Buradasınız
Yaşam Kapitalizmin Esareti Altında

Kapitalist sömürü düzeninde egemenlerin tek bir gayesi vardır; kârlarını arttırmak ve böylece sermayelerini büyütmek. Bu uğurda yapamayacakları şey yoktur. Onların ne vicdanları, ne ahlakları, ne de insanlıkları vardır, tek kutsalları sermayeleridir. Son günlerde tekrar gündeme gelen bir haber, bu durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Dünyada hindistancevizi sütü ve yağının en büyük üreticilerinden biri olan Tayland’da hindistancevizi toplamaları için maymunların köleleştirildiği ortaya çıktı. PETA isimli bir sivil toplum örgütünün ortaya çıkardığı bu durum kapitalizmin yarattığı utanç tabloları arasında yerini aldı.
Maymunların hindistancevizi toplamak ve araçlara yüklemek için daha yavruyken doğal yaşamlarından koparıldığı ve zincirlere vurulup daracık kafeslere hapsedildiği ortaya çıktı. Aç bırakılan, eziyet edilen hayvanlar gün içinde baygınlık geçiriyor ve çok geçmeden de ölüyorlar. Bir insan günde ortalama 80-100 hindistancevizi toplayabiliyorken maymunlar 1500 hindistancevizine kadar toplayabiliyor. Hem çok daha fazla meyve toplayabilmeleri hem de “masrafsız” oluşları açgözlü hindistancevizi üreticilerinin iştahını kabartıyor. Bununla da yetinilmiyor, hayvanlar kalan vakitlerinde de turistleri eğlendirmek için kullanılıyor.
Evet, maymunların zincire vurulup köleleştirilmesi acıdır ancak bilinmelidir ki kölelik ya da ücretli kölelik, kapitalizm dâhil olmak üzere tüm sınıflı toplumların bir gerçeğidir. Egemenler asırlarca emekçileri, üreticileri prangalara vurup kendilerine köle ettiler. Eski zamanlarda zincire vurulmuş köleler, efendilerinin her türlü “ayak işlerini” görürlerdi. Tahtırevanlarla sırtlarında taşıdıkları efendilerin yemeklerini yedirir, banyolarını yaptırırlardı. Bir efendi, kölesine her türlü işkenceyi, zulmü yapma hakkına sahipti. Ona tecavüz edebilir ya da onu öldürebilirdi. Efendiler kölelerini insan yerine bile koymaz, onlara “konuşan alet” derdi. Mısır’ın piramitleri, Roma’nın ihtişamlı yapıları, Süveyş Kanalı yahut İstanbul’da hayranlıkla gezdiğimiz Yerebatan Sarnıcı… İşte günümüz insanını hayrete düşüren tüm bu yapılar ve çok daha fazlası emeğinin yoğun sömürüsüyle, emekçilerin canı ve kanı pahasına inşa edildi.
Yüzyıllar geçti dünyaya yeni bir toplumsal düzen egemen oldu: Kapitalizm! Evet, artık insanlar çoğunlukla demirden zincirlere, prangalara vurulmuyor ancak ne yazık ki bu insanlığın özgürleştiği anlamına da gelmiyor. Milyarlarca işçi ve emekçiyi görünmez prangalarla esaret altında tutan kapitalizm modern bir kölelik düzeni, ücretli kölelik yarattı. İşsizlik, açlık ve sefalet kırbacı şaklıyor artık elleri bolluk ve bereket üretenlerin sırtında. Ücretli köleliğin yanı sıra dünyada hala 40 milyondan fazla insan, kelimenin gerçek anlamıyla köle olarak kullanılıyor. Zincire vuruluyor, alınıp satılıyor ve zorla çalıştırılıyor. Bırakalım hayvanları, yaşadığımız yüzyılda hala insanlar köle olarak kullanılıyor! İnsanları yahut hayvanları köleleştiren bu sömürü düzeni yıkıldığında gerçek özgürlük dünyamıza hâkim olacak ve dünyamız üzerinde yaşayan tüm canlılıkla birlikte rahat bir nefes alacak.
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...