Buradasınız
Kredi Kartı Tuzağı
Gebze’den bir işçi
Biz işçiler bütün her şeyi üretiyorken neden bunca sefalet yaşıyoruz acaba? Geçtiğimiz pazar günü bizleri bunca sefalete sürükleyen patronların neden bize kredi kartı vermek için yarıştıklarını UİD-DER’in düzenlediği seminerde öğrendik.
Normalde bizlere asgari ücreti reva gören patronlar diğer taraftan bize kredi kartı veriyor. Acaba bizleri mi düşünüyorlar gerçekten? Onlar öyle diyor, bizi düşündüklerini söylüyorlar. Bize paramız bittiğinde, “sorun yok kredi kartın var”, “evin mi yok, kredi verelim”, “araban mı yok, hiç düşünme araba kredisi var” diyorlar. Hatta evlilik kredisi bile veriyorlar. Öyle bir toplum yarattılar ki koca bir tüketim toplumu. Ama ortada bir sorun var; bu aldığımız kredileri nasıl ödeyeceğiz. Aldığımız 435 YTL ile mi?
Biz işçiyiz arkadaşlar, elbette her şeyin en güzeline layığız. Ama aldığımız ücret ortada. Bunu bildiğimiz halde neden onların oyununa geliyoruz? Sebebi belli. Medya denen ideolojik silah ile beyinlerimiz esir alınıyor. Herkesin kameralı cep telefonu var gibi şeyler düşünüp 435 milyona çalışırken gidip 1 milyarlık telefon alıyoruz. Niçin, çok mu gerekli? Evde ekmek bulamazken gidip cep telefonu almak lükstür.
Seminerde bir arkadaş söyle dedi: 400 milyon alıyorsak hayatımızı 400 milyona göre yürütmeliyiz 401 milyonluk değil. Gerçekten öyle arkadaşlar, tabii ki bizler bunca güzel şeyi hak ediyoruz, ama aldığımız ücret ortada ve biz işçiler bu gidişe dur demezsek değişen bir şey de olmayacak. Gidip kredi kartlarına yükleniyoruz, ödemeye gelince yıllarca aldığımız borcu ödemek için nerdeyse fabrikada yatacak duruma geliyoruz. Yanı başımızda bir arkadaşımız iş kazası geçirdiğinde ses çıkaramayacak, arkadaşlarımız koşulların düzeltilmesi için sendikal mücadele yürüttüğünde ise uzak kalarak aslında patronların kredi kartları veya kredi mekanizmasıyla planladığı oyuna adapte olmuş olacağız.
İşte bizlere kredi veya kredi kartı vermek istemelerinin en önemli nedeni bu arkadaşlar. Öyle reklamlar yapıyorlar ki, insanın kanmaması işten bile değil. Ama gerçekten sınıfımızın mücadelesinde yer alırsak bunlardan kurtulmamız da kolaylaşacak. Biz işçiler mücadele edip haklarımıza sahip çıkarsak eğer, işte o zaman ürettiğimiz her ürüne sahip olabileceğiz, yoksa kendi ürettiğimiz ürünleri vitrinlerden seyredip duracağız.
Peki dostlar nedir bizi bu düzene böyle bağlayan şey? Geçmiş kuşakların mirasını kaybediyoruz her geçen gün. Emeklilik neredeyse hayal oldu, sağlık özelleşti, maaşlarımız her geçen gün eriyor. Kısacası arkadaşlar bir taraftan bizleri asgari ücrete mahkûm edip diğer taraftan hayallerimiz bize silah olarak çevirip üzerinden saldırıyorlar. Bizleri bir de kredi ve kredi kartlarıyla bağlıyorlar bu lanet olası sömürü dünyasına. Artık dur demenin zamanı gelmedi mi?
Bizi Ne Hallere Düşürüyorlar!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...