Buradasınız
Yeni Mücadele Günlerine Daha Sıkı Hazırlık Yapmamız Gerekiyor
Esenyurt’tan bir işçi
Selam dostlar. Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER ile katıldık. Kadıköy’de gerçekleştirilen 2009 1 Mayıs mitingine kitlesel ve coşku dolu bir katılım gerçekleştirdik. Derneğimizin 1 Mayıs’taki coşku ve devrimci duruşu göz doldurucuydu.
Dünyada her gün derinleşen ekonomik kriz, sürekli ivmelenen emperyalist savaş, artan işsizlik, sürekli işten çıkarmalar hız kazanmaktadır. Böyle bir dönemde 1 Mayıs kutlaması şüphesiz sınıfımız açısından çok önemli. Bu nedenle 1 Mayıs’ta sınıfımızın acil ve hayati çıkarlarının sloganlarını yani ortak çıkarlarımızı haykırdık. İşsizliğin boy gösterdiği günümüzde işsiz işçilerin nasıl bir sıkıntı yaşadığını biz de yaşayarak ve görerek biliyoruz. Ayrıca işsizliğin had safhaya ulaşmasına rağmen, bir taraftan da buna tezat bir şekilde gece gündüz demeden çok ağır koşullarda çalışıyoruz. Çalışma saatleri insanlık dışı. Bundan dolayı, işgünü kısaltılsın herkese iş sloganını haykırdık. Ayrıca bu yabancı düşmanlığının ve Kürt düşmanlığının körüklendiği dönemde, işçileri vatan millet edebiyatıyla bölüp parçalayanlara inat, “dünyanın bütün işçileri birleşin”, “Kürt halkına özgürlük” sloganımızı haykırdık.
Bu seneki 1 Mayıs’ta da “Taksim mi Kadıköy mü” tartışması son güne kadar devam etti. Sendika bürokratlarının işçileri bölme girişimleri başarılı oldu diyebiliriz. İşçilerin yoğun olarak 1 Mayıs kutlaması yaptıkları İstanbul’da, sendika bürokratları işçileri ikiye böldü. Aslında sendika bürokratları 1 Mayıs’ı kutlamak istemedikleri ve işçileri de kendi hallerine bırakmak istemedikleri için, uğursuz rollerini oynayarak işçileri ikiye bölüp 1 Mayıs’ın içeriğini boşaltmaya çalıştılar. Taksim’de kutlamak istediklerini söyleyen bürokratlar 1 Mayıs’ı değil Taksim’i önemli hale getirdiler. Sanki 1 Mayıs bir alandan ibaretti. Nihayetinde sendika bürokratları ve 5 bin kişi Taksim’e çıksa da, esas olarak işçi kitleleri Taksim’e yine çıkamadı.
Evet dostlar, İstanbul’da ne yazık ki bir kere daha işçilerin şanına yaraşır bir şekilde, birlik beraberlik içinde oldukları, büyük katılımların olduğu bir 1 Mayıs kutlanılamadı. Derneğimizin almış olduğu doğru tutum, işçileri Kadıköy’de sendikacıların insafına terk etmeyişi, sloganlarının ne kadar yerinde ve içeriğinin dolu olması, disiplini beni mutlu etti elbette. Ama işçi sınıfının ezici çoğunluğu hâlâ fabrikalarda tezgâh başında olduğu gibi, alanlara çıkanlar da parçalara bölünmüştü ve bu hiç de hoş değildi. Buradan çıkan ders bellidir, herhalde sınıf devrimcilerine çok iş düşüyor. Yeni mücadele günlerine daha sıkı hazırlık yapmamız gerekiyor.
Yaşasın işçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü!
Son Eklenenler
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...