve yoksul insanlara ölümler, yıkımlar ve tarifi yapılamayacak acılar getirirken bu savaşa dörtnala gidenler, bu günlerde bize “gelecek” vaat ediyorlar.
Kendi çıkarları için tüm ülkeyi karanlığa mahkûm etmek isteyenler, bu günlerde meydanlarda seçim vaatleri veriyorlar. Hani seçim dönemlerinde siyasilerin kullandıkları çok meşhur deyiş var, “yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diye. Aslına bakılırsa doğru söylüyorlar, ama buradan çıkacak sonuç iktidarın lehine değil aleyhinedir. Fazla geriye gitmeden 20 Temmuz 2016’dan itibaren yapılan uygulamaların bazılarını sıralayalım. Birinci sırada OHAL’in ilan edilmesi geliyor. OHAL’den en çok etkilenen kesimin biz işçiler olduğunu unutmamak gerekir. Bizzat Erdoğan OHAL’in iş dünyası için ne kadar faydalı olduğunu kendi ağzıyla itiraf etti. İkinci sırada ise KHK’ları saymak lazım. Sırf muhalif oldukları için FETÖ ile ilişkilendirilip devlet kurumlarında çalışan emekçilerin ihraç edilmesi halen devam ediyor.
İktidar, KHK’lar yoluyla muhalif gördüğü basın kuruluşlarını ya kapattı ya da ele geçirdi. Meclisin sadece adı kaldı, fiilen işlevsizleştirildi. Parlamenter sistem rafa kaldırıldı. Tek adam rejimine geçildi. Muhalefete yönelik baskılar görülmemiş boyuta geldi. Grevler yasaklanıyor, işçilerin yasal hakları tırpanlanıyor, taşeronluk artarak devam ediyor. İş cinayetinde hayatını yitiren işçilerin sayısı daha da arttı. Patronların daha fazla kâr elde etmesinin önü açılıyor. Şeker fabrikaları özelleştirilerek buralarda çalışan binlerce işçi ve aileleri özel şirketlerin insafına bırakılmış oldu. Eğitim sistemi darmaduman oldu, artık milli eğitim bakanları bile durumu takip edemiyorlar.
Yukarıda sıraladığımız uygulamaların tamamı fiili olarak tek adam rejiminin sonuçlarıdır. 24 Haziran seçimleriyle birlikte tek adam rejimi kalıcı hale getirilmek isteniyor. Biz işçiler olarak tek adam rejimini kabul etmiyoruz. Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır diyor ve çarkı bozuk bu düzene de tek adam rejimine de hayır diyoruz!
İşçi Dayanışması’nın Önemi
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...