Buradasınız
Yasan’da İşçilerin 3 Aydır Maaşları Ödenmiyor
Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Yasan’da işçiler 3 aydır maaşlarını alamıyorlar. Patron, işlerinin kötü gitmesini ve eline para geçmemesini bahane göstererek ödeme yapmıyor. Oysa işçiler kapının önünde beklerken, işçileri aşıp patronla görüşmek isteyen müşteriler eksik olmuyor. İşçiler de bu duruma, müşterileri içeriye sokmayarak tepki gösteriyorlar.
Fabrikada çalışan 90 işçinin 8’i dışında tamamı maaşların ödenmemesi karşısında ortak tutum alarak iş bırakmış durumdalar. Patronun haksız tutumuna karşın çalışmaya devam eden işçilere diğer arkadaşları haklı olarak tepki gösteriyorlar. Eline para geçmediğini söyleyerek mağdur rolüne soyunan patronsa yeni işçi almaktan geri durmuyor. “Parası olmayan patron nasıl oluyor da yeni işçi alıyor” diye haklı olarak soruyor işçiler.
İşçiler haklarını alma konusunda kararlı olduklarını ifade ediyorlar. Çevreden gelen destekler onlara moral veriyor. Onlar da yanlarından geçen yolculara, arabasıyla geçerken korna çalarak destek verenlere alkış ve sloganlarla karşılık veriyorlar. 3 aydır maaşları ödenmediği için kiralarını ve faturalarını yatıramadıklarını anlatan işçiler, “maaş olarak ödeyeceğim param yok” diyen patronun kendileri gibi geçim sıkıntısı çekmediğini, daha önce ürettiklerinden şimdi kazanç sağladığını söylüyorlar.
Birkaç ay önce aynı işyerinden atılan bir işçi de arkadaşlarına destek vermek için kapının önüne gelmişti. O da 7 işçi arkadaşıyla birlikte benzer bahaneyle işten çıkarıldığını anlattı. YASAN işçileriyle sendikalaşma süreci üzerine de sohbet ettik. 2001’de Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, yasal hakları olan sendikalaşma sürecinde birkaç arkadaşlarının işten çıkarıldığını ve bir daha işe geri dönemediklerini, sendika yetkiyi alıncaya kadar örgütlenme çalışmasını gizli bir şekilde yürütmek zorunda kaldıklarını ifade ettiler. Bu sayede sendikalılaşmayı başarmışlardı. Fakat atılan arkadaşlarının tekrar işe geri alınmamasını işçilerin birçoğunun aynı bilince sahip olmamasına bağlıyorlar.
YASAN’ın bulunduğu organize sanayi bölgesinde irili ufaklı çok sayıda işyeri olduğu halde, bunların çok azı sendikalı. 1980 darbesinin işçi örgütlerini ezmesi, bugünkü işçi kuşaklarının geçmişle olan bağının kopmasına neden oldu. Bu durum işçilerin bugün neden bu kadar örgütsüz olduğunu açıklıyor. İşçiler yasal haklarını bilmiyorlar. Bir yerden duysalar da, işten atılma korkusuyla haklarını talep edemiyorlar. Yaşanan deneyimlerde sendikalılaştıkları için birçok işçi işinden oldu. Patron işçileri işten atarken gerekçe olarak işçilerin sendikalılaşmalarını değil, “üretime engel olmalarını” gösteriyor.
Patronların düzeninde yasalar patronların çıkarını korumak için koyuluyor. İşçi lehine düzenlenen kimi yasa maddeleri bile bir kılıf uydurularak işveren lehine uygulanıyor. Bu nedenle işçi haklı olduğu halde suçlu duruma düşürülebiliyor, hatta “terörist” olmakla suçlanabiliyor. Hakları için mücadele eden işçiler medyada sorun çıkaran ve etrafı dağıtan vandallar olarak gösteriliyorlar. Medyanın da desteğiyle yaratılan bu bulanık ortam sayesinde farklı işyerlerinde aynı koşullarda çalışan işçiler seslerini çıkarmaktan, tepki göstermekten, haklarını kullanmaktan korkar hale getiriliyorlar. Bir YASAN işçisi, işçilerin insan yerine konulmadığını anlattı.
İçeri girmeye yeltenen müşterileri engellemeye çalışırken sık sık kesintiye uğrayan sohbetimiz sırasında, eylemlerine demokratik kitle örgütlerinin yeterince ilgi göstermediklerini ifade ettiler. Grevde veya direnişte olan işçilere yapılan ziyaretlerde sınıf dayanışmasının sergilenmesi, hem işçilere önemli bir moral kaynağı oluyor hem de ziyaretçiler için yaşanan deneyimi gözlemlemek ve öğrenmek için bir fırsat sunuyor.
Bu tür mücadelelerin kazanımla sonuçlanması oldukça önemlidir. Belki büyük mücadeleler için bir kıvılcım çakmayacak, ama bölgedeki işçilerin bilincinde olumlu bir yer edecektir. Ki, bu da gelecek büyük mücadeleler için önemli bir hazırlıktır. Dolayısıyla da YASAN direnişi benzeri direnişlere destek vermek ve kazanmaları için çalışmak sınıf mücadelesinin bir gereğidir.
İşçi sınıfı ya örgütlüdür ve her şeydir ya da örgütsüzdür ve hiçbir şeydir!
Kredi Kartı Tuzağı
- Grevci Yolbulan İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Bursa’dan Antep’e Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri Sürüyor
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Edenler Kazanıyor
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- KLS Klima ve ABP’de Sendika Düşmanlığı
- Novares İşçileri Greve Çıktı
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Yolbulan Metal İşçileri Greve Çıktı
- UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşçiler Düşük Ücrete, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
- Gürdesan İşçileri İş Durdurdu!
- Mersen İşçileri Fransa Konsolosluğu Önünde Eylem Yaptı
- ODAŞ Yel Enerji İşçilerinin Direnişi Sona Erdi
- Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
- Çorum’da Yel Enerji İşçileri Sendika Düşmanlığına Karşı Direnişte
- Durak Tekstil Direnişinin 83. Gününde Dayanışma Eylemi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...- 43 gündür direnen Sumitomo işçilerinin grevi kazanımla sonuçlandı. Adana’da PTT bünyesinde çalışan taşeron işçiler iş baskısı ve kötü çalışma koşullarına karşı 9 Temmuzda iş bıraktı. İşçilerin eylemi ikinci gününde kazanımla sona erdi. Manisa’da...
- TÜİK Haziran 2022 itibariyle enflasyon sepetine hangi ürünleri koyduğunu ve bu ürünlerin fiyatını ne olarak kabul ettiğini açıklamayı bıraktı. İki yıldır TÜİK’in açıkladığı enflasyonu neye göre hesapladığını bilmiyoruz. Yani sepet iki yıldır kayıp!...