Buradasınız
Yıllar Sonra Taksim’de 1 Mayıs!
Bir metal işçisi
Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı coşku içinde birleşik ve kitlesel olarak kutladık. 32 yıl sonra 37 emekçi kardeşimizin yaşamını kaybettiği yer olan Taksim Meydanı’nda yüz binlerce işçi-emekçiyle birlikteydik. Sendika konfederasyonlarının, siyasi parti ve grupların, demokratik kitle örgütlerinin birlikte örgütlediği mitingde işçi-emekçiler fabrikalarından, mahallelerinden çıkıp alana aktı.
İstanbul’da 1 Mayıslar yıllardır kitlesel olarak kutlanmamıştı. Bu yıl o kadar kalabalıktı ki alana girmemiz saatler sonra oldu. Alan dolu olduğu için kortejler alandaki yerini güçlükle aldı. Yıllardır kitlelerde oluşturulan korku bu yıl işçilerin birçoğunun alana gelmesine engel olmasına rağmen yüz binlerle alanda olmak güzeldi. Yıllar sonra Taksim alanının işçi-emekçilere açılması kitlelerdeki korkuyu, tedirginliği gidermeye yetmemişti. Gelecek yıl 1 Mayıs daha kitlesel kutlanacaktır. İnsanlardaki korku daha azalacaktır.
UİD-DER’li işçiler olarak bizler de miting alanında yerimizi aldık. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla birçok sektörden işçi kardeşimizin katılımıyla sloganlar, marşlar ve alkışlarla coşkulu bir şekilde alana girdik. Taşıdığımız pankartlar, flamalar, attığımız sloganlar, düzenli bir şekilde alana girişimiz ve aynı şekilde alandan çıkışımız çevremizdekiler tarafından ilgiyle karşılandı. Patronlar sınıfına karşı sınıf taleplerimizi haykırdık. “Milyonlar aç, milyonlar işsiz, işte kapitalist sisteminiz!”, “Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan!”, “Bütün ülkelerin işçileri birleşin!” gibi sloganlarla patronlar sınıfına karşı bir sınıf olarak var olduğumuzu ve yaşanılanları kabul etmediğimizi, var olan sistemin insani olmadığını haykırdık.
Miting bitiminde toplu şekilde alandan dönerken Şişli’den geçerken “Şişli Meydanında Üç Kız” şarkısını kitlesel olarak söyledik. Mitinge katılanlar, evlerinin camlarına çıkıp seyredenler yankılanan şarkıya kulak kabartmışlar ve onlar da katılmışlardı bu coşkuya. İlk defa 1 Mayıs’a katılan arkadaşlarımızın korkuları gitmiş, yerini coşkuya bırakmıştı. Bir kadın arkadaş dönerken “1 Mayıs sadece İstanbul’da mı kutlanıyor?” diye sormuştu. Çünkü katılımın kitleselliği ve coşkusu onu etkilemişti. Öyle ya yüz binler alandaydı.
Bir sonraki 1 Mayıs’ın daha kitlesel kutlanması için bugünden itibaren çalışmaya başlamalı ve patronlar sınıfının yüreğine korku salabilmek için örgütlü bir şekilde alanları doldurmalıyız. Bu yıl gelmemiş olanları gelecek yıl 1 Mayıs alanlarına taşımak için örgütlenmeye devam etmeliyiz.
Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan!
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...